Oysa ki söz konusu boşanma dosyasının ibraz edilmiş olan fotokopi örneği incelendiğinde, maddi tazminat talebinin dosyadan tefrik edilmeyerek 10.6.2009 tarihli kararla reddedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar kararın temyizi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2009/15723 esas ve 2010/19208 karar sayılı ilamında, “maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden bahisle” karar, 23.10.2010 tarihi itibariyle bozulmuş olup, dosyanın bundan sonraki safahatı bilinmemekte ise de, taraflar arasındaki vekalet ilişkisi 28.2.2008 tarihli azille birlikte sona erdiğinden, vekalet ücretinin azil tarihindeki mevcut duruma göre belirlenmesi gerektiği kabul edilmelidir. Bu nedenle boşanma davası ile birlikte açılan maddi tazminat talebinin, davacının azlinden sonraki bir zamanda dosyadan tefrik edilerek, nispi harca bağlanması halinde dahi, bu durum sonuca ve ücret hesabına etkili olmayacaktır....
Bu nedenle tutanak asıllarının, ekleri ve dayanakları ile birlikte bulundukları yerden getirtilerek dosya içine konulması, aynı parseller hakkında Kadastro Mahkemesinde başka bir dava olup olmadığı araştırılarak var ise dava dosyasının, 4- 115 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın, temyize konu dava dosyasından tefrik edilip edilmediği belirlenerek, tefrik edilmiş ise ilgili dava dosyasının, tefrik edilmemiş ise çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanak aslının getirtilerek dosyaya konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayanan maddi tazminat talebiyle ilgili bozmadan önce verilmiş olan ve Yargıtay'ca bozulan "tefrik kararı" üzerine, bu talebin tefrik sonucu kaydedildiği 2006/940 esas sayılı davada davanın " açılmamış sayılmasına" karar verilmiş bulunması, davacının yasanın 174/1. maddesi kapsamına giren isteğini ortadan kaldırmayacağına ve bozmaya uyulmuş olmakla da maddi tazminat isteğinin niteliğiyle ilgili davacı yararına usulü kazanılmış hakkın oluşmuş bulunmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/968 Esas, 2014/245 Karar sayılı dosyasından tefrik edilen ve henüz kesinleşmemiş olan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/332 Esas 2014/571 Karar sayılı dosyasına münhasır olmak üzere" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, ilk derece mahkemesi hükmünün, HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca bu şekilde re'sen DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dairemizin 2021/2370 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesinde, davacı-karşı davalı kadının maddi tazminata ilişkin talebinin, boşanma davasından tefrik edilmesi gerektiği kanaatine varılarak, maddi tazminat istemine yönelik dava işbu dava dosyasından ayrılarak dairemizin farklı bir esasına kaydedilmesine karar vermek gerekmiştir....
Bu bakımdan davalı borçlunun dosyanın tefrik edilmesinin hatalı olduğu yönündeki istinafının reddine karar vermek gerekmiştir Mahkemesince birbirlerinden farklı dava konularına ve davalılara ait dosyaların tefrik edilmiş olması yerinde ise de; mahkemesince tefrik kararı verilen istinafa konu edilen asıl dava dosyasından davanın kabulüne şeklinde hüküm oluşturulduktan sonra işbu dosyanın gerekçeli karar başlığında hakkında tefrik kararı verilen Dimsa Yapı Ltd. T8 T8 Hamdi Evren'in isimlerininde gerekçeli karar başlığında yazıldığı, mahkemesince tefrik olunan ve mahkemenin 2019/124 Esas ve 2019/126 Esas sayılı dosyalarında yargılaması devam ettirilen davalılar yönünden harç ve vekalet ücretine ilişkin olarak işbu dosyadan hüküm kurulduğu görülmektedir....
Dosya kapsamından, davacının eldeki temyiz incelemesine konu davayı açarken iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri dışında işçilik alacakları konusunda da talepte bulunduğu, işçilik alacaklarına ilişkin bu taleplerin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği, tefrik edilen dosya üzerinden verilen kararın ilk olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 14/10/2014 tarih ve 2012/31250 Esas 2014/29545 Karar sayılı ilamı ile "somut olayda, davacı dava dışı ...iş ortaklığına ait işyerinde çalışmıştır. Bu iş ortaklığı yine dava dışı ...'ın alt işverenidir. Davacının sigorta primleri ve ücreti bu iş ortaklığı tarafından ödenmiştir. Davacının, davalı şirkete ait her hangi bir işyerinde çalışması bulunmamaktadır. Bu durumda davalı şirkete karşı husumet yöneltilemez....
Bozma ilamına uyulmasından sonra verilen son kararda, reddedilen maddi tazminat talepleri ile ilgili hüküm ferileri ile birlikte bozma dışı kalarak kesinleşmiş olduğundan bu talepler açısından yeniden red vekalet ücreti takdir edilemeyeceği, yine dairemizin bozma ilamına uyularak verilen karar doğrultusunda, davacı nihaksız eş için hesaplanan maddi tazminat tutarından indirim yapıldığı, tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı yapılacak ise bu indirimin ne oranda olacağının davacı tarafından önceden bilinmesi mümkün olmadığından, hakkaniyet gereği yapılan bu indirimden dolayı reddedilen maddi tazminat kısmının davacılar aleyhine olarak vekalet ücreti takdirinde dikkate alınamayacağı, davacılar ..., ... ve...n maddi tazminat taleplerinin ise tefrik edilmesi nedeniyle bu taleplerden kaynaklı red vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, davacılar ... ve ...'in maddi tazminat istemlerinin kabul edildiği, son olarak davacılar.... ve ...'...
Şti’ne devredildiğinden bahisle her iki şirketin sorumlu olduğundan bahisle tahsis talebinde bulunması üzerine talebin kabul edilerek adı geçen şirketler bakımından tahsis kararı ile müşterek müteselsil tahsili şeklinde karar verildiği, ek kararın temyizi neticesinde Dairemizin 02/07/2020 tarih, 2020/1375 esas ve 2020/2490 karar sayılı ilamı ile Cizre .... Ltd. Şti. bakımından açılan bir dava olmadığından tefrik kararı verilmesinin doğru olmadığı ve tahsis şerhinin kaldırılması ile yetinilmesi gerektiğinden bahisle yapılan bozma ilamına uyularak 18/07/2017 tarihli tahsis kararının kaldırılmasına ve davacı vekilinin aynı tarihli tahsis kararının reddine karar verilmiş, 16/12/2020 tarihli ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur. HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, 1-Mahkememiz iş bu dosyası ile ... 2. FSHM'nin ... Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, davaların birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varılarak Mahkememizin 2024/41 esas sayılı dosyası (Mahkememizin ... esas nolu dosyasından tefrik edilen birleşen 2021/336 esas 2022/51 karar sayılı dava dosyası) ile ... 2....