Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun olmadığını, usulüne uygun olarak alınmış geçerli bir ortaklar kararı bulunmadığını, genel kurulda alınan kararların içerik olarak da kanun ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, bu sebeple davalı şirket tarafından alınan 14/09/2018 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti, bunun mümkün olmaması halinde butlanla batıl olduğunun tespiti, bunun da mümkün olmaması halinde iptaline karar verilmesi talep etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/146 Esas sayılı dosyasında açılan davanın kabul edilerek genel kurul kararların iptaline hükmedildiğini, dolayısıyla iptale konu kararlarla yönetici seçilen yeni yönetimin iş bu dosyada iptali istenen 13.05.2014 tarihli genel kurulu toplantıya çağırma yetkilerinin bulunmadığından, 13.05.2014 tarihli toplantıda alınan kararların da iptali gerektiğini, anılan toplantıda alınan kararlarla geçersiz bir yönetim tarafından hazırlanan finansal tabloların geçerliymiş gibi onaylanmasına karar verildiğinden bu kararın da usulsüz olduğunu, geçerli bir yönetim kurulu bulunmadığından yönetim kurulunun ibrasına ilişkin kararın geçersiz olduğu gibi toplantıda alınan denetçi seçimine ilişkin kararın da aynı nedenlerle geçersiz olduğunu ileri sürerek, 13.05.2014 tarihli olağan genel kurul toplantısının batıl olduğunun tespitine, alınan kararların iptaliyle icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/146 Esas sayılı dosyasında açılan davanın kabul edilerek genel kurul kararların iptaline hükmedildiğini, dolayısıyla iptale konu kararlarla yönetici seçilen yeni yönetimin iş bu dosyada iptali istenen 13.05.2014 tarihli genel kurulu toplantıya çağırma yetkilerinin bulunmadığından, 13.05.2014 tarihli toplantıda alınan kararların da iptali gerektiğini, anılan toplantıda alınan kararlarla geçersiz bir yönetim tarafından hazırlanan finansal tabloların geçerliymiş gibi onaylanmasına karar verildiğinden bu kararın da usulsüz olduğunu, geçerli bir yönetim kurulu bulunmadığından yönetim kurulunun ibrasına ilişkin kararın geçersiz olduğu gibi toplantıda alınan denetçi seçimine ilişkin kararın da aynı nedenlerle geçersiz olduğunu ileri sürerek, 13.05.2014 tarihli olağan genel kurul toplantısının batıl olduğunun tespitine, alınan kararların iptaliyle icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      esas-karar sayılı dosyası ile kısıtlanarak vesayet altına alındığı, bu kararın henüz kesinleşmemiş olmasına rağmen 30/12/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısının vasinin yetkisiz katılımı ile gerçekleşerek geçersiz divan oluşumu sağlandığı ve alınan kararların batıl olduğu, genel kurulun divan başkanı seçimine dair 2 Nolu kararının da bu kapsamda batıl olduğu, bahse konu toplantıda devamı mahiyetinde olan genel kurulun 01/02/2022 tarihine ertelenmesine dair alınan 3 nolu kararın da batıl olduğundan bahisle 30/12/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan divan oluşumuna dair 2 nolu kararın yeter sayısının kanun ve ana sözleşmeye aykırı biçimde oluşması nedeniyle TTK 445 maddesi kapsamında iptali ve TTK 420 maddesi uyarınca genel kurulun 01/02/2022 tarihine ertelenmesine dair 3 nolu kararın ve ilk genel kurulun devamı niteliğindeki 01/02/2022 tarihli genel kurul toplantısının tedbiren durdurulması istemli açılan dava olduğu, bu kapsamda yetkisiz temsil koşullarının gerçekleşip...

