Ayrıca, miras taksim sözleşmelerinde, sözleşme tarihinden sonra tüm mirasçıların ya da sözleşmede hak iddia eden tarafın katılımı ile elbirliği mülkiyetinin, müşterek mülkiyete çevrilmesi durumunda sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gereklidir. Bir başka deyişle mirasçılar arasındaki miras payının devri, kural olarak elbirliği şeklinde mülkiyet devam ettiği sürece olanaklıdır. Bir mirasçının, miras payını diğer bir mirasçıya devretmesi halinde, miras payını devralan mirasçı elbirliği şeklindeki mülkiyet devam ederken miras payının devri sözleşmesine dayanarak iptal tescil isteğinde bulunabilir. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesinden sonra mirasçılar arasındaki miras payının devri sözleşmesi hükümsüz hale gelir....
Ayrıca, miras taksim sözleşmelerinde, sözleşme tarihinden sonra tüm mirasçıların ya da sözleşmede hak iddia eden tarafın katılımı ile elbirliği mülkiyetinin, müşterek mülkiyete çevrilmesi durumunda sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gereklidir. Bir başka deyişle mirasçılar arasındaki miras payının devri, kural olarak elbirliği şeklinde mülkiyet devam ettiği sürece olanaklıdır. Bir mirasçının, miras payını diğer bir mirasçıya devretmesi halinde, miras payını devralan mirasçı elbirliği şeklindeki mülkiyet devam ederken miras payının devri sözleşmesine dayanarak iptal tescil isteğinde bulunabilir. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesinden sonra mirasçılar arasındaki miras payının devri sözleşmesi hükümsüz hale gelir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin hizmet binası olarak kullanılan taşınmazda,kullanılmak üzere 18.03.1998 tarihinde davalı ile Enerji Tesis Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeye göre taahhüdündeki tapuyu, masrafını kendisi karşılayarak tesis ettiğini, 630kw’lık trafonun geçici kabulünün 30.07.1998 tarihinde yapılarak işletmeye açıldığını, davalının gönderdiği, 23.11.2006 tarihli yazı ile talepleri olmamasına rağmen 630 Kw’lık trafo gücünün 1.250 kwh çıkarılacağının bildirildiğini, müvekkilinin olumsuz yanıt vermesi üzerine, davalının 28.11.2006 tarihli yazısı ile trafo devri işlemlerini “15” ay içinde tamamlanması, trafonun tesisine izin verilmemesi halinde Enerji Satış Sözleşmesinin iptal edileceği ve enerjinin kesileceğinin bildirildiğini ileri sürerek trafonun mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile davalının trafoya müdahalesinin önlenmesini talep etmiştir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara karşılıklı hak ve borç yükleyen sözleşmelerden olup burada bakım borcuna karşılık bir taşınmazın mülkiyetinin devri kararlaştırılır. Kuşkusuz bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bakım borçlusu sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 511 ve sonraki maddelerinden alan ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin yasanın 512. maddesi hükmü gereğince ve 10.12.1952 tarih 1952/4-5 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca ileride tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin nakli taahhüt edildiğinden bu gibi sözleşmeler ancak sulh hakimleriyle noterler ve tapu sicil müdürlükleri tarafından yapılabilir. Aksi halde sözleşme geçersiz olacağından bu sözleşmeye dayanılarak bakım alacaklısının mirasçılarından mülkiyet nakli isteminde bulunamaz....
