WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY Dava, muris muvazaası nedeniyle limited şirket hisse devrinin iptali istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, limited şirket hissesi taşınır niteliğindeki mal varlığı değerlerindendir. Yargıtay HGK'nın 28.5.2008 tarih ve 2008/4-399, 2008/408 sayılı kararı ile Dairemizin 18.5.1999 tarih ve 1998/9242, 1999/4123 sayılı, 27.4.2006 tarih ve 4472-4747 sayılı kararlarında da isabetle vurgulandığı üzere, taşınır malların ve alacakların kural olarak şekil şartına bağlı olmaksızın bağışlanması ya da bağış amacıyla bedelsiz devredilmesi mümkündür. Bu bakımdan, muvazaalı olduğu ileri sürülen gizli işlemler şekil şartı yönünden geçerli ise, söz konusu işlemlerin muris muvazaası sebebiyle iptalinin talep edilebilmesi mümkün değildir. Zaman itibariyle somut davada uygulanması gereken 6762 sayılı ...'nın 520. maddesinde sözü limited şirket hisse devrinden söz edilmekte olup söz konusu devrin satış-trampa-bağışlama yöntemleriyle yapılacak tüm devirleri içerdiği kuşkusuzdur....

    Dava dilekçesinden, davacının, aracı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istediği; dosyadaki sicil kayıtlarından, davacının, borçlu şirketle ilgili temsil-ilzam yetkisinin bulunmadığı, şirketteki hisselerinin tamamını 18.08.2000 tarihinde diğer ortaklardan birine devrettiği anlaşılmaktadır. Limited şirket ortakları, Kurum alacağının şirketten tahsil imkanının bulunmaması durumunda, ortak oldukları dönemle sınırlı olarak hisseleri oranında borçtan sorumlu tutulabilirler. Ayrıca, şirket ortaklarının mallarının haczedilebilmesi için, kendisi hakkında kesinleşmiş ödeme emrinin bulunması gerekir....

      Şti. ve ... vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili şirket hisselerinin noterlik nezdinde şekil şartlarına uygun olarak 17.03.2017 tarihli taraflar arasında yapılmış olan yazılı sözleşme ve ticaret sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere devredildiğini, şirket ortaklarınca aynı gün ve aynı yönde karar alındığını, Limited şirket hissesini devir edenlerle devir alanlar arasında hisse devir sözleşmesine dayalı işbu davanın zamanaşımı TBK'nun 147/4'de düzenlenen 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da Şirket hisselerinin davacıya ait vekaletname ile devrine ilişkin davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığından ve hukuki hiç bir dayanağı bulunmadığından, müvekkili ile davacı arasında mevcut şirket hisselerinin geri iadesine dair hiçbir inançlı anlaşma, sözleşme olmadığı gibi bu konuda delil de olmadığından davacının inançlı işlem iddiaları da gerçeği yansıtmadığından davanın esastan...

        Asliye Ticaret Mahkemesi ve ... 9.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacıya ait şirket hisselerinin davalıya bedelsiz olarak devri,kabul edilmediği takdirde ise şirketin haklı sebeple feshine karar verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi, uyuşmazlığın boşanma protokolünden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davacının boşanma ilamının gereğinin yerine getirilmesi için ... takibi başlatmadığı,davada hukuki yararın bulunmadığı,limited şirket hisse devri ve şirketin feshi talebinin Ticaret Kanunu'ndan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          Somut olayda davalı şirket, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünde 254996 sicil numarasıyla kayıtlı Tasfiye Halinde Prestij Tekstil – Giyim Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi (eski ünvanı Prestij Tekstil – Giyim Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi) olup, sicil adresi Şişli İlçesindedir. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizlik kararına esas aldığı, şirket ise 370402 / 317984 sicil numaralı, sicl adresi ...’da olan ... olup, davayla ilgili değildir. Bu durumda uyuşmazlığın İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Elektrik Üretim ve Ticaret Limited Şirketi esas sermayesine konu lisans varlığının sadece lisans satın alma bedelinin 4.500.000,00 TL olduğunun, bu bedelin şirket ortaklarınca ödenmiş olduğunun ve fiilen harcanmış olduğu için şirket kasasında görünmeyen 4.750.000,00 TL için 142.500,00 TL vergi ödemek suretiyle 6111 sayılı Varlık Barışı Kanunu’nun kasa affı hükümlerinden faydalanılarak kayıt altına alınmış olduğunun tespiti üzerine davacı hakkında devre konu hisselerin maliyet bedeline ilişkin yeterli tespitler yapılmadan afaki yorumlarla düzenlenen vergi inceleme raporu esas alınarak yapılan vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

