İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosyanın imza incelemesi için ATK'ya gönderildiği, Adli Tıp Kurumu'nun 02.03.2020 günlü raporunda inceleme konusu çekin üzerinde bulunan keşideci imzasının teşhise götürecek karakteristik materyal ve yazı unsuru içermediği, tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle imzanın aidiyetinin tespit edilemediğinin bildirildiği, davalının rapora itirazı üzerine imza incelemesi için dosyanın üçlü grafoloji uzmanı heyete tevdi edildiği, heyetin 06.11.2020 günlü raporunda, çekteki imzaların karakteristik özellikler içermemesi, taklidi kolay imzalar olması, mevcut mukayese imzalar ile karşılaştırma yapılmasının bilimsel olarak mümkün olmaması nedeniyle şirket yetkilileri Vedat Ergünbaş, Sedat Ergünbaş, Akif Ergünbaş, Necati Bozlu ve Oktay Dalkıran'ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemeyeceğinin bildirildiği, bu meyanda dava konusu edilen imzaya itiraz edilen çekteki imzaların davacı şirket yöneticilerine aidiyetinin tespit edilemediği gerekçesiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, muris muvazasına dayalı limited şirket hisse devir işleminin tenkisi, hisselerinin miras payı oranında davacı adına tescili istemine ilişkin olup, davanın açıldığı mahkemece verilen yetkisizlik kararı Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nce onanmıştır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ise limited şirket ortağı olup, 24. madde kapsamında sigortalıdır. Ticaret sicili kayıtlarına göre şirket halen faal olup davacının ortaklığı da devam etmektedir. Zira şirket ortakları yönünden Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin vergi kaydının sona ermesinin bir önemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının ortaklığı devam ettiği sürece ve şirketin ticaret sicilinden terkinine kadar olan dönem yönünden davalı Kurum tarafından davacının sosyal güvenlik destek primine tabi tutulması işleminde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ise limited şirket ortağı olup, 24. madde kapsamında sigortalıdır. Ticaret sicili kayıtlarına göre şirket halen faal olup davacının ortaklığı da devam etmektedir. Zira şirket ortakları yönünden ... kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin vergi kaydının sona ermesinin bir önemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının ortaklığı devam ettiği sürece ve şirketin ticaret sicilinden terkinine kadar olan dönem yönünden davalı Kurum tarafından davacının sosyal güvenlik destek primine tabi tutulması işleminde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ise limited şirket ortağı olup, 24. madde kapsamında sigortalıdır. Ticaret sicili kayıtlarına göre şirket 30/10/2013 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilmiş olup davacının ortaklığı da bu tarih itibariyle sona ermiştir. Zira şirket ortakları yönünden Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin vergi kaydının sona ermesinin bir önemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının ortaklığı devam ettiği sürece ve şirketin ticaret sicilinden terkinine kadar olan dönem yönünden davalı Kurum tarafından davacının sosyal güvenlik destek primine tabi tutulması işleminde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Davacı ise limited şirket ortağı olup, 24. madde kapsamında sigortalıdır. Davacının ortağı olduğu dava dışı limited şirketin ticaret sicili kayıtlarının devam ettiği, bu itibarla davacının 5510 sayılı Yasa'nın 9. maddesi uyarınca limited şirket ortağı olarak aynı Yasa'nın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalılığının devam ettiği anlaşıldığından, yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesinin yasal olduğu gözardı edilerek talebin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. M.O...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08.11.2012 tarih ve 2012/339-2012/339 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati tedbir isteyen vekili, limited şirket ortakları olan tarafların şirket hisselerinin emaneten davalıya verildiğine dair protokol düzenlediklerini ileri sürerek, davalının elinde emanet bulunan hisselerin müvekkiline bedelsiz devri ile ...'ın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi talebiyle açtığı davada, ...'...
Noterliğinin 14/06/2018 tarih ve ... yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi ile davalı şirkette ortak olan ...'...
Somut olayda, yukarıda anılan İİK'nun 94. maddesine göre borçlunun ortağı olduğu anonim şirketteki hisseleri haczedilmiş olup; alacaklı tarafça, icra takibinde şirketteki hisselerin haczi ile yetinilmesi gerektiği, ancak İİK'nun 121.maddesi uyarınca alacaklının İcra Mahkemesi'nden alacağı yetki ile ticaret mahkemesinde şirket hisselerinin satışı için dava açabileceği, Yasa'da, haczedilen şirket hisselerinin icra yoluyla satışının yapılacağına yönelik ve şirket ortaklarına gönderilecek muhtıra ile anonim şirketin feshinin ihbar edileceği hakkında bir düzenleme bulunmadığı, bunun yanında borçlunun şahsi malları üzerindeki haczin devam ettiği de göz önünde bulundurularak Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Ancak somut olayda tescilden evvel hisse devrinin kurucu şartları olan ortaklar kurulu kararı ile pay devrine kayıt da gerçekleştirilmediği, iddia olunan devir hadisesinden sonra da davacı imzalı işlemler var olduğu tespiti doğrultusunda devrin gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği... " yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür. Huzurdaki dava hukuki niteliği itibariyle; limited şirket hissesinin devri nedeniyle ortaklık sıfatının sona erdiğinin tespiti, kararın Ticaret Sicilinde tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Dosya kapsamına ve dosyada mübrez belgelere göre; davacının davalı şirket ortağı iken şirketteki hisselerinin tamamını, ... Noterliğinin 23/06/2011 tarihli ve ... Y. sayılı "Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi" ile dava dışı ...'a bedeli karşılığında devrettiği görülmüştür....