Hukuk Dairesinin 27.09.2012 tarihli 2012/4750 Esas 2012/6455 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın 3402 sayılı Kanun'un 22/1 inci maddesinden kaynaklandığı, temyize konu taşınmazlar hakkında yapılan kadastral işlemlerin ikinci kadastro olup olmadığının tespiti için ... ve ... köyüne ait kadastro paftaları getirtilerek yapılacak keşif sonunda taşınmazların tamamı veya bir bölümü hakkında mükerrer kadastroya tabi tutulup tutulmadığı kesin olarak belirlendikten sonra mükerrer kadastronun varlığı halinde tespiti daha önce yapılan ... köyündeki kadastro işleminin geçerli olduğu, ... köyündeki kadastro işleminin geçersiz olduğu dikkate alınarak, mükerrer kadastro olmayan taşınmaz bölümlerinin varlığı halinde taraf delilleri değerlendirilerek, toplanan ve toplanacak delillere göre karar verilmesi için bozulmuştur....
Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın konusunun kadastro tespitine itiraz değil, mükerrer tescil olmadığının tespiti ile tapu kaydının davalı müvekkili aleyhine düzeltilmesi istemine ilişkin olduğunu, kadastro tespitine itiraz davalarındaki maktu vekalet ücreti takdiri yerinde olmayıp müvekkile ait taşınmazın eksiltilmesi istenilen (tapu iptali ve tescil) miktarının 25.03.2021 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen değeri üzerinden ve iki ayrı taşınmaz için iki ayrı davalı söz konusu olduğundan, dava konusu taşınmazların değeri üzerinden asgari ücret tarifesine göre vekalet ücreti takdiri gerektiğini öne sürerek mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılarak, davacı tarafın açtığı mükerrer tescil olmadığının tespiti ile tapu kaydının düzeltilmesi taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
Mahkemece davalılara ait çekişmeli 2075 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin davacı Hazine'ye ait 2024 ve 2025 parsel sayılı taşınmazlardan sonra yapıldığı ve bu nedenle tapu kaydının mükerrer olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır....
Dosyanın incelenmesinden; davacıların pay sahibi olduğu ve 1953 yılında yapılan tapulama ile oluşan ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine 17/10/2008 tarihinde Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca mükerrer olduğuna dair şerh konulduğu, pay sahipleri tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü'ne izafeten Hazine'ye husumet yöneltilmek suretiyle şerhin iptalinin istendiği, Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/03/2011 gün ve 2009/518 - 217 E.- K. sayılı ilâmıyla davacıların kullanımında olan ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti daha önce kesinleşen ... parsel sayılı taşınmazla mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 19/04/2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 07.10.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
Davacı ..., paydaşı olduğu eski 31 (yeni 101 ada 111) parsel sayılı taşınmazın, uygulama kadastrosu sırasında davalı Hazine adına kayıtlı yeni 101 ada 112 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrer olarak tespit edildiğini, bu nedenle taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini iddia ederek askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davanın mükerrer kadastronun iptaline ilişkin olup, mülkiyet ihtilafından kaynaklandığı kabul edilmek suretiyle mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar kesinleştiğinde dava konusu taşınmazların uygulama kadastrosu tutanaklarının kesinleştirilmek üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Yargılama sırasında 4741 sayılı 8000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazla mükerrer olduğu gerekçesiyle bu taşınmazın tapu malikleri ile mirasçıları davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda davanın feragat nedeniyle reddine, çekişmeli 6489 parsel sayılı taşınmazın "6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır" ibaresi ile "bu parselin kullanıcısı ...'dir" belirtmesi yapılarak Hazine adına tarla vasfı ile tespit gibi tesciline, karar kesinleştiğinde kararın ve bilirkişi raporunun birer örneğinin Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Dava dilekçesi ekinde sunulan teknik raporda 119 ada 3 parsel sayılı taşınmazla mükerrer kadastroya tabi tutulduğu anlaşılan ve Yeni mahalle çalışma alanında bulunan 112 ada 134, 147 ve 153 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak örnekleri ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının, 2- Kadastro Müdürlüğünce Hazine’ye yapılan bildirime ilişkin belgelerin getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Çankaya Kadastro Müdürlüğü 1.6.2011 tarihli yazısı ile;... Mahallesi eski 1182, yeni 115629 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili yenileme çalışması sürerken, eski 1182 parsel sayılı taşınmazların ... İlçesi, Ücret Köyü, 1621, 1624 ve 1625 parsel sayılı taşınmazlar ile mükerrer olduğunu, bu mükerrerliğin hükmen giderilmesi gerektiğini ileri sürerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 10. maddesi gereğince sözü edilen taşınmazlarla ilgili tapu ve kadastro evraklarını Kadastro Mahkemesine göndermiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, Çankaya Kadastro Müdürlüğüne izafeten Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Diğer taraftan, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde ise "kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı" düzenlenmiştir. Şu halde, kadastro tespiti öncesi nedene dayalı davaların, kadastro tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekmekte ise de, mükerrerlik arzeden taşınmazlarda, ilk kadastro tespiti yapılan taşınmazın tespitinin kesinleşmesinden sonra ikinci kadastro çalışmasının 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı durumlarda, ikinci kadastro çalışması ile malik olan kişilerden hak düşürücü süre içerisinde dava açması beklenemez....
Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu 3059 parsel numarasını alan taşınmazın, 1956 yılında Kılavuzlar Köyü çalışma alanında 234 parsel numarası ile tespit edilen ve davacı adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz ile kısmen mükerrer olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğundan sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı açıklandıktan sonra, teknik bilirkişi ......