Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 08.10.2013 tarih ve 9690 yevmiye numaralı vasiyetnamesini düzenledikten sonra edindiği 18.898,00 m2 lik kısmının, vasiyetnamenin konusu olmaması sebebiyle murisin ölümüyle mirasçılarına iştirak halinde mülkiyet olacak şekilde intikal etmiş olmakla; Davaya konu Karaman ili Merkez Burunoba Köyü 210 ada 2 parsel sayılı taşınmazın vasiyetnameye konu olmayan 18.898,00 m2 lik kısmı 32 pay kabul edilerek; Taşınmazın 18.898,00 m2 lik kısmı üzerindeki tarafların İŞTİRAK HALİNDEKİ MÜLKİYETİNİN (ELBİRLİĞİYLE MÜLKİYETİN) 8/32 payı T.C. nolu T4'e, 3/32 payı T.C. nolu T2'ye, 3/32 payı T.C. nolu T4'e, 3/32 payı T.C. nolu T3'e, 3/32 payı T.C. nolu T7'e, 3/32 payı T.C. nolu T1'a, 3/32 payı T.C. nolu T6'a 3/32 payı T.C. nolu T10'a AİT OLACAK ŞEKİLDE MÜŞTEREK (PAYLI ) MÜLKİYETE ÇEVRİLMESİNE, b-Davaya konu Karaman ili Merkez Burunoba Köyü 207 ada 1 parsel sayılı taşınmazda tarafların müşterek murisi Kemal Mert'in Karaman 1....

Vergi kaydı mülkiyete karine teşkil ederse de, bu kayda hukuken değer vermenin iki ayrı önkoşulu bulunmaktadır. Birinci koşul, kaydın kapsadığı alanın özel mülkiyete konu teşkil eden yerlerden olmasıdır. İkinci koşul ise, vergi kaydı kapsamlı yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğini sağlayacak biçimde ve sürede elde tutulmuş olmasıdır. Bir taşınmaz hakkında düzenlenmiş bulunan vergi kaydının mülkiyete karine oluşturabilmesi ancak o yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığında mümkündür. Daha açığı, taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil eden yerlerden olması gerekir. Yapılan bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince; Dava konusu 104 ada 171 parsele ve dava dışı 170 parsele uygulanan 1937 tarih ve 335 tahrir nolu vergi kaydı güney sınırları itibariyle "mera" okumakta olup, kayıt miktarı 30 ardır. Vergi kaydının toplam miktarı da 3000 m²'dir. 104 ada 171 ve 170 parseller toplam 21.355,69 m² miktar ile kadastro çalışmaları sırasında tespit edilmiştir....

    İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, dava konusu şirketin mevcut durumu karşısında, TTK'nın 347.maddesi gereğince itibari değerden aşağı pay çıkarılamayacağı gibi yüksek payın da çıkarılabilmesi için esas sözleşmede hüküm veya genel kurul kararı bulunması gerektiği, TTK'nın 490 vd. maddeleri gereğince, Petrol Hizmetleri Anonim Şirketi'nin paylarına ilişkin el birliği mülkiyeti halindeki şirket hisselerinin müşterek mülkiyete çevrilmesinin esas sözleşme değişikliği veya genel kurul kararı ile mümkün olduğu, esas sözleşme değişikliğinin ise şirket ortakları veya ilgili organları tarafından yapılması veya payların dönüşümü için genel kurulca karar alınması gereği karşısında davada davacının korunması gereken hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine ve dava konusu el birliği mülkiyet halindeki şirket hisselerinin müşterek mülkiyete çevrilmesinin şirket ortakları veya organları tarafından yapılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir...

      Kadastro Müdürlüğü'ne müracaat ettiğini, bu müracaatı neticesinde İstanbul Kadastro Müdürlüğü'nce, tersimat hatasından kaynaklanan ve paftasında hatalı tersim edilen komşu parseller ile müşterek sınırı oluşturan, davalıların maliki olduğu 22, 27 ve 534 parsellerin mahkeme kararına istinaden hükmen tescil edildiği ve bu nedenle davacının parselindeki tersimat hatasının ancak mahkeme kararı ile düzeltilebileceği, şeklinde cevap verildiğini belirterek, 29 parsel sayılı taşınmazın komşu parselleri olan 22, 27, 534 sayılı parseller ile müşterek sınırlarının doğru olarak düzenlenerek, tersimat hatasının düzeltilmesini, davacının taşınmazına 22 ve 27 parsellerce vaki tecavüzlerin önlenmesini, ecrimisil talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, sınır tecavüzüne konu beton çit ve bahçe duvarının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermezken, davalı Hazine ve davalı ... davanın reddini savunmuştur....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27/06/2019 gün ve 2018/492 E ve 2019/872 K sayılı kararı ile, açılan davanın kabulüne, taşınmazlara vaki el atma sebebi ile oluşan 100,00 TL tazminat bedelinin (taleple bağlı kalınarak ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak sureti ile) davalı idareden alınarak davacılara verilmesine karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde her iki tarafça istinaf yoluna başvuru dilekçesi sunulduğu, Dairemizin 2019/4436- 4866 E ve K sayılı kararı ile yerel mahkeme kararının kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda bu kez Görele 1....

        Belirtilen nedenle, paylı mülkiyete konu bir taşınmazda maliklerden her birinin, müşterek mülkiyete konu taşınmaza elatılması halinde, bu elatmanın önlenmesini tek başına istemesi mümkün ise de; HGK.nun 13.06.1984 gün ve 1982/14- 358 Esas, 1984/710 Karar sayılı kararı doğrultusunda elatmanın yanı sıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin birlikte dava açmaları gereklidir." (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2012/6314 Esas 2012/15246 Karar) Dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde, dava konusu taşınmazlar üzerinde yer alan ve davacılar tarafından yıkımı istenilen idari bina, havuz, yol ve diğer yapıların yıkımı dava konusu taşınmaz maliklerinin tümünün hakkı etkileneceğinden (dava dışı paydaşların hakkını da etkileyeceğinden), dava dışı paydaşların davaya katılımları sağlanmadan yıkım kararı verilemez....

        Davalı ise çeyiz eşyalarının bir kısmının satıldığını bir kısmının ise tarafların ayrılmadan önceki müşterek konutlarında bulunduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece çeyiz eşyalarının aynen olmadığı takdirde bilirkişice tespit edilen bedellerinin yarısının tahsiline karar verilmiştir. Davacının davasına dayanak olarak gösterdiği 6.3.2003 tarihli çeyiz senedinde teker teker sayılan çeyiz eşyasının esas sahiplerinin davacı... kızı ... ile davalı ... ... olduğu belirtilmiştir. Bu durumda çeyiz eşyasının davacı ve davalı arasında müşterek mülkiyete konu olduğu anlaşılmaktadır. Müşterek mülkiyete konu mallar ise ortaklığın giderilmesi davasına konu olabileceğinden mahkemece isteme konu çeyiz eşyalarının davacı ile davalılardan ...’ya aidiyetine yönünde kararla yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların davaya konu 1160 ada 575 parsel ile 610 ada 49 parselde paydaş olduklarını, davalı tarafından davaya konu parsellerde yer alan konutların kiraya verildiği ve kira bedellerinden davacı tarafa pay verilmediği gibi kullanımının da engellendiğini, davalıya ihtarname de gönderildiği halde el atmanın sürdürüldüğünü belirterek elatmanın önlenmesi ile 2014 yılından dava tarihine kadar toplamda 3.000,00 TL, ıslah ile 18.980,00 TL ecrimisile hükmedilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuş ayrıca davacının talep ettiği ecrimisil bedeline karşılık taşınmazlara yaptığı masraflardan davacı payına düşen kısım için takas-mahsup talebinde bulunmuştur. III....

            Paylı/elbirliği mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki el atmanın önlenmesi ve/veya ecrimisil isteyebilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı el atmanın önlenmesi ve/veya ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 2021/4132 Esas - 2022/4101 Karar) ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, üzerindeki kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulu bulunmayan müşterek mülkiyete tabi arsa vasıflı taşınmazda el atmanın önlenmesine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay ... Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 16.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu