Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edileceği ", bu nedenle orman kadastrosundan sonra yapılan kadastronun ikinci kadastro olması nedeniyle TMY'nın 1026 (EMY. 934, İsviçre MY. 976) maddesi hükmüne göre iptal edilmesi gerektiği, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin ikinci kadastronun bulunduğu hallerde uygulanamayacağı, yasal olarak yargılama harç ve giderlerine hükmedildiği gözetilerek, Orman Yönetiminin davasını kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı gerçek kişilerin ve davacı ... Yönetiminin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 04.06.2009 günü oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi DAVATÜRÜ:Tapu iptali ve tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.09.2012 gün ve 155/278 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, davacıya dedesinden intikal eden bir parça taşınmazın kadastro çalışmalarında davalı adına tespit ve tescil edilen 103 ada 7 parsel içinde kaldığını açıklayarak, davalı üzerindeki tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, taşınmazı bir bütün olarak ...'...

      Baba Abdullah ölmüş ancak kaydının iptali istenilenin davacı kardeş dışında başka kardeşlerinin bulunduğu, sözü edilen mükerrer kayıtların iptali istemli dava sonunda verilecek olan kararın niteliği gereği davacıların ve diğer tüm kardeşlerinin hukukunu ilgilendireceği gözetilerek, mükerrer kaydı iptali istenilen Gönül'ün tüm kardeşlerinin davaya yöntemince katılmalarının sağlanarak taraf teşkilinden sonra toplanacak tüm kanıtlara göre oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemiş olması, 2. Mahkemece, mükerrer kaydının iptali istenilen Gönül'ün kardeşi Yücel ile ikiz beyan edildiği bildirilerek nüfusa tescil edildiği, bu nedenle kaydının iptal edilemeyeceği nedeni ile dava reddedilmiş ise de, her ikisinin tescili beyana dayalıdır. Beyana göre yapılan kaydın aksinin her türlü delil ile kanıtlanması olasıdır....

        Gencer'in düzenlemiş olduğu 06.10.2008 günlü bilirkişi raporundaki krokide (B) harfi ile gösterilen ve kırmızı ile ... 1000 metre karelik bölümün tapusunun iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapu iptali ile tescile ilişkindir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman tahdidi 03.06.1970 tarihinde ilan edilip 1971 yılında kesinleşmiştir. Daha soma ... Köyü mülki sınırları içinde kalan önceden tahdidi yapılmış ve sınırlaması kesinleşmiş ormanıarda 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasayla değişik 2/B madde uygulama çalışması yapılarak kesinleşmiştir....

          İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davanın 2/B madde uygulama alanında kalan taşınmazın tapu kaydının iptali konusunda açıldığına, yöntemine uygun biçimde yapılan uygulamada taşınmazın 2/B madde alanında kalan bölümü belirlenerek, bu bölümün tapu kaydının iptaline ve 2/B madde niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiğine, 1979 yılında bu durum gözönünde bulundurulmadan arazi kadastro ekiplerince taşınmaz ikinci kadastroya tabi tutularak yeniden yolsuz olarak (T.M.Y.1025) tapuya tescil edildiğine, ancak 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. Maddesi hükmüne göre ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılması nedeniyle T.M.Y.'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20....

              Davacı ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davasının Kadastro Mahkemesine devri ile Kadastro Mahkemesinin 2008/8-2011/3 sayılı ve 19.04.2011 tarihli kararı ile 390 sayılı parselin fen bilirkişi rapor ve krokisinde (D1), (D2), (D3), (D4), (D5), (D6), (E1), ve (E2) ile gösterilen bölümlerinin ... adına tesciline, (D3), (D4) ve (D5) ile gösterilen bölümleri dışında kalan bölümlerin ise Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olmadığından Kadastronun olağan usullere göre tamamlanması için ... Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, karar 03.06.2011 tarihinde kesinleşmiştir. ... Müdürlüğü 02.10.2013 tarihli Mahkemeye yazdığı müzekkere ile kesinleşen iki farklı ilam bulunduğundan (D3), (D4) ve (D5) bölümler dışındaki bölümler yönünden kadastro çalışması yapılabilmesi için izlenecek yol hakkında Mahkemeden bilgi verilmesi istenilmiştir....

                Köyü çalışma alanında bulunan 2936 ve 2980 parsel sayılı 10.573,92 ve 4.609,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Kadastro Mahkemesinin 1975/439-1991/9 sayılı kararı ile gerçek kadastronun, müstakil parseller halinde tespiti yapılmak üzere tutanak ve dosyanın Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi üzerine; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 2936 sayılı parsel kargir ev ve tarla, 2980 sayılı parsel tarla vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, öncesinde Hazine adına tespit edilen taşınmaz hakkında ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayıldığı ve taşınmazların Hazineye ait yerlerden bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır....

                  Maddesi hükmü gereğince ikinci kadastronun bütün sonuçları ile hükümsüz sayılacağından davanın kabulüne karar vermenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca 4342 Mera Kanununun 4. Maddesi "Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz" hükmü gereğince 4342 sayılı Mera Kanununa tabi olan alanlarda zilyetlik yoluyla mülkiyet hakkı elde edilemediğini, kamu orta malları aleyhine genişleme yapılamadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi K A R A R Dava, Hazine tarafından, kadastronun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 766 Sayılı Yasaya göre 50 dönüm miktar fazlası olarak açılan kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Davada Orman Yönetimi taraf olmadığı gibi orman araştırmasını gerektiren taraflara bir sav ve savunmada yoktur. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesine ait olup dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 03/04/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu