Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan miras payı devri işlemi limited şirket genel kurul kararı şeklinde yapılmış ise de şirket genel kurul toplantısının yapılmasını lüzumlu kılan ve amaca göre bu toplantıda alınması gereken bir karar bulunmadığından ve ayrıca miras payının ivazsız devri konulu bu metin tüm taraflarca imzalandığından TMK nun 677/1 maddesi anlamında bir miras payı devir sözleşmesi niteliğindedir. Dolayısıyla çağrı olmadan usule aykırı genel kurul toplantısı yapıldığı gerekçesiyle bu sözleşmenin geçersiz olduğunu söylemek mümkün değildir. Kaldı ki şirketin tüm ortaklarının genel kurul kararı başlıklı bu belgede imzasının bulunduğu dolayısıyla çağrısız genel kurul şartlarının da oluştuğu açıktır. Davacı iradesinin sakata uğradığını ve şirket hisselerindeki miras payını devrettiğini bilmediğini savunmuş ise de bunu ispata yarar bir delil sunmamış, tanık deliline de dayanmamıştır. Bu sebeple irade sakatlığı vakıası ispatlanamamıştır. Davacı... şirket hisselerindeki miras payını davalı ....'...

    Mahkememizce dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda dosyaya sunulan 11/04/2023 tarihli bilirkişi raporundan özetle; davalı şirketin 20 Haziran 2022 tarihli olağanüstü genel kurulu müdürler kurulu kararı alınmaksızn yetkisiz kimseler tarafından yapılan çağrı ile toplanmış olduğundan yok hükmünde olduğu, her ne kadar anılan toplantıda bütün pay sahipleri hazır bulunsa da davacıyı temsilen toplantıya katılan vekil tarafından toplantının tamamına yapılan itiraz nedeniyle çağrısız genel kurul koşullarını da taşımayan bu genel kurulun yok hükmünde olduğunu bildirmişlerdir. Dava, limited şirket olağanüstü genel kurul toplantısının butlanın tespiti olmadığı takdirde olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebine ilişkindir....

      Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanınYargıtay aşamasında olduğunu, 28.06.2017 tarihinde yapılan genel kurula müvekkillerinin pay sahibi ortaklar olacak çağrılı olduğu halde müvekkillerine vekaleten Ali Oktay Coşkun'un toplantıya katılmak üzere hazır bulunduğu halde toplantı başkanı tarafından sicil gazetesinde de yazılı olduğu üzere toplantıya katılamayacağı yönünde karar alınması ve müvekkillerinin genel kurul toplantısına katılması ve kararlara iştirak etmesinin engellenmesinin kanunun açık ve emredici hükümleri gereği genel kurul kararlarının geçersizlik halini oluşturduğunu ve genel kurulda alınan kararların ve genel kurulun iptali sebebinin doğurduğunu beyanla, her iki anonim şirket olağan genel kurul kararlarının butlan hükmünde olduğunun tespitine, bu mümkün olmadığı takdirde her iki şirket genel kurul kararlarının iptaline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, limited şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince dava konusu şirket genel kurul kararının iptaline dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmekle, Bölge Adliye Mahkemesince, genel kurula yapılan çağrının geçerli olmadığı gibi gerekli nisap oluşmadan yapılan toplantıda alınan kararların yoklukla malül olacağı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, iptali talep edilen 29.07.2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir. “Yokluk”; bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen kurucu veya şekli nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir (Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, s.196). Bu aykırılık, işlemin unsurlarında eksikliğe yol açar ve işlemi "yokluk" ile sakat hale getirir. Yok sayılan işlem, şeklen dahi meydana gelmemiştir....