        esas-karar sayılı dosyası ile kısıtlanarak vesayet altına alındığı, bu kararın henüz kesinleşmemiş olmasına rağmen 30/12/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısının vasinin yetkisiz katılımı ile gerçekleşerek geçersiz divan oluşumu sağlandığı ve alınan kararların batıl olduğu, genel kurulun divan başkanı seçimine dair 2 Nolu kararının da bu kapsamda batıl olduğu, bahse konu toplantıda devamı mahiyetinde olan genel kurulun 01/02/2022 tarihine ertelenmesine dair alınan 3 nolu kararın da batıl olduğundan bahisle 30/12/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan divan oluşumuna dair 2 nolu kararın yeter sayısının kanun ve ana sözleşmeye aykırı biçimde oluşması nedeniyle TTK 445 maddesi kapsamında iptali ve TTK 420 maddesi uyarınca genel kurulun 01/02/2022 tarihine ertelenmesine dair 3 nolu kararın ve ilk genel kurulun devamı niteliğindeki 01/02/2022 tarihli genel kurul toplantısının tedbiren durdurulması istemli açılan dava olduğu, bu kapsamda yetkisiz temsil koşullarının gerçekleşip...

          esas-karar sayılı dosyası ile kısıtlanarak vesayet altına alındığı, bu kararın henüz kesinleşmemiş olmasına rağmen 30/12/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısının vasinin yetkisiz katılımı ile gerçekleşerek geçersiz divan oluşumu sağlandığı ve alınan kararların batıl olduğu, genel kurulun divan başkanı seçimine dair 2 Nolu kararının da bu kapsamda batıl olduğu, bahse konu toplantıda devamı mahiyetinde olan genel kurulun 01/02/2022 tarihine ertelenmesine dair alınan 3 nolu kararın da batıl olduğundan bahisle 30/12/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan divan oluşumuna dair 2 nolu kararın yeter sayısının kanun ve ana sözleşmeye aykırı biçimde oluşması nedeniyle TTK 445 maddesi kapsamında iptali ve TTK 420 maddesi uyarınca genel kurulun 01/02/2022 tarihine ertelenmesine dair 3 nolu kararın ve ilk genel kurulun devamı niteliğindeki 01/02/2022 tarihli genel kurul toplantısının tedbiren durdurulması istemli açılan dava olduğu, bu kapsamda yetkisiz temsil koşullarının gerçekleşip...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/225 ESAS 2020/125 KARAR DAVA KONUSU : Anonim Şirkete Kayyım Atanması - Yönetim Kurulunun KARAR : Etmesi Nedeniyle Yönetim Kurulunun Oluşturulmadığının Tespiti, Aldığı Kararların Yok Hükmünde Olduğunun TespitiŞirket Yönetim Kurulu Üyesinin Sorumluluğunun Tespiti DAVA TARİHİ : 29/04/2019 KARAR TARİHİ : 02/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2022 Taraflar arasındaki anonim şirkete kayyım atanması, yönetim kurulunun taşınmazı kiraya verme işleminin batıl olduğunun tespiti, davalı şirket yönetim kurulunun kanuna aykırı teşekkül etmesi nedeniyle yönetim kurulunun oluşturulmadığının tespiti, aldığı kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, şirket yönetim kurulu üyesinin sorumluluğunun tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şirket yönetim kurulu üyesinin sorumluluğunun tespitine ilişkin davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer talepler yönünden...

            , TTK'nın 624. maddesi uyarınca müdürler kurulu başkanını seçme yetkisi genel kurula ait olmasına rağmen dava konusu genel kurul toplantısıyla aynı tarihli 2016/11 sayılı müdürler kurulu toplantısında müdürler kuruluna başkan seçildiğini ileri sürerek, 12.07.2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla ve/veya butlanla malul olduğunun tespitine ve/veya iptaline, yine aynı tarihli 2016/11 sayılı müdürler kurulu toplantısında alınan 1 nolu kararın butlanının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              sayılı Yönetim Kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine, mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde ise anılan kararların iptaline, davalı şirketin 29 Şubat 2020 tarihli 2017-2018 yıllarına ait olağan genel kurulunun ve genel kurulda alınan bütün kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde iptaline, İleride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurması ihtimali dikkate alınarak; dava konusu 29.02.2020 tarihli genel kurulda alınan tüm kararlar ile davalı şirketin 02 Mart 2020 tarihli, ..... sayılı, 04 Şubat 2020 tarihli, .... sayılı ve 03 Aralık 2019 tarihli, .........

                ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/242 KARAR NO : 2022/216 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2019 NUMARASI : 2018/242 ESAS 2019/873 KARAR DAVA KONUSU : Yönetim Kurulu Kararının Batıl olduğunun tespiti KARAR : Taraflar arasındaki yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                UYAP Entegrasyonu