              Üretim ve Ticaret Limited Şirketi esas sermayesine konu lisans varlığının sadece lisans satın alma bedelinin 4.500.000,00 TL olduğunun, bu bedelin şirket ortaklarınca ödenmiş olduğunun ve fiilen harcanmış olduğu için şirket kasasında görünmeyen 4.750.000,00 TL için 142.500,00 TL vergi ödemek suretiyle 6111 sayılı Varlık Barışı Kanunu’nun kasa affı hükümlerinden faydalanılarak kayıt altına alınmış olduğunun tespiti üzerine davacı hakkında devre konu hisselerin maliyet bedeline ilişkin yeterli tespitler yapılmadan afaki yorumlarla düzenlenen vergi inceleme raporu esas alınarak yapılan vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

                Noterliğinin ... tarih ... yevmiye nolu tasdikine havi hisse devir sözleşmesi ile hissesinin tamamını nominal değeri üzerinden müvekkiline satarak ortaklıktan ayrıldığının gerçek olduğunu, davacının şirket ortaklığından ayrılışının üzerinden dahi 11 yılı aşkın zaman geçmişken, bir dönem paydaşı da olduğu şirket için yalnızca kuruluştaki payların esas alınarak şirket hisselerinin aidiyetinin tespitinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, şirket içerisinde yapılan tüm devirlerin muvazaadan ari olduğu ve hissesini devreden ortağa hisse karşılığının ödendiğinin açıkça ortada olduğunu, muvazaalı işlem olması durumunda, davalı şirkette muhasebe sorumlusu olarak çalışan davacının bu işlemleri bilmemesinin mümkün olmayacağını, davacı tarafın iddiasını dosya kapsamına göre yaklaşık ispat kuralına göre ispat edemediğinin sabit olduğunu beyan etmiştir....

                  Somut olayda, yukarıda anılan İİK'nun 94. maddesine göre borçlunun ortağı olduğu anonim şirketteki hisseleri haczedilmiş olup; alacaklı tarafça, icra takibinde şirketteki hisselerin haczi ile yetinilmesi gerektiği, İİK'nun 121.maddesi uyarınca alacaklının İcra Mahkemesi'nden alacağı yetki ile ticaret mahkemesinde şirket hisselerinin satışı için dava açabileceği, Yasada, haczedilen şirket hisselerinin icra yoluyla satışının yapılacağına yönelik ve şirket ortaklarına gönderilecek muhtıra ile anonim şirketin feshinin ihbarının yapılacağı hakkında bir düzenleme bulunmadığı dikkate alınarak, bunun yanında borçlunun şahsi malları üzerindeki haczin devam ettiği de gözönünde bulundurularak Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                    a noterde 09.12.2009 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesi ile devrettiğini, şirketin karar defterinde yer alan 09.12.2009 tarih ve 16 nolu karar ile şirket ortaklarının da bu devre muvafakat ettiklerini, ancak söz konusu devir ticaret sicile bildirilmediğinden davacının halen şirket ortağı olarak göründüğünü, davacının ticaret sicil müdürlüğüne müracaat ettiğini, geçmişe etkili olarak tescilin söz konusu olmadığı cevabını aldığını, devri sicile işletemediğini, davacının sahip olduğu şirket hissesinin tamamının 09.12.2009 tarihinde mevzuata uygun bir şekilde davalı ...'a devredildiğini ileri sürerek, devir ile ortaklıktan doğan her türlü hak ve yükümlülüklerinin davalıya aidiyetinin tespiti ile devir hususunun ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......

                      UYAP Entegrasyonu