Mahkememizin ara kararı ile verilen ihtiyati haciz kararı davacı yanca mevcut takip dosyasında infaz ettirilmesi istenmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak yeni bir takip dosyasından yani İstanbul Anadolu ... İcra Dairesi ...Esas sayılı dosyasından infazı istenmiştir. Bilindiği üzere itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İhtiyati haczin mevcut takip dosyasından infazı istenmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı bir şekilde 2. Takip dosyasından infazı istenmiştir.Her ne kadar icra mahkemesince davacının henüz esas takibe geçmediği bu nedenle mahkememizin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de bu hali ile zaten davacının esas takibe geçebilmesi mümkün değildir zira mükerrer takip durumu söz konusu olacaktır.Öte yandan zaten derdest takip dosyası bulunmakta olup dava da zaten duran takibin devamını sağlamak amacı ile açılmıştır....
İcra dosyasının incelenmesinde ; davalı -alacaklının davacı- borçlu hakkında 31.12.2018 keşide tarihli 40.000,00- TL bedelli çekten kaynaklanan 38.400,00- TL asıl alacak ve fer'iler de dahil olmak üzere toplam 46.253,06- TL alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, davacıya örnek 10 nolu ödeme emri gönderildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ödeme emri ile birlikte senet suretinin gönderilmediği beyanla; usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf ödeme emri ile birlikte dayanak belge suretinin gönderilmediğini, beyan etmiş ise de, ödeme emrinde " dayanak belge ihtiva eder " ibaresinin olduğu anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
İİK'nın 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir. Takip dayanağı senette düzenleme yeri olmadığından kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiasına dayalı başvuru, İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Yine, davacı tarafından takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği yönündeki şikayeti, İİK'nın 58, 61. maddelerine aykırılık nedenine dayalı olup, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren yedi günlük yasal sürede yapılmalıdır....
Bu cevabi yazı uyarınca davalının ilk takip dosyasının işlemden kalkmış olmasına ilişkin savunmalarının yasal dayanağı bulunmamaktadır. Hukuki yarar yönünden yapılan değerlendirmede mükerrer takibin yerleşik içtihatlar ışığında borca itiraz niteliğinde olduğu, icra dairesine 7 günlük süre içinde yapılması gerektiği, süresiz şikayet olmadığı, Antalya ... icra mahkemesi kararı ve verilen istinaf mahkemesi kararına göre davacının takip hukukuna göre yaptığı başvurudan netice alamadığı, mükerrer takip nedeniyle genel mahkemede menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunduğu sabittir. Toplanan delillere göre; mükerrer olan Antalya Genel İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyası nedeniyle davacının menfi tespit isteminde haklı olduğu, davacının Bursa ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Sanık müdafiinin suça konu çek ile ilgili olarak katılan vekilinin iki ayrı şikayeti üzerine sanık hakkında ayrıca Büyükçekmece 3....
Somut olayda takibin borçlu ... hakkında başlatıldığı, borçlunun yetkiye ve imzaya itirazı üzerine mahkemece takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla, İİK'nun 170/1. maddesinin ikinci cümlesi gereğince, tedbir kararı verilmeden yetkiye ve imzaya itiraz edilmiş olması zamanaşımını kesmeyeceği gibi, itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak belge, kambiyo senedi niteliğini haiz üç adet çektir. Çeklerin keşide tarihleri 27/05/2011 - 31/05/2011 - 31/05/2011 olup, ibraz süresi 03/02/2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tâbi olduğu anlaşılmakla, takip dosyasında borçlu ...'e yönelik olarak yapılan icra takip işlemlerinin incelenmesinde, alacaklının 09.06.2011 tarihli taşınmaz haczi talebi ile 19.03.2012 tarihli menkul haczi talebine kadar zamanaşımını kesen yada durduran hiçbir işlem bulunmadığı görüldüğünden zamanaşımının gerçekleştiği görülmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; borçlu tarafından mükerrer takip veya mükerrer tahsilat konusunun şikayet konusu yapılmadığını, mükerrer takip veya mükerrer tahsilat konusunun borçlu tarafından şikayet davası yapıldığı takdirde süresiz inceleneceğini, mükerrer takip veya mükerrer tahsilat konusu borçlu tarafından şikayet davası yapılmadığı takdirde resen incelenemeyeceğini, ilk derece mahkemesinin, yargılama giderlerinden neden tamamen muaf tutulmadığına dair gerekçe göstermediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, memur muamelesini şikayete ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava hasımsız olarak görülüp sonuçlandırılmıştır. Şikayetin mahiyetine göre, ilk derece mahkemesince verilecek kararın sonucunun borçluların haklarını etkileme ihtimali bulunduğundan dosyada taraf olarak gösterilmeleri gerekmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili İstinaf dilekçesinde yerel mahkemenin takip kaynaklarının ayrı olduğuna yönelik gerekçesinin yerinde olmadığını, banka avukatları tarafından açılan kredi sözleşmesine çekilen ihtarname ve hesap özetine dayanılarak açılan takiplerin davacının maaşından kesilerek ödendiği halde bu iki kredi sözleşmesinden doğan alacağı birleştirerek varlık yönetim şirketine sattığını, İzmir 14 İcra Müdürlüğünün 2013/8719 takip dosyasındaki takibin davacı yönünden 1407,46 TL olduğu tespitini doğru olmadığını, doğrusunun ise 17.843,24 TL takipte kesinleşen miktar olduğunu dava dışı borçlu Ersin Severi n kararda Soner olarak yazıldığını, bu şahsın davacının kullandığı kredinin kefili olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının bankadan kullandığı üçüncü bir kredinin olmadığını, varlık yönetim şirketi için açılan takibin tutarının 2 kredinin satın alındığı tarihteki toplam olduğunu, takibin mükerrer olduğunu, yanılgılı değerlendirme ile karar verildiğini...
İcra Müdürlüğünün 2011/527 esas sayılı icra takip dosyasından uygulandığı ve bu dosya üzerinden kıymet takdirinin yapılmasının talimat yolu ile istendiği, ... Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin icra takip dosyası üzerinden kıymet takdirinin yapıldığı, taşınmaz haczinin "nokta haczi" niteliğinde olduğu, bu nedenle kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararı veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. İcra Hukuk Mahkemesince, 2004 sayılı İİK'nin 128/A-1 madde/fıkrasında özel hüküm bulunduğu, kıymet takdiri raporunu düzenleten icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince şikayetin incelenmesi gerektiği zira aksinin kabulü halinde dahi mahkemece yine kıymet takdirinin tekrar talimat yazılarak İstanbul Mahkemelerine yaptırılacağı gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmiştir....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda davanın konusu içerisinde bulunan icra takip tarihi ile kapak hesabının yapıldığı tarih arasında faiz hesabı yapılmadığını, Ziraat Bankası'nın bildirdiği faiz oranlarında hata olduğunu, bu nedenle ek rapor aldırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dosyası içeriğinde bulunan bilirkişi raporunda, icra emrindeki faiz tutarlarına ilişkin inceleme yapıldığı, davacının bir diğer şikayeti olan 04/04/2019 tarihli dosya borç hesabına yönelik şikayeti bakımından bir inceleme yapılmadığı, mahkemece de raporun bu hali ile hükme esas alınıp sadece icra emrine yönelik ilama aykırılık şikayeti bakımından değerlendirme yapıldığı ve karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca; mahkeme, taleplerin herbiri hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır....