Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davalı taraf ile iş ortağı olduklarını, mükerrerlik itirazının doğru olduğunu, takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu, davanın gerekçeli kararda belirtilen Yargıtay HGK kararında belirtilen irade fesadı unsurlarını taşımadığı gibi MK'nın 2/2 maddesinde belirtilen hususları da ihtiva etmediğini beyan ederek istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca itiraz ve mükerrerlik şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

İcra Müdürlüğü'nün 2020/11404 Esas sayılı dosyası ile nafaka alacağına ilişkin takip başlatıldığını, ikinci başlatılan takibin hukuka aykırı olarak başlatıldığını kabul eden yerel mahkemenin 2. takibin tamamını iptal etmesi gerekirken yalnızca mükerrer kısmında indirim yapılması usul ve yasaya aykırılık oluşturduğunu, mükerrerlik doğrudan takibin iptali sebebi olduğunu, mükerrerlik iddiası karşısında mükerrer kısmın düşülerek kalan kısım açısından takibin devamına dair karar tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 19....

Kadastro Müdürlüğünce teknik rapor düzenlenerek üçüncü şahısların haklarının korunması bakımında mükerrerlik giderilene kadar tapu kaydına mükerrerlik şerhinin verilmesinin sağlanması için Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmıştır. Bunun üzerine 29.05.2020 tarihli ve 1023 yevmiye ile eski 1158 yeni 152 ada 58 sayılı mera parselinin özel sicil kaydının beyanlar hanesine ... Mahallesinin 1273 sayılı parsel ile; Hazine'ye ait 1273 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesine de ... Mahallesinin 1158 sayılı parseli ile mükerrerlik bulunduğuna dair şerh verilmiştir. 4. Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Kadastro Müdürlüğünce düzenlenen teknik raporun aksine ham toprak vasfıyla adına kayıtlı 1273 sayılı parsel ile 152 ada 58 sayılı mera parseli arasında mükerrerlik bulunmadığı iddiasına dayanarak mükerrerlik şerhinin iptali istemiştir. II. CEVAP Davalı ... Müdürlüğü cevap dilekçesinde; tespit edilen mükerrerlikte hata bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. III....

    Başka bir anlatımla haritada mükerrerlik bulunuyor zeminde ise herhangi bir mükerrerlik durumu yoksa bu durum 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesinde düzenlenen teknik hata halini, hem zeminde hem de haritada binme meydana gelmesi ise 4721 sayılı Yasa'nın 1026. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesinde açıklanan mükerrer kadastro durumunu oluşturur. O halde, mükerrer kadastrodan bahsedebilmenin ilk koşulu; taşınmazlardaki iç içe geçme durumunun teknik bir hatadan kaynaklanmayıp, aynı taşınmazın iki kez ölçülmesi halinde sadece ölçü, hesaplama, sınırlandırma ve tersimat hatalarından kaynaklanan paftaların iç içe geçme durumu var ise, bu husus mükerrerlik olarak değerlendirilemez ve hatanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine uygun şekilde düzeltilmesi gerekir. Yukarıda yer alan açıklamalar karşısında, somut olayda, hem zeminde hem de haritada binme bulunması nedeniyle dava mükerrer kadastro işleminin iptali istemine ilişkindir....

      Asliye Ceza Mahkemesince verilen 26.03.2013 gün ve 2011/491 Esas, 2013/173 Karar sayılı hükmün temyiz incelemesi sonucunda onanmasına ilişkin Dairemizin 24.02.2016 gün ve 2014/15453-2016/1453 Esas-Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15.06.2016 gün ve KD-2016/200767 sayılı yazı ile 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 308. maddesi uyarınca itiraz edilmekle Dairemize gönderilen dosya incelendi: itiraz nedenlerinin yerinde olduğu anlaşılmakla, itirazın kabulüne, Dairemizin 24.02.2016 gün ve 2014/15453-2016/1453 Esas-Karar sayılı “Onama” kararının kaldırılmasına karar verilip gereği görüşüldü: Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 26.01.2011 tarihli iddianame ile ... Asliye Ceza Mahkemesine açılan kamu davasında; sanık hakkında aynı olaya ilişkin olarak ......

        Kadastro Müdürlüğü'ne hitaben düzenlenen 17.4.2013 tarihli inceleme raporuna ekli Durum Haritası başlıklı krokiden anlaşıldığı halde, 3059 parselin mükerrer olmayan bu bölümü yönünden de mükerrerlik var kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin ve ayrıca Mahkemece, 3059 parsel sayılı taşınmazın mükerrerlik oluşturan bölümü ile sınırlı olarak tapu kaydının iptaline karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 234 parsel sayılı taşınmazla, yeniden mükerrerlik oluşturacak şekilde 3059 parselin de davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir....

          /B parselinin 3509/... kırık noktası ile işaretlenen mavi renk ile gösterilen sınırı arasında kalan üçgen şeklindeki bölüm üzerinde, mükerrerlik olmadığı teknik rapora ekli kroki ve dosya arasında bulunan ........2013 tarihli ......

            Şöyle ki; davacı mükerrerlik nedeniyle taşınmazın mülkiyetini kaybettiği bölüm nedeniyle tazminat isteğinde bulunmuştur. Tazminat isteğine dayanak ... köyü, 344 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine 17/05/2011 tarih ve 9610 yevmiye numarasıyla ".... Köyü 2 ada 1 (yeni ada 102 parsel 1) ile mükerrerdir." şeklinde şerh konulmuş ise de, mükerrerlik şerhi ".... Köyü 2 ada 1 (yeni ada 102 parsel 1) sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesine de konulmuş olup, bu şerhler taşınmazları satın alabilecek 3. kişileri koruma amacıyla konulmuştur. Somut olayda, mükerrerlik nedeniyle davacı adına olan tapu kaydı henüz iptal edilmemiş ve dolayısıyla davacının halen kaybettiği bir mülkiyet hakkı ve bir zararı da söz konusu değildir. Ancak ilerde açılacak bir tapu iptali ve tescil davasının davacı aleyhine sonuçlanması halinde davacının tazminat hakkının doğacağı kuşkusuzdur....

              Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüyle davaya konu faturadan dolayı davacının davalı yana 57.627.32 YTL borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, 04.06.2005 tarihli ... ... tutanagına istinaden davalı şirketin tahakkuk ettirdiği ... tüketilen ... enerjisi bedeliyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı şirketin 31.05.2004 tarihinde de ... ... tüketmesi nedeniyle davalı şirketçe tutanak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Keza dosya içerisinde mübrez 2003 yılı içinde de tutulan tutanaklar ile değişik tarihlerde işletmede ... ... kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda .... uyarınca ... tüketilen ... enerjisinin hesabında mükerrerlik uygulaması yapılması gerekmektedir....

                -TL.için borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre dava konusu yerde kaçak elektrik kullanıldığı, 13.20.2005 tarihi dahil olmak üzere menfi tespiti talep edilen 52.359.34.-TL.nin mükerrerlik durumlarının düzeltilmesi suretiyle 32.251.67.-TL.halinde belirlendiği, bu durum itibariyle davacının 52.359.34-32.251.67=20.107.67.-TL.için menfi tespit isteminin yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının 20.107.67....

                  UYAP Entegrasyonu