WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin yıllarca aynı sektörde faaliyet gösterdiği şahıs şirketinin devamı niteliğinde olduğunun resmi kayıtlarla sabit olduğunu, davalı şirketin aile şirketi olması sebebiyle, şirket ile ilgili alınan bütün ortaklar kurulu kararlarının bütün ortakların bilgisi, rızası ve şirketin menfaatleri doğrultusunda alındığını, davacının Romanya' da kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren ... Limited Şirketi unvanlı şirketinin de bulunduğunu, davacı tarafın, davalı şirket hissesini ... Noterliği 24.12.2012 tarih ve ... yevmiye numarasıyla Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi (Ortak İçi) ile şirketin diğer ortağı ... ...'...

    Şirket Yönetim Kurulu üyeleri arasında 657 sayılı kanuna tâbi ... isimli Üyenin bulunduğunu ve bu üyenin yönetim kurulunda bulunduğu andan itibaren alınan tüm yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunu, TTK Madde 408/2-b hükmü mucibince Genel Kural yetkisinde olan "Yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretten ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları" hususların Genel Kurul kararı olmaksızın yönetim kurulunca belirlendiğini, bu yönde alınan kararların butlan olduğunu, kuruluş aşamasında satılmayan, şirket iktisabında kalacağı belirtilen, 8 adet Kurucu Hissenin Yönetim Kurulu üyeleri ve Genel Müdür tarafından "Ortaklar arasında bedelsiz ve eşit olarak dağıtılacağı " söylenmesine rağmen 4 adet hissenin şaibeli yoldan yönetim kurulu üyesi ... üzerinden Yönetim Kurulu Üyelerinin birinci derece yakınlarına devir edilmesinin TTK 391//a maddesinin açıkça ihlali olduğunu, kuruluş aşamasında ortakların sermaye...

      Davalı şirketin ana sözleşmesinin 15/2 maddesine göre bir payın devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için ortak adedinin en az 3/4'ünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az 3/4'üne sahip olması gerekmektedir. 29.08.2012 tarihli ortaklar kurulunda 3 ortaklı şirketin 2 ortağı devre muvafakat etmiş, ancak davacı ortak karara katılmayarak muhalif kalmıştır. Bu durumda ana sözleşmede ortak sayısı itibariyle öngörülen karar nisabını taşımayan devre muvafakata ilişkin ortaklar kurulu arasının yoklukla malul olduğu, "yokluk" hukuki sebebi ilgili herkes tarafından her zaman ileri sürülebileceğinden alınan devre muvafakata ilişkin limited şirket ortaklar kurulu kârının yokluk nedeniyle iptali gerekir. Öte yandan mahkemece, davacının 4 yıl suskun kaldıktan sonra dava açması MK 2. Maddesi uyarınca çelişkili davranış yasağına aykırılık olarak yorumlanmış ise de, baba ve 2 oğlundan oluşan davalı şirketin aile şirketi olduğu, hakim ortak baba ...'...

        nun kooperatif ortağı olmadığı, bu hususun Kooperatifler Kanununun 45/5.maddesiyle kooperatif ana sözleşmesinin 34.maddesine aykırı olduğu, Kooperatifler Kanunu 98.maddesi yollamasıyla TTK'nun 414.maddesi kapsamında tüm ortaklar çağrılmadan davaya konu olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, butlanın hukuki menfaati bulunan taraflarca ve ortaklar ile yönetim kurulu tarafından her zaman ileri sürülebileceği, herhangi bir süreye tabi olmadığı, bu haliyle emredici ve kurucu nitelikteki şekil şartları sağlanmadan yapılan davaya konu 10/12/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların butlanına yönelik davanın sübut bulduğu gerekçesiyle davalı kooperatifin 10/12/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

          Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, a) Davalı şirketin 14/12/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararın iptali talebinin kabulü ile; davalı şirketin 14/12/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararın iptaline, b) Davalı şirketin 14/12/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3 ve 5 nolu kararların iptali taleplerinin ayrı ayrı reddine, c) Davalı şirketin 21/12/2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan 1 ve 2 nolu kararların iptali taleplerinin ayrı ayrı reddine, d) Davalı şirketin 01/02/2022 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan 26 nolu kararın iptali talebinin reddine, ..." şeklinde hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

            Dava konusu genel kurul toplantısının çağrısız yapıldığı, limited şirketlerde müdür ya da müdürler kurulunun genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili olup, tek başına şirket müdürü olan davacının genel kurulu toplantıya çağırdığına dair alınmış bir kararın dosyaya sunulmadığı, davacının toplantıya davet edildiğine ve toplantıda hazır bulunduğuna dair dava dosyasına belge sunulmadığı, A4 kağıdı üzerine yazılan kararların karar defterine yapıştırılarak karar tarihinden sonraki bir tarihte notere onaylattırılmış olması usulünde; toplantıda alınan kararların toplantı sonrasında deftere yapıştırılmasının mümkün olduğu, karar defterinin toplantılarda hazır bulundurulduğu hususunda belirsizlik yarattığı, dolayısıyla karar defterinin genel kurul toplantılarına katılanlarının denetimine açıldığı anlamına gelmeyeceği hususları birlikte gözetildiğinde davacının karar defterindeki imzasının kendisine ait olup olmadığı, dolayısıyla alınan kararlardan haberdar olup olmadığı yönündeki iddialarının ispatı...

              Bu nedenle davalı şirketin 25.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarının batıl sayılması söz konusu olmadığı gibi, iptaline karar verilmesi gereken bir durum da söz konusu değildir. Kaldı ki; davacı taraf, genel kurul tutanağına muhalefetini geçirtmediğinden iptal davası açma hakkı da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacının 25.04.2019 tarihli Genel Kurul toplantısının hükümsüzlüğünün tespiