WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bakılan davada, davacının mülkiyet hakkını kullanamamaktan yakınarak, mülkiyet hakkını kullanabilmek için kısıtlılığının kaldırılması ya da kamulaştırılması talebinde bulunduğu anlaşılmakta ise de; esasen davacının uyuşmazlık konusu taşınmazı edindiği tarih itibari ile taşınmaz için kısıtlılık durumun mevcut olduğu, yukarıda belirtilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararında belirtilen mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olma durumunun eski malikler açısından gerçekleşmiş olmasına karşın, 17/01/2012 tarihli satış işlemi sonucu mülkiyet sahibi olan davacı açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve kısıtlılığın kaldırılmasını veya kamulaştırılmasını gerektirir mağduriyetinin henüz bulunmadığı açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık, Mahkeme kararında hukuki isabetsizlik bulunmadığından kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz....

    Anayasa Mahkemesinin iptal kararında da belirtildiği gibi Medenî Kanunun “Taşınmaz mülkiyetin kazanılması” kenar başlıklı 705. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, mirasta mülkiyet tescilden önce kazanılacağından davalılar, murisleri Veliettin’in kayden maliki olduğu dava konusu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını, murislerinin ölümü tarihinde kanun gereğince tescilsiz olarak kazanmış bulunmaktadırlar. Davalıların, kanun hükmü gereğince tescile gerek kalmadan kazandıkları, tapulu bir taşınmazdaki mülkiyet haklarının, zilyetlik yoluyla bir başkası tarafından mülk edinilmesini kabul etmek, hukukun genel ilkelerine, Anayasanın mülkiyet hakkını düzenleyen 35. maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin mülkiyet hakkını düzenleyen EK 1 Nolu Protokolünün 1....

      İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu bilgilendirme askısı, parselasyon planı ve mülkiyet listesinin onaylanmadığı ve kesinleşmediği, kesinleşmeyen mülkiyet durumunun tapuya tescilinin de yapılmadığı, idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir....

        Ne var ki; 5 parsel sayılı taşınmazın incelenen tapu kaydında bidayette kayıtta malik olan davacının mülkiyet hakkını değişik tarihlerde satış yoluyla 3. kişilere temlik ettiği, üzerine bina yapılarak kat irtifakı kurulan dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkının kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde mülkiyet hakkını temlik eden davacı bu hakka dayanarak dava açamaz. Başka bir anlatımla davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Mahkemece resen gözetilmesi zorunlu aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerine, çekişmenin esası incelenerek istem yazılı şekilde hüküm altına alındığından, karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 25.1.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Ayrıca maddenin devamında “Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz” denilerek mülkiyet hakkının kendisine değil sadece bunun kullanılmasına sınırlama getirilebileceği öngörülmüştür. Mülkiyet hakkı bu madde ile özellikle devletin haksız müdahalelerine karşı Anayasa ile koruma altına alınmış olmakla birlikte devlet ve kamu tüzel kişileri ancak değer karşılığını peşin ödemek şartıyla mülkiyet hakkına el koyabilir veya el atabilir (Eren, 2011). Mülkiyet hakkını üçüncü kişilerin ihlal ve müdahalelerine karşı en etkili şekilde koruyan ve özel hukuk niteliği taşıyan yasal düzenlemelerin başında TMK gelmektedir. TMK’nun 683’üncü maddesinde de bir şeye sahip olan kimsenin, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde ../.....

            Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet hakkı, eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, bakiye değeri ödeyecek gücü yok ise aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir. Bu madde gereğince, eşin miras hakkına mahsuben aile konutunun kendisine özgülenmesini talep etmesinde, öncelikle mülkiyet hakkı talebinin değerlendirilmesi gereklidir. İntifa hakkı tanınmak suretiyle özgüleme için haklı sebeplerin varlığını aramak gerekmektedir....

              Kısaca ifade etmek gerekirse, taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabi bulunmaktadır. ... Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla ... olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanımlamadan görüleceği üzere paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir taşınmaza paylı ... bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmamış olması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden fazla kişi olmasına rağmen aslında eşya üzerinde ... bir mülkiyet ... vardır. Eşya üzerindeki bu ... mülkiyet ... malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir. Her paydaş mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur. Her pay diğerinden bağımsız, ayrıca tasarrufi işleme konu olabileceği için kanun bazı istisnalar hariç payları taşınmaz hükmüne tabi tutmuştur. Öte yandan; ......

                Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet hakkı, eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, bakiye değeri ödeyecek gücü yok ise aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir. Bu madde gereğince, eşin miras hakkına mahsuben aile konutunun kendisine özgülenmesini talep etmesinde, öncelikle mülkiyet hakkı talebinin değerlendirilmesi gereklidir. İntifa hakkı tanınmak suretiyle özgüleme için haklı sebeplerin varlığını aramak gerekmektedir....

                  Kısaca taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabidir. TMK'nın 688. maddesinde paylı mülkiyet "birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları" şeklinde ifade edilmiştir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden fazla kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir. Her paydaş mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur ve her paydaş diğerinden bağımsız ayrıca tasarrufi işlemlerde bulunabilir. Dolayısıyla somut olayda, bir paydaşın temsilen diğer paydaşların menfaatini koruması durumu söz konusu edilemez....

                    Türk Medeni Kanunu m. 688’de paylı (müşterek) mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen, eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcut bulunur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliği meydana getirir. Her paydaş mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur. Paylı mülkiyet rejimine tabi olup sayı ve pay çokluğu ile kiralanan eşya sebebiyle paylı maliklerin her biri kiracıya karşı sorumludur....

                      UYAP Entegrasyonu