HMK'nın 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Somut olayda, her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de uyuşmazlık konusu para olduğundan talebin ihtiyati hacze yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta; zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....
Somut delillerle bu yönlerden de maddi zarar ispatlanamamıştır. Çeklere ilişkin ihtiyati haciz için teminat depo etmek zorunda kaldıklarını davacı yan iddia etmişse de teminatların neden geri alınamadığına ilişkin somut bir vakıa ileri sürülmemiştir. Mahkemesinden teminatın iade alınmasına engel bir durum olduğu davacı tarafından iddia edilmemiştir. Dolayısıyla, ihtiyati tedbir haksız ve kötü niyetli görülmüşse de sonuç olarak bütün maddi tazminat kalemleri yukarıda açıklanan gerekçelerle reddedilmiştir....
tahsiline ve davalıların tüm menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, 10/06/2022 tarihli ara karar ile tedbir konulması istenilen araç ve davalılar adına kayıtlı taşınmazların davanın konusu olmaması nedeni ile talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yararına yargılamanın sonunda verilecek hükmün gerçekleşmesini temin eder mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken iş bu talebin reddedilmesinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğu, davalı tarafın kazada tam kusurlu olup 34 XX 610 plakalı aracın uyuşmazlığın doğmasında ana parçalardan biri olduğunu, en azından 34 XX 610 plakalı aracın sicil kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, koşulları oluşan ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edilerek yasal ve hakkaniyete aykırılık teşkil eden kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Talep: Trafik kazası nedeni ile maddi tazminat davasında, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir....
Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görüldüğünden, davacılar vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin de esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR TARİHİ : 04/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2022 Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sırasında verilen ihtiyati tedbir ara kararına karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya incelendi; Davacı, trafik kazası sebebiyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep etmiş ve davalıya ait araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusuna yönelik olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Davacının, verilen kararın hatalı olduğu, hakkın elde edilmesinin güç veya imkansız olması sebebiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle ret kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Sayılı dosya 12.05.2023 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararının istinaf incelemesi sonucu bozularak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; 34 XX 704 plaka sayılı aracın davada uyuşmazlık konusu olmadığını, ihtiyati tedbir talebinin reddinin usul ve yasaya uygun olduğunu, maddi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olduğunu , manevi tazminat yönünden koşulların oluşmadığından bahisle istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıyla birlikte istenen ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır....
Davacının, iş bu davada şimdilik maddi tazminat olarak talep ettiği 2.000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafından da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla somut olayda maddi tazminat talebi bakımından da ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır....
Mahkemece18/11/2022 tarihli ara karar ile ;HMK'nın 389. maddesi uyarınca tedbir kararı yalnızca dava konusu hakkında verilebileceğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacının zararına ilişkin dosya kapsamındaki deliller ile yaklaşık ispat şartı sağlanamadığı gerekçesiyle de davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle;ayıplı hizmet sebebiyle davacının maddi zararının oluştuğuna ilişkin delillerin sunulduğunu ve ispatlandığını,ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu,mahkemenin bu yöndeki gerekçelerinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, ara kararın kaldırılarak ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; derdest dava ,maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
İhtiyati tedbir kararı verilmesinin şartları ve usulünü gösteren HMK'nın 389 ve 390.maddelerinde; " Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." düzenlemesi yer almakta olup, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır(HMK m.390/3). 6....