Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davaların adli yargıda görüleceği düzenlenmiş olup söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra adli yargı yerleri görevli olduğundan, idari yargı mercilerinde görülmekte olan davaların anılan Kanun hükmü gereğince görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

    Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.: 2016/181 K.: 2018/111 sayılı Kararı ile) (Ek cümle:16/11/2022-7421/3 md.) Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür." hükmü yer almaktadır....

      Mahkemece, iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteği bakımından ayırma kararı verilmesine rağmen bu dosya için ayrıca başvuru harcı ile peşin harç, gider avansı yatırılması, dosyadaki belgelerin fotokopisi çektirilerek mahkemeye sunulması bakımından sonuçları aktarılarak kesin süre verildiği, davacının bu işlemleri tamamlamadığı gerekçesiyle usulden reddine, işçi alacakları ile ilgili taleplerin kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesi ile bir kısım işçilik alacakları ile birlikte iş kazası olduğu iddia edilen 24.04.2014 tarihli olay nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunulduğu, 04.06.2014 tarihli oturumda maddi ve manevi tazminat talebinin ayrı bir esasa kaydedilmesi şeklinde ara karar kurulduğu anlaşılmaktadır....

        Karara karşı davalılar T5 ve T6 vekili istinaf dilekçesinde; müvekkillerinin davacıya 29/11/2016 tarihinde 6.566,40 TL ödeme yapıldığını ve bu ödemenin uzlaşma nedeni ile yapıldığını, bu nedenle davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağını, mahkemece hükmolunan manevi tazminat miktarının çok yüksek olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar davalı Hür Sigorta A.Ş vekili ve davalılar T5 ve T6 vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        Karara karşı davalılar ... ve... vekili istinaf dilekçesinde; müvekkillerinin davacıya 29/11/2016 tarihinde 6.566,40 TL ödeme yapıldığını ve bu ödemenin uzlaşma nedeni ile yapıldığını, bu nedenle davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağını, mahkemece hükmolunan manevi tazminat miktarının çok yüksek olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar davalı ... Sigorta A.Ş vekili ve davalılar ... ve... vekili tarafından istinaf edilmiştir....

          taleplerinin TBK 50/2 maddesi uyarınca hakkaniyete uygun olarak belirlenmesini talep ettiği, dava konusu ürüne ait satış bilgisinin dosya münderecatındaki bilgi ve belgelerden tespit edilememesi nedeniyle maddi tazminat hesabının yapılamadığı, maddi manevi tazminat takdir yetkisinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, görüş ve kanaati bildirilmiştir....

            taleplerinin TBK 50/2 maddesi uyarınca hakkaniyete uygun olarak belirlenmesini talep ettiği, dava konusu ürüne ait satış bilgisinin dosya münderecatındaki bilgi ve belgelerden tespit edilememesi nedeniyle maddi tazminat hesabının yapılamadığı, maddi manevi tazminat takdir yetkisinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, görüş ve kanaati bildirilmiştir....

              Fakat Mahkemece manevi tazminat davasının kısmen kabulü yönünde verilen karar için aynı şeyden bahsetme imkanı yoktur Şöyle ki; hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K'nın 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 Karar'ı ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı Kararı da bu doğrultudadır. Hal böyle olunca davacı sigortalının manevi zararlarına karşılık olarak 2.000,00TL aldığının davaya konu ibranameden ve taraf beyanlarından anlaşılması karşısında manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi göz ardı edilerek davacı sigortalı için manevi tazminat isteminin reddi yerine kısmen de olsa kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Her ne kadar, 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından, “Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Yargıtay Sekizinci Hukuk Dairesinin görevine girdiği” gerekçesi ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de; dava, tapu ve mülkiyet hakkından kaynaklı elatmanın önlenmesi davası olmayıp, (tüm dosya kapsamından) davacının komşu taşınmazda bulunan davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun sağlığa zarar verdiği iddiası ile kaldırılması talebiyle açılmıştır. Bu şekilde dava, baz istasyonlarının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi sebebiyle davalı şirkete ait baz istasyonunun kaldırılmasına ilişkin bulunmakla, uyuşmazlığın Dairemiz görev alanı ile ilgisi bulunmadığından, dosyanın Yargıtay (1.)...

                  Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... aleyhine 04/12/2013 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklı yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin kabulüne manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 23/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu