e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan şikayetin süreye tabi olduğunu, dava açma tarihi itibariyle şikayet süresinin geçtiğini, ipotek veren borçluların her birine icra emrinin 06.10.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle yedi günlük yasal sürenin geçtiğini, davacıların mükerrerlik iddiasına konu ettikleri kambiyo senetlerine özgü ilamsız takip olan Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü 2019/4898 Esas sayılı icra dosyasında borçlu durumunda olmadığını, davacıların ipotek veren malik üçüncü şahıslar olduğunu, İİK m. 45 ve İİK m. 167 kapsamında her iki icra takip yolunun birden yapılabileceğini, davacılar hakkında ilamlı takip başlatılabilmesi için davacılara TC Üsküdar 6....
Ceza Dairesinin 29.11.2021 tarihli ve 2020/7869 Esas, 2021/8312 Karar sayılı kararı ile; "...Adli Tıp Kurumu Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulunun 01/09/2010, 17.12.2014, 15.04.2015; Adli Tıp Genel Kurulunun ise 26/07/2012, 28.05.2015 tarihli raporlarda karın ağrısı, kusma şikayeti ve laboratuar bulgularına göre ilgili uzman konsültasyonu istemeden hastayı eve göndermesi tıp kurallarına uygun olmadığı belirtilen sanık ...'...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ceza soruşturmasındaki haksız şikayeti nedeniyle davacıya ait emtiaya el konulduğu ve emanetteki ticari emtianın kaybolduğu, davacının ceza yargılaması sonucu beraat ettiği, davalının haksız şikayeti nedeniyle davacının zarara uğradığı, dava konusu malzemeler bulunamadığından deforme olup olmadığı ve değerinin tespit edilemediği, davacının maddi zararının takdiren 1.000,00 TL olduğu , davalının sübut bulan eylemi nedeniyle davacının kişilik değerinin zedelendiği gerekçesiyle, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....
Yukarıda açıklanan aşamalardan da anlaşılacağı ve alacaklının da kabulünde olduğu üzere ihale konusu maden işletme ruhsatına yönelik haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karara ilişkin temyiz incelemesi henüz sonuçlanmamış ve karar kesinleşmemiştir. Haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen kararın temyiz tarihi, satış kararı ve ihale tarihinden öncedir. Ayrıca, borçlunun, haczedilmezlik şikayeti sonuçlanmadığından satışın durdurulması talebi de, ... İcra Mahkemesi'nin 28/09/2015 tarih ve 2015/1059 E.-909 K. sayılı kararı ile reddedilmiştir. Diğer bir ifade ile, haczedilmezlik şikayeti keşinleşmeden ve borçlunun satışın durdurulması talebi olduğu halde satışa gidilmiştir....
Davacılar, motorsikletine zorla el koydukları iddiasıyla davalının şikayeti sonucu haklarında hırsızlık suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğünü, soruşturma sonucunda haklarında takipsizlik kararı verildiğini, davalının ise suç isnad ederek iftira ettiği gerekçesiyle açılan davada cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, davalının haksız şikayeti nedeniyle uğradıkları manevi zararın giderilmesini istemişlerdir. Davalı ise, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece;davalının,davacılara ''iftira attığı” şeklindeki eylemin gerçekleştiği ve yapılan söz konusu bu eylemin davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabulü ile davacılar yararına manevi tazminata hükmedilmiştir. Dava dosyası içerisinde bulunan .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/164 esas ve 2012/11 karar sayılı ceza dosyasının incelenmesinde;davalının ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu dilekçesi ile tamir için ...'da ....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de; Mükerrerlik iddiası, borca itiraz niteliğinde olup; İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca, borçlunun borca itirazının kabulü halinde takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi isabetsizdir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: İcra takibine geçikmiş itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlular aleyhine yapılan ilamlı takipte mahkemece borçluların mükerrerlik şikayetinin kabulü ile ... 1....
Davacı Hazine; Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle 1799 parsel sayılı taşınmazın köy yerleşim yeri projesi kapsamında tescil edilen taşınmazlarla mükerrerlik oluşturmadığının tespit edilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 08.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz. O halde mahkemece istemin belirtilen nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....