Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında dava değerlendirildiğinde, limited şirket ortaklığı süregelen davacının durumunun değinilen 24., 25., Ek 20. maddeler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirgin bulunmakla birlikte limited şirket ortaklığının devam ettiği sürece sosyal güvenlik destek primlerinin kesilme işleminin yerinde olacağı da gözetildiğinde, anılan şirketin iflas veya tasfiyesinin söz konusu olup olmadığı açıklıkla belirlenerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı K.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında dava değerlendirildiğinde, Mahkeme gerekçesi hatalı ise de; limited şirketin vergi kaydı 30.09.2008 tarihinde sonlansa dahi, davacının ticaret sicil kayıtlarına göre limited şirket ortaklığının devam ettiği, bu nedenle sosyal güvenlik destek primi yükümlüsü olduğuna dair Kurum işlemi yerinde olduğundan davanın reddi gerektiği anlaşılmakla, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. ünvanlı işyerinin 27.6.2007 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasa kapsamına alındığına dair SGK'nın 24.08.2012 tarihli yazısı ve prim borçlarının 2007 tarihinden sonraki döneme ait olduğunu gösterir belgeler ile işyeri sicil bilgilerine ait ve işçi, işe girişlerinin 2006 yılından sonraki tarihlere ilişkin bulunduğunu belirtir çizelgeler değerlendirildiğinde dava konusu borçların, 2007 yılından sonraki döneme ait olduğu, buna karşılık dava dilekçesine göre, davalının 04.10.2000 tarihinde Ticaret Sicili Gazetesine göre ise 28.09.2000 tarihinde şirketten son kez ayrıldığı, bu durumda davalının, ortaklığının sona ermesinden sonraki dönemlere ait borçlardan sorumlu tutulamayacağı gibi, limited şirketin; ortaklık borçlarından sadece şirket ortaklığının mal varlığı ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğu ve ortakların sorumluluklarının sadece ortaklığa karşı ve esas sermaye payı ile sınırlı tutulduğu ve şahıs ortaklığının değil, sermeya ortaklığının esas alındığı niteliği itibariyle; şirket...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/797 Esas KARAR NO : 2021/516 DAVA : Ortaklığın Sona Erdiğinin Tespiti DAVA TARİHİ : 09/11/2020 KARAR TARİHİ : 16/06/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 17/06/2021 Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 09/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketteki hissesinin tamamını Bakırköy ,...... Noterliğinin 27/06/2018 tarih ..... yevmiye numaralı sözleşmesi ile diğer ortak ...'na devrettiğini, ancak devir işleminin ortaklar kurulu tarafından onaylanmaması nedeniyle müvekkilinin halen şirket ortağı göründüğünü, bu nedenlerle mevcut devir nedeniyle müvekkilinin şirket ortağı olmadığının tespiti ile kararın Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizin yerleşmiş görüşlerine göre de, kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet akdine değil, vekâlet akdine dayalıdır ve 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında değerlendirilemez. Bu kuralın istisnası, Limited Şirket ortağı, başka işverenlere ait olan işyerlerinde hizmet akdine göre çalışmışsa, o takdirde 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında sigortalı sayılabilir. Bu çerçevede davacı adına yapılan hizmet akdine dayalı ve ihtilafa konu bildirimlerinin ortağı olduğu şirkete ait işyerinden yapılıp yapılmadığı hususu da irdelenmek suretiyle bir karar verilmelidir. Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, 25.07.2002 tarihinden itibaren hisse devralmak suretiyle ... Hizmetleri San. Tic. Ltd....
Kural olarak; limited şirketi ortakları kendi işini kendisi yapan kimse konumunda olduklarından, şirketteki çalışmaları hizmet akdine değil vekalet akdine dayanmaktadır. Bunun istisnasını, limited şirket ortağının başka işyerlerinde hizmet akdine göre çalışması oluşturur. 506 sayılı Yasa'nın 3/I-K maddesinde; herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların, 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayılmayacağı öngörülmüş, ayrıca 1479 sayılı Yasa'nın 24/d maddesinde de davacının ortağı olduğu limited şirketteki çalışmasının kendi nam ve hesabına çalışma olarak değerlendirileceği ve bu itibarla limited şirket ortaklığının ile 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın başlayacağı düzenlenmiştir....
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, hisse devrinin tescili için şirket yetkililerinin hisse devrinin onaylanmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının tescili talebinde bulunması gerektiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın müvekkili yönünden usulden reddini istemiştir. Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı limited şirketin ortağı iken hissesinin tamamını noter sözleşmesi ile dava dışı Abdi Yardımcı'ya devrettiği, devir hususunun limited şirket ortaklar kurulunca kabul edildiği, durumun pay defterine işlendiği ancak ilan ve terkin hususunun davalı şirket tarafından yerine getirilmediği, şirketin alınan kararı tescil için başvurmaması halinde davacının tescili mahkeme aracılığıyla isteyebileceği gerekçesiyle davacının şirket ortaklığının hisse devri ile sona erdiğinin tespitine ve davacının ortaklık kaydının sicilden terkinine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ise davacının limited şirket ortaklığının devam edip etmediği ve zorunlu sigortalı sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır....
memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona erer” hükmüne haiz olup davacının Limited Şirket ortaklığının devam edip etmediği hususları araştırılmaksızın hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
K A R A R Dava, davacının 18.1.2006 tarihinden sonraki 1479 sayılı Yasaya tabi Esnaf ... sigortalılığının iptali ile bu kuruma prim borcunun bulunmadığının tespiti ,Kuruma fazladan yatırmak zorunda kaldığı primlerin tahsili ile 29.6.2006 tarihinden başlayan 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme,davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden,davacının 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılık tescilinin ilk olarak Ateş Gayrimenkul Pazarlama Danışmanlık Limited Şirketi ortaklığından dolayı 24.7.2001 tarihinde yapıldığı,bu şirketteki ortaklığının 27.4.2005 tarihine kadar devam ettiği ,davacının bu arada Organize Metal Özel Eğitim Limited şirketi ortaklığından dolayı 4.8.2004-18.1.2006 tarihleri arasında ... Ticaret Sicil Memurluğunda kaydının bulunduğu ,......