WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "kararın gerekçesinde mükerrerlik içermeyen (1/B) ile gösterilen kısım hariç olmak üzere krokide (1/A) ile gösterilen 1.025,97 metrekarelik kısım bakımından mükerrerlik oluşturduğu anlaşılmakla, bu kısım bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği şeklinde ifade bulunmasına ve bu ifade gereği 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın karara ek raporda (1/A) gösterilen bölümü yönünden tapu kaydının iptaline karar verilmekle yetinilerek hüküm kurulması beklenirken yeniden mükerrerliğe neden olacak gerekçeyle çelişik biçimde karar verilmesinin isabetsiz olduğuna" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazdan mükerrerlik içermeyen (1/B) ile gösterilen kısım hariç olmak üzere krokide (1/A) ile gösterilen 1.025,97 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Kadastro Müdürlüğüne yapılan başvuru üzerine yapılan incelemede iki parsel arasında mükerrerlik bulunduğunun tespit edilmesi ve ......’ye bildirilmesi üzerine, davacı ..... tarafından mükerrerlik şerhinin silinmesi ve taşınmazın Hazine adına tescili istemi ile dava açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, kadastrosu sonradan yapılan 1211 parsel sayılı taşınmazın 111 parsel ile çakışan ve mükerrer olarak tapuya kaydedilen 9732 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptaline 1211 parselin alanının 11.028 metrekare olarak kabulüne, her iki taşınmazın beyanlar hanesine yazılan mükerrerlik şerhinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, "davanın, hukuki nitelik olarak 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde ikame edildiğini ancak davacı vekiline istinaf kaldırma ilamı doğrultusunda 6100 sayılı Kanun'un 31. maddesi gereğince dava dilekçesini açıklaması için süre verildiği, davacı vekilinin 23.02.2021 tarihli dilekçesi ile davasının mülkiyet hakkına dayalı olarak ikame edilen tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu yönünde beyanda bulunduğu, bu nedenle, davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafın, sunulan bilirkişi raporlarında da belirtilen mükerrerlik oluşturan bölüm yönüyle tescil talebinin, mülkiyete yönelik bir hakka ilişkin olduğu, 102 ada 1 nolu parselin evveliyatı olan 1966, 1966 parsellerin evveliyatı olan 1671, 1672, 1673, bu parsellerin evveliyatı olan 1394, 1395, 1396 ve bu parsellerin evveliyatı olan 334, 337, 338, 339, 340, 348, 349, 350,...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Davacı adına kayıtlı taşınmaz ile mükerrerlik arzettiği bildirilen ...... Köyüne ait 295 ve 328 parsellerin ilk tesis tarihinden itibaren (tespit tutanakları da dahil olmak üzere) oluşan tapu kayıtlarının, 2- Tapu Müdürlüğünce mükerrerlik sebebi ile re'sen terkin yapılacağına dair davacı ..... İnş. Tekstil. San. ve Tic. Ltd. Şirketine gönderilen 22.12.2010 tarihli yazının tebliğ edildiği tarihi gösterir belgenin onaylı örneğinin istenilmesi, gelen cevapların bu dosya içine konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Sayılı dosyası ile 3.082,12 TL Asıl alacak, 120,00 TL İhtar gideri, 1.313,07 TL İşlemiş faiz, 65,65 TL BSMV olmak üzere toplam 4.580,84 TL alacağa istinaden 14.10.2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 21.10.2019 tarihli dilekçesi ile takibe, ödeme emrine, yetkiye, dayanak belgelere ve asıl alacağa, faiz ve takibin tüm ferilerine olmak üzere borcun tamamına itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin davalı borçlu yönünden durduğu; Davacı alacaklı tarafça İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık yasal sürede iş bu davanın açıldığı ve davalı borçlunun itirazlarının haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptalinin talep edildiği; Davalı tarafça, mahkememizin yetkisine de itiraz edilerek davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır....

            İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....

            İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K ; 2018/5873 E -2019/3912 K.sayılı ilamı)....

            İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....

            Davacı takibe konu çekin taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin verildiğini, cari hesap borcu yönünden ödeme yapıldığı ve mükerrer takibin söz konusu olduğundan bahisle borca itiraz etmiş, diğer dava sebeplerini istinafa konu etmeyip sadece bu iddiası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava konusu takibin aynı müdürlüğün 2019/5207 Esas sayılı dosyası ile mükerrerlik oluşturmamak kaydı ile yapıldığı açıktır. Cari hesap alacağının kambiyo senedine bağlanması durumunda alacaklının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus takip yapmasında yasaya aykırılık olmayıp mükerrer takipten söz edilemez. Diğer taraftan davacı takibe konu borcun ödendiğini İİK 169/a maddesinde sayılan deliller ile ispat edememiş olup mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

            Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, davalıların 18.04.2001 tarihli itiraz dilekçelerinde takibe tamamen itiraz ettiklerinin ve takibin durdurulduğunun anlaşılmasına, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile asıl borçlu hakkında yapılan icra takibinin, B.K. 487. maddesi hükmü uyarınca kefiller hakkında ayrıca takip yapılmasına engel oluşturmayacağından mükerrerlik itirazı haklı kabul edilemeyeceğine göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu