İdaresi, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olmasına rağmen ilk tespiti ve uygulama kadastrosu sırasında hata yapıldığını belirterek uygulama kadastrosunun ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Kadastro Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine dosya ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Mahkemece yapılan yargılama sonunda karşı görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi tarafından temyiz edilmiştir. Orman İdaresi dava dilekçesinde, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ancak hem tesis kadastrosu hem de uygulama kadastrosu sırasında hata yapıldığını belirterek hem uygulama kadastrosunun iptalini, hem de taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir....
Köy tüzel kişiliği, köylülerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar hakkında onları temsilen dava açamaz. 1944 yılında yapılan orman kadastrosu kesinleşmiş ve orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü süre çoktan geçmiştir. 1991 yılında ilan edilen aplikasyon işlemi yeni bir orman kadastrosu olmayıp, davacıya yeniden dava açma hakkı vermez. Davacı Köy Tüzelkişiliğinin bu davayı açmada aktif dava ehliyeti bulunmadığı gibi, 6831 Sayılı yasanın 11. maddesinde öngörülen dava açma süreleri de geçmiş bulunduğundan, dinlenme olanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
un davasının kabulü ile 227 ada 45 parseli içine alan orman kadastrosunun iptali ile tahdidin bu parselin dışından geçirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ve karşı dava da 10 yıllık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 22/10/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacı ...'un davasının kabulü ile 227 ada 45 numaralı parsel hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve Orman Yönetiminin tapu iptali davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacı ...'...
ın askı ilan süresi içerisinde taşınmazın bir bölümünün orman olmadığı ve zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla kadastro mahkemesinde açtığı dava verilen kesin önel içinde keşif masraflarının yatırılmaması nedeniyle bu mahkemenin 1997/42 Esas - 2001/8 K. sayılı kararı ile 3402 Sayılı Yasanın 36/1. maddesi gereğince kanıtlanamayan davanın reddine, taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline dair verildiği karar 16.04.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı bu kez, sulh hukuk makemesinde yine zilyetliğe dayalı olarak temyize konu davayı açmıştır. Mahkemece 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre ancak, tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık süre içerisinde orman kadastrosunun iptali için dava açılabileceği zilyetliğe dayalı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir....
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman rejim dışına çıkarıldığı, kamu hizmeti gören davalı kuruma satışının yapıldığı, bu durumda 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinin uygulanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve katılan davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşmiş orman kadastrosunun bulunmadığı, henüz orman kadastro çalışmalarının devam ettiği anlaşılmaktadır. Davanın devamı sırasında orman kadastrosunun ilan edilmesi halinde dava orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşür....
H.G.K.nun (08/06/2005 gün ve 2005/20-327 E.-377 K.) sayılı kararına göre gerçekten hak düşürücü süre kesin hükümden önce gelirse de, somut olayda, tapu kaydına ve kesin hükme dayalı olarak iptali istenen orman kadastrosunun 3373 Sayılı Yasanın yürürlükte olduğu döneme ilişkin olduğundan H.Y.U.Y.'nın 237. maddesine göre kesin hükmün gözönünde bulundurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ... Gölün orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, Orman Yönetiminin tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davalarının reddine ve dava konusu taşınmazın orman kadastrosu sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil ve 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
Zira bozma kararı, “Tapu iptali ve tescil talebi” temeline dayandırılmıştır. Oysa ki, yukarıda belirtildiği gibi dava, orman kadastrosunun iptali istemiyle açılmış olup tapu iptali ve tescile yönelik bir dava ve talep bulunmamaktadır. Müşterek mülkiye tabi taşınmazlarda maliklerin her biri ayrı yarı orman kadastrosuna itiraz davası açabileceklerine ve yapılan araştırma ile varılan sonuca göre taşınmazın öncesinin orman olmadığı belirlendiğine göre, sadece orman kadastrosunun iptaline karar vermek ile yetinilmelidir.] denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 04/05/1999 tarihinde ilân edilip 04/11/1999 tarihinde kesinleşen orman kadastrosunun dava konusu parsel yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir....
Yönetiminin davasının reddine, karşı davacıların davasının kabulü ile 228 ada 3, 4, 11 ve 12 parselleri içine alan orman kadastrosunun iptali ile tahdidin bu parsellerin dışından geçirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ve karşı dava da 10 yıllık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 22/10/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacılar ... ve ... ..., ... ... ve ... ... davasının kabulü ile 228 ada 3, 4, 11 ve 12 numaralı parseller hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve Orman Yönetiminin tapu iptali davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacılar ... ve ... ..., ... ... ve ... ......
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/07/2005 gün ve 2005/4283- 9225 sayılı bozma kararında özetle; " ... Köyünde orman kadastrosunun 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre 08/11/1994 tarihinde yapıldığı, 10/03/1995 tarihinde orman niteliğiyle kesinleştiği, orman kadastrosunun kesinleşmesi halinde ancak tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık süre içerisinde dava açma hakları saklı olduğuna, davacı salt zilyetliğe dayandığına göre davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....