tescille geçeceği, bu şekilde devri yapılmayan aracın mülkiyetinin sanığa ait olduğu anlaşılmakla unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili; bahsi geçen sözleşme ile davalının araçtaki payını davacıya satarak devrettiğini ileri sürerek araç mülkiyetinin tamamının davacıya ait olduğunun tespitine ve davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı ... vekili 06.09.2010 tarihli dilekçesi ile davacı ve davalı ... arasında miras payının devri konusunda düzenlenen senedin sonradan iptal edildiğini bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... 17.05.2010 tarihli dilekçe ile açılan davayı kabul ettiğini bildirmiş, davalı ... ise usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermediği gibi yargılama oturumlarına da katılmamıştır. Mahkemece, davacı ile davalılar arasında düzenlenen pay devri sözleşmeleri geçerli olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.nun 676 maddesi kapsamında miras payının devri hukuki sebebine dayanan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Miras bırakanlardan Hacı Durdu Sayın 21.01.1985 tarihinde ve Huri Sayın 05.03.1994 tarihinde vefat etmiştir. Davacı ile davalılardan ... arasında düzenlenen 02.06.2004 tarihli sözleşmede davalı ...'...
Mülkiyet Devri başlıklı 10/ a maddesinde; Sözleşmeye konu konutun müşteriye fiili teslimi tarihi geldiğinde, teslimden önce konutun mülkiyetinin ...'e devri ( 1. Devir) ve ..... Yasal gereklilik uyarınca konutun mülkiyetinin ...'e devri gerçekleşmeden müşteriye teslimi yapılamayacağı için yukarıda belirtilen bedellerin tahsiline kadar mülkiyet devri işlemi yapılamayacak ve konut müşteriye teslim edilemeyecektir, yine Mülkiyet Devri ( Müşteriye Devir) başlıklı 10/ b maddesinde; "Müşterinin talebi tarihinden itibaren 30 gün içinde, ... konutun mülkiyetini tapuda müşteriye devredilecektir" düzenlemelerindeki maddeler uyarınca davacı tarafa tapu ferağı yükümlülüğü müvekkili şirkette gözükse de, ferağın müvekkilince yapılabilmesi için öncelikle satıcı ... A.Ş'nin taşınmazın tapusunu müvekkili şirkete devretmesi gerektiğini, ... A.Ş'nin bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 2- ......
Tapuda kayıtlı taşınmaz mal mülkiyetinin devrinde hukuki işlem şeklini düzenleyen Türk Medeni Kanununun 706 ve yine gayrimenkul satımında aktin şekline ilişkin Borçlar Kanununun 213.maddeleri hükmünce taşınmaz mülkiyetin devrini amaçlayan her türlü sözleşmenin geçerliliği resmi şekilde düzenlenmiş olmalarına bağlıdır. Resmi senetten maksat resmi bir memur tarafından hazırlanarak taraflar huzurunda imzalanan ve resmi memurca mühür ve imza ile onaylanan sözleşmedir. Tapu Sicil Müdürlüklerinde düzenlenen resmi senet ise taşınmaz mal mülkiyetinin ve mülkiyetten başka ayni hakların kurulması ve devri için Tapu Sicil Müdürlüğündeki bir memur tarafından düzenlenip taraflar ve gerekiyorsa tanıklar tarafından imzalanan müdürce de imza ve mühür ile tasdik edilen resmi akittir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aracın mülkiyetinin hangi tarihte davacıya geçtiği, buna bağlı olarak tescil tarihinde fakat davacıya teslimden önce gerçekleşen hasardan davacı satıcının sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir. TBK'nın yarar ve hasar başlıklı 208. maddesinde; kanundan, durumun gereğinden veya sözleşmede öngörülen özel koşullardan doğan ayrık hâller dışında, satılanın yarar ve hasarının; taşınır satışlarında zilyetliğin devri, taşınmaz satışlarında ise tescil anına kadar satıcıya ait olduğu, taşınır satışlarında alıcının satılanın zilyetliğini devralmakta temerrüde düşmesi durumunda ise zilyetliğin devri gerçekleşmişcesine satılanın yarar ve hasarının alıcıya geçeceği hüküm altına alınmıştır. Eldeki davada aracın davacı adına tescilinin 27.07.2017 tarihinde yapıldığı, hasarın da aynı tarihte meydana geldiği, aracın davacıya tesliminin ise tescil ve hasar tarihinden bir gün sonra 28.07.2017 tarihinde yapıldığı sabittir....