Dava konusu malın mülkiyetinin davacı üçüncü kişi şirkete geçtiği kabul edilecek olursa; Dosya kapsamından ve Daire'ye gelen davacısının eldeki dosyanın davacısı ve davalılardan birinin icra takip dosyası borçlusu olan (icra dosyasındaki alacaklılar farklıdır) diğer dosyalara (2013/21940, 2013/21952, 2013/21959, 2013/21948, 2013/21938, 2013/21944, 2013/21957, 2013/21958, 2013/21953 Esas numaralı dosyalar) yansıyan bilgi ve belgelere göre, davalı borçlunun dava konusu makine dışında otuz adet makinesini icra takibine konu borcun doğumundan sonra davacı 3. kişiye sattığı, borçlu şirket çalışanlarından bir kısmının makinelerin devrinden sonra davacı şirkette çalışmaya başladığı, davacı üçüncü kişi şirket ile davalı borçlu şirketin faaliyet konularının aynı olduğu, bu kapsamda üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasındaki ilişkinin borçluya ait işyerindeki ticari emtianın mühim bir kısmının devri niteliğinde olduğu, devrin İİK 44. maddesinde belirtilen şartlarda yapıldığının iddia ve ispatlanamadığı...
Dava konusu malın mülkiyetinin davacı üçüncü kişi şirkete geçtiği kabul edilecek olursa; Dosya kapsamından ve Daire'ye gelen davacısının eldeki dosyanın davacısı ve davalılardan birinin icra takip dosyası borçlusu olan (icra dosyasındaki alacaklılar farklıdır) diğer dosyalara yansıyan bilgi ve belgelere göre; davalı borçlunun dava konusu makine dışında otuz adet makinesini icra takibine konu borcun doğumundan sonra davacı 3. kişiye sattığı, borçlu şirket çalışanlarından bir kısmının makinelerin devrinden sonra davacı şirkette çalışmaya başladığı, davacı üçüncü kişi şirket ile davalı borçlu şirketin faaliyet konularının aynı olduğu, bu kapsamda üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasındaki ilişkinin borçluya ait işyerindeki ticari emtianın mühim bir kısmının devri niteliğinde olduğu, devrin İİK 44....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılanma ve bilirkişi raporları doğrultusunda, limited şirket olan davalı şirketin 04.07.2002 tarihinde tür değiştirerek anonim şirkete dönüştüğü, ilan edilen ana sözleşmenin 6. maddesiyle, şirketin hisselerinin hamiline yazılı olacağının düzenlendiği, akabinde, 23.08.2002 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararla, şirket hisselerinin nama yazılı hale dönüştürülmesine karar verildiği, payların mülkiyetinin geçişi bakımından yönetim kurulu kararıyla çıkarılan nama yazılı ilmühabarlerin geçerli olup olmadığının bir önemi bulunmadığı zira, anonim şirketler tarafından çıkarılan kıymetli evrak niteliğini haiz hisse senetleri ve ilmühaberlerin devrinde kıymetli evrak hukukuna ilişkin kuralların uygulama alanı bulacağı, buna göre, ciro ve zilyetliğin devrinin emre yazılı senetlerin devri yollarından sadece birisi olduğu, mülga TTK döneminde geçerli olan bölünme teorisi gereğince payın mülkiyetinin, alacağın temlikiyle, ciroyla ve zilyetliğin devri...
Kişiden olan 12,500,000 TL alacağının 4.000.000 TL'sinin nakit ödenmesi kalan 8.500.000 TL için ise yine protokolde belirtilen taşınmazların mülkiyetinin davacıya devredilmesi kararlaştırılmış olup, davalı tarafça nakit ödemenin süresinde yapıldığı, protokolde belirtilen taşınmazların mülkiyetinin devredilmediği, protokol tarihinde anılan taşınmazların 1/2 mülkiyetinin protokol dışı 3. Kişiye ait olduğu, dava tarihi itibarıyla taşınmazların mülkiyetinin davalıya ait olmadığı sabittir.Mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere anılan protokolde taşınmaz mülkiyetinin devri vaadi bulunduğundan protokolün noterde düzenleme şekilde yapılması gerekmektedir. Bu şekilde yapılmayan ve taşınmaz satış vaadini içeren protokol geçerli değildir. Ancak protokolde borç üstlenmesi yapıldığından ve borcun üstlenilmesi akdi geçerli olduğundan davacı alacaklı borcu üstlenen davalıdan borcun ödenmesini talep edebilecektir. Davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir....
Medya'dan 30/05/2006 tarihli 84.000 TL'lik fatura karşılığı Opel araç teşhir platformunu satın almış olduğu, böylece tarafların beyanları, fatura içeriği ve fotograflardan davalının siparişi üzerine projenin ... firması tarafından davacıya yaptırıldığı ve davacının buluş sahibi olduğunun anlaşıldığı, bununla beraber davalıya yapılan devrin buluşun fikri mülkiyetinin devri şeklinde olduğu ve buna dair davalı tarafından ödenen bedelin anılan patent konusu takla atan platformun fikri mülkiyetinin devri için piyasa raiçlerine uygun bir bedel olduğu,buluşun hizmet ilişkisi içinde meydana getirildiği, davacının buluşun üzerindeki haklarını devrettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, incelemesiz patent hükümsüzlüğü, bu talebin kabul edilmemesi halinde patent hakkının davacıya devrine ilişkin olup,mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....
-TL bedel ile satışına dair sözleşme olup bir taşınmazın devri hükümlerinin Borçlar Kanunu gereği ancak tapuda resmi şekilde yapılabileceği ancak gayrimenkul mülkiyetinin devri sonucunu doğuran sözleşmelerin bu şeklide kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile yapımı söz konusu olduğunda müteahhit firma tarafından 3. Kişilere ileride devri yapılmak üzere başlangıçta belirli bir bedel karşılığında ve belirli vadelerle ödenmek koşuluyla gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri yapılması yasal olanağı bulunmakta olup bu sözleşmelerin de BK.md 29 gereği gayrimenkul mülkiyetinin devri sonucunu doğuran sözleşmeler gibi noter resmi senedi ile yapılması ve imzaların noterlikçe tasdik edilmesi zorunlu olup bu sözleşmenin geçerlilik şartını oluşturmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin de Bursa 22....
Bu durum karşısında davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 09.12.2013 gün ve 2013/7470 E.-22392 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve davacı vekilinin yerel mahkemece verilen karara karşı bulunduğu temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin yerel mahkemece kararına karşı bulunduğu temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflar arasındaki 24.11.2004 tarihli sözleşmenin bir bütün olarak değerlendirilmesinde, hisse devri ve devir bedeli ile ilgili hükümlerin ayrı, araç devri ile ilgili düzenlemenin ayrı olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
a devredilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasında üçüncü şahsa (yolcu olan şahsın eşi ve çocuğuna) ... tarafından ödenen tazminatın araç malikinden rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik kaydında alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz....
Maddesinde "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....
ATM'nin 28.06.2010 tarihli kararıyla müvekkili şirkete kayyım tayin edildiğini, müvekkili şirketin faaliyet alanının taşınır ve taşınmaz malların Finansal Kiralama Kanununa uygun olarak kiralamaktan ibaret olmasına rağmen müvekkili şirketin önceki yöneticilerinin ... plaka sayılı aracı davalıya finansal kiralama süresi dolmadan önce kati satış sözleşmesiyle sattıklarını, davalı ile satışı yapan müvekkil şirketin eski yöneticileri arasında iş ortaklığının bulunduğunu, ayrıca Finansal Kiralama Kanunu uyarınca finansal kiralama sözleşmesinin kiracının ikametgahı noterindeki özel sicile kayıtlı olduğunu, bu sebeplerle davalının iyiniyetli olmadığını, kaldı ki, genel kurul kararının da mahkeme kararı ile iptali sebebiyle de satışın geçersiz olduğunu belirterek, kati satış sözleşmesinin iptalini ve aracın mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunun tespitini, aracın mülkiyetinin davalı tarafından 3. kişiye devri halinde yapılan satışın geçersizliğinin tespiti ile aracın tespit edilecek rayiç...