        İlk derece mahkemesinin 23.09.2022 tarihli ara kararı ile hazirun cetvelinde imza bulunmasına rağmen toplantı tutanağında davacıların imzasının bulunmadığı, oy toplama ve toplantının nizamına ilişkin genel kurul tutanağındaki açıklamaların fiili durumla ölçüşmediği, gerekçesiyle genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Davalının itirazı duruşmalı olarak incelenmiş ve yargılama sırasında davacıların tutanaktaki imzalar yönünden bir itirazlarının bulunmadığı belirtilmiştir. İstinaf başvurusunda belirtilen ve genel kurul toplantısından sonra yönetim kurulu üyeliğine seçilen kişilerce şirket ve ortaklar zararına yapıldığı ileri sürülen eylemden genel kurul kararlarının iptali nedeni değildir. Esasen genel kurul kararlarından sonra yönetim kurulu üyelerince yapılan iş ve işlemler yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu kapsamında değerlendirilebilecektir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/876 Esas KARAR NO : 2023/102 BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 11/07/2018 KARAR TARİHİ : 09/02/2023 GR.KR.YZM.TAR. : 09/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili davacının davalı şirkette %33 pay sahibi olduğunu, davalı şirketin 14.04.2018 tarihli olağan genel kurul toplantısının 5, 7 ve 9. maddelerinin kanuna esas sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan dolayı iptali gerektiğini, zira 5. maddenin içeriği itibariyle dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, 7. maddedeki müdürlere verilen aylık ücretin dürüstlük kuralına ve örtülü kazanç yasağına aykırı olduğunu, ayrıca 9. maddenin yapılan...

            kurulunun, genel kurul kararının ve işbu karar ile alınan sermaye artışına ilişkin 20.12.2022 tarihli rüçhan hakkı kullanımına ilişkin müdürler kurulu kararının iptali ve genel kurul kararlarının uygulanmasının önlenmesini, müvekkilinin sermaye artışına ilişkin hissesine düşen artış bedelini yargılama sonuna kadar yatırmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

              İLGİLİ KİŞİ - ŞİRKET ORTAĞI : ... DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 18/01/2022 KARAR TARİHİ : 15/02/2022 G. KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; ... Limited Şirketi'nin tek müdürü olan davacılar murisi ... ... 25/12/2021 tarihinde vefat etmesi üzerine yeni bir müdürün seçilmesi için genel kurulun toplanması gerektiğini, davacıların ... ... ... ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin %80 hissesine sahip olan hissedarlar olduklarını, diğer %20 pay sahibi ... ... ile davacılar arasındaki Sakarya ... Aile Mahkemesi'nin ....../......

                Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, genel kurul kararında davacı dışında ortak olan müdür ...'un faaliyet raporu, bilanço- kâr ve zarar hesapları hakkında oy kullandığı, kendi ibrası hakkında oy kullanarak kendisini ibraz ettiği, halbuki TTK'nın 619. maddesi uyarınca, şirket yönetimine katılan müdürlerin kendi ibralarına ilişkin kararlarda oy kullanamayacaklarının emredici hüküm olarak düzenlendiğinden genel kurul kararlarının 2, 3, 4. maddelerindeki kararların emredici kurallara aykırı olması nedeniyle TTK’nın 447. maddesi uyarınca batıl olduğu yine, genel kurul kararlarının 5, 6 ve 7. maddelerinin sermaye arttırımına dönük talepler olup, öncesinde şirket müdürü ...'...

                  in ise vekaleten genel kurulda itirazlarını tutanağa yazdırdıklarını, genel kurul kararlarının afaki iyiniyet kurallarına aykırı olarak alındığını ileri sürerek karara muhalif oldukların, alınan kararların öncelikle icrasının geri bırakılmasını, şirket aleyhine zararlandırıcı yönleri bulunan 05.07.2010 tarihli genel kurulun 4-6-7-8 ve 11 nolu kararlarının iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davalıların teminat gösterme zorunluluklarının bulunduğunu, genel kurul kararlarının usul ve yasaya uygun olarak alındığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacıların şirketteki azınlık pay oranları da dikkate alındığında iptali istenilen genel kurul kararları hakkında iptal taleplerinin yerinde olmadığı, kararların afaki iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu