ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/425 Esas KARAR NO : 2023/36 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 30/05/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sırasında davacı tarafından açılan iş bu davanın, HMK 150/1.maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı 13.10.2022 tarihinden itibaren HMK 150/5.maddesi gereğince üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla; davanın açılmamış sayılmasına karar verme gereği doğmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın H.M.K.'...
Dairesinin ... takip dosyasında 89/3 haciz ihbarnamesine dayalı menfi tespit istemlerinin kabulüne, tedbir kararı verilmesine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava ; İİK 'nun 89. Maddesi gereğince açılan menfi tespit davası niteliğindedir. ÎÎK'nın 89/3- maddesinin, üçüncü cümlesi, "..ikinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut hu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir....
Bu bildirimi alan üçüncü şahıs icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. ..." düzenlemesine yer verilmiştir. Eldeki dava İİK 89. maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. İcra takibinde 3. Kişi durumda olan davacı şirketin açtığı menfi tespit davasında, davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay ... Hukuk Dairesinin .../... esas .../... karar ve yine ... Hukuk Dairesinin ../ ... .../... karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere İİK 89....
İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemeler olduğundan ve taraflar arasında TTK'nın 3. Maddesi kapsamında ticari ilişkininin bulunmadığından 6102 sayılı Kanunun 4.maddesi ile HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli oluğuna aynı yasanın 114/1-c maddesi gereğince görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından ve dava şartı gerçekleşmediğinden görev yönünden davanın usülden reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/04/2024 Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; K A R A R Görülmekte olan dava; İİK'nın 89.maddesi kapsamında 3.haciz ihbarnamesinin gönderilmesini müteakip, İİK'nın 89.maddesi kapsamında açılan, Kemer İcra Dairesi'nin ... esas sayılı sayılı takip dosyasında takip borçlusuna borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, kararı veren mahkemenin davaya bakma hususunda görevli olup olmadığının değerlendirilmesi...
İcra takibin başlatılmasından sonra açılan menfi tespit davasında konunun özel kanun niteliğinde olan İİK'da düzenlendiği, bu yasanın 72/3 maddesinde emredici bir şekilde düzenleme bulunduğu, buna göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında tedbir yoluyla takibin durdurulamayacağının yasada amir olarak düzenlendiği ve buna göre mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Maddesi uyarınca açılan davanın nispi ticari dava olduğu ve alacağın fatua kapsamında para alacağı olup 7155 sayılı Yasanın 20. Maddesi ile getirilen düzenleme ve gerekçesi ile menfi tespit davalarınında davacı tarafından dava açılmadan önce dava şartı olan arabulucuya başvuru zorunludur. Dolayısıyla dava dilekçesi kapsamında davacının arabulucuya başvurulmadığı sabit olduğundan davanın arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK' nın 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin, menfi tespit davasının esasına yönelik açılan davada dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine karar verildiğinden, menfi tespit davasında yaklaşık olarak davacının haklılığının ispat edilemediğinden takibin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Davacının dava açmakta ve ihtiyati tedbir istemekte hukuki yararının olup olmadığı tespit edilememiştir. Dosyada mevcut delil durumu itibariyle İİK'nun 72/3.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davası kapsamında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden; davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 09/06/2023 TARİHLİ ARA KARARI : İlk derece mahkemesince; "6- İİK 72/3 maddesi gereği takip sonrası açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddine" karar verildiği anlaşılmıştır....
Dava, kaçak elektir kullanıldığı gerekçesi ile düzenlenen faturaya nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....