Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı ilamında; "..Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalı ortaklara karşı açılan şirketin feshi davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ortaklar aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir." Şeklinde kabul edildiği anlaşılmıştır. Davacının şirketin feshini ( şirketin tasfiyesini ) talep ettiği dava dışı ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/433 Esas KARAR NO:2021/551 DAVA :Ticari Şirkete Kayyım Atanması DAVA TARİHİ:02/07/2021 KARAR TARİHİ:16/09/2021 Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkillerinin ... vergi nolu ... ve Ticaret Limited Şirketinin ortakları olduğunu, şirketin başka ortağının bulunmadığını, anılan şirketin vergi dairesi nezdinde resen münfesih durumda olduğunu, 2013 yılında şirket müdürünün yetkisinin bittiğini, şirketin 2012 yılından beri gayri faal olduğunu, şirketin işleyen yetkili organlarının da mevcut olmadığını, şirket müdürünün yetki süresinin de resen fesih işlemi nedeniyle uzatılmadığını, gayri faal şirketin ortaklarına her ay kesilen Bağ-Kur (4b ) sağlık priminin yük olduğunu, bu nedenlerle .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ......

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile ortaklığın feshi davası açtığını, esasen taraflar arasında ortaklığın devam edemeyeceği hususunda fikir birliği olduğunu, ancak davacı tarafın müvekkili yok sayılmak suretiyle şirkete tek başına hakim olma düşüncesinin olduğunu, davacı tarafça şirketin tüm gelirlerinin şahsi hesaba aktarıldığını, müvekkilinin şirketin tasfiyesini engellemek için elinden gelen çabayı sarf ettiğini, şirketin haklı sebeple feshi için gereken koşulların oluştuğunu, müvekkilinin haklarının diğer ortak tarafından engellendiğini ve yükümlülüklerini ifa etmesinin imkansız hale getirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, TTK 640.maddesi uyarınca haklı nedenle şirket ortağının şirketten çıkarılmasına yöneliktir. TTK 616/h.maddesinde "bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunması" hükme bağlanmıştır....

        Ticaret unvanıyla yeni bir şirket kurmuş olup, aynı alanda faaliyet göstererek haksız rekabet yaptığını, kanuni yasağın aksi ise davalı şirket kuruluş sözleşmesinde bulunmadığını, limited şirket müdürlerinin şirketle haksız rekabet yapmasının özen yükümlülüğünün ağır ihlali olduğunu, kişisel şirketine, ortağı ve müdürü olduğu şirketin gelirlerinden harcama yaptığını, işlemlerle bağlılık yükünü de ağır şekilde ihlal ettiğini, şirket müdürünün, müvekkilini ve kıdemli çalışanları bertaraf edip stok sayımı bahanesiyle dışarıdan kişileri getirip sayım yaptırması, tüm bilgisayarlara format atmak üzere ellerine bırakmasının usulsüz ve şirket bilgilerinin 3.kişilerle paylaşılması olduğunu, şirket müdürünün bir kaç gün sonra öncesinde çalışma hayatı çalışma hayatının bile olmadığını, iki kişinin sigortalı olarak işe girişlerinin yapıldığının öğrenildiğini, şirketin en azı iki, en çoğu 9 yıllık kıdemle çalışanlarını bertaraf ederek işleri, ehil olmayanların eline teslimin şirketin menfaatlerine aykırı...

          Kanun koyucu limited ortaklığın sona erme sebeplerini TTK 636. maddesinde düzenlemiştir. Bu maddedeki düzenlemeye göre limited şirketler ortaklık sözleşmesinde öngörülen sebeplerden birinin gerçekleşmesi ile, genel kurul kararı ile, iflas sebebi ile, Kanunda öngörülen diğer sona erme hallerinden birinin gerçekleşmesi ile sona ererler. Bunlar dışında aynı maddenin ikinci fıkrasında organ eksikliği veya genel kurulun toplanamaması hali ile üçüncü fıkrasında haklı sebeplerin varlığında mahkeme kararı ile şirketin feshi istenebilir. Somut olayda; şirketin ortaklık yapısı incelendiğinde, şirketin ortaklarının davacılar olduğu görülmüştür. Davacılar TTK 636 maddesinin 2. ve 3. fıkrasında belirtilen şirketin mahkeme aracılığı ile feshini gerektirir durumu ispatlayamamışlardır. Davacılar tarafından şirket genel kurulunun toplanarak şirketin feshine yönelik karar alınması ve icrasına engel bir durum bulunmamaktadır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacı tarafça ileri sürülen ve ihalenin feshi neticesini doğuracak nedenlerin dikkate alınmadığını, dosyaya sunulan CD kaydının incelenmediğini, satış kararının hukuka aykırı alındığını, limited şirket hisselerinin tek seferde satımına karar verilmesi gerekirken, taşınmazlar ve taşınırlar bakımından iki ayrı satış kararı, satış ilanı, artırma şartnamesi oluşturulduğunu ve ihale tutanaklarının da hukuka aykırı olarak ayrı ayrı düzenlendiğini, oysa şirketin bütün mal varlığı aynı ihalede satılsaydı, şirketin hisselerinin bu demirbaşlarla beraber daha yüksek bir fiyata satılmış olacağını, limited şirket hisselerinin ihale yoluyla satışı KDV'ye tabi olmadığı halde taşınır açık arttırma şartnamesinde KDV'nin %18 olarak öngörüldüğünü, bu durumun ihaleye katılımı azalttığını, ihalenin feshi davaları kamu düzenine ilişkin olmasına rağmen, mahkemenin ihale bedelinin ve KDV'nin zamanında ödenip ödenmediğini de araştırmadığını...

            Yapılan düzenleme uyarınca anonim şirketlerle ilgili yapılan düzenlemeye benzer şekilde belli koşullarda şirketin fesih edilmesinin yönelik düzenleme yapılmıştır. Aynı şekilde limited şirket ortağına haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin fesihinin talep etme hakkı verilmiştir. Yeni TTK. 636 vd. madde hükümlerinde yapılan düzenleme uyarınca ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin fesih edilmesini isteme veya ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davalı şirketten çıkarılmasına yada somut olayın özelliğine göre kabul edilebilir diğer bir çözüm bulunması halinde buna göre karar verilmesi imkanı getirmiştir. Güven prensibine dayanan limited şirkette ortaklar arasında güven kalmaması, davacı ortağın şirketin diğer ortaklarına ulaşamaması, irtibat kuramaması, şirketin faaliyetlerinin sürdürülmemesi, amacına ulaşma imkanının kalmaması, şirketin fesih edilmesi için önemli(muhik) sebep olarak kabul edilmiştir....

              Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, haklı sebeple limited şirketin feshi davasının şirket tüzel kişiliğine karşı yöneltilmesi gerektiği, ortağın haklı sebeple fesih davasında pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkında açılan asıl davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine; şirketin feshine ilişkin menfaatlerin ağır bastığı, şirketin feshi ve tasfiyesinin en uygun çözüm olduğu gerekçesiyle birleşen fesih ve tasfiye davasının kabulüne; karşı davanın TTK'nın 640/III. madde hükmüne göre şirket tüzel kişiliği tarafından açılması gerekir iken aynı zamanda müdür olan adı geçen ortak tarafından açıldığı, kaldı ki, karşı davacının aktif dava ehliyetinin varlığı ve iki kişilik limited şirkette genel kurul kararının aranmaması kabul edilse dahi, şirketin ekonomik yönden kötü durumda olması, ortaklık işletmesinin sürekli olarak verimsiz hale gelmesi, kronik hale gelen kârlılık kaybının ortaklığın devamını güçleştirmesi ve şirketin...

                Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin istinaf dilekçesi ile haksız ve hukuka aykırı gerekçeler ile kararın kaldırılmasını talep ettiğini, istinaf dilekçesinin hal ve oluşa ,usul ve yasaya aykırı olduğunu, 02.09.2015 tarihli ortaklar kurulu kararı uyarınca 3.kişilere vekaletname verilmesinin müştereken müdürlerce imzalanması gereken A gurubu bir işlem olduğundan şirketin adına verilen vekaletnamenin geçersiz olduğunu, davacı Suade'nin şirketi temsilen şirket ortaklığından çıkarılma davası açma hak ve yetkisi de bulunmadığını, Kapadokya Derin Ltd şirketinin iş bu dava yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından ,davasının husumet yönünden reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, müvekkilinin davacı şirketin kurucu ortağı ve %50 hissedarı olduğunu, davacı şirketin iki ortaklı bir şirket olup,ortakların anlaşamamaları halinde birinin talebi ile diğerinin ortaklıktan çıkarılmasının mümkün olmadığı gibi,Limited şirketin niteliğine...

                edilebilir olacağı kanısında olmadıklarını, kararın bu yönlerden de hukuka, yasalara ve ticari hayatın gereklerine aykırı olduğunu belirterek, Yukarıda açıklanan nedenlerle yürürlükteki TTK’nın bu durumda da uygulanabilir olduğu görüşüne katılması halinde, kararın bozulması ve vefat eden şirket ortağının ortaklığının sonlandırılması ve şirketin tek ortaklı limited şirkete dönüştürülmesine karar verilmesini talep ettiklerini, Armağan Aytaç’ın vefatı ve mirasçılarının mahkeme ile onaylanmış olarak mirası ret etmiş olmalarıyla şirket işlerliği ortadan kaldığını, 24 yaşındaki bu şirketin hayatiyetini sürdürebilmesi için 2 ortaklı limitet şirketin %100 payının Sungur Aytaç’a ait olacak şekilde tek ortaklı limited şirkete dönüştürülme izninin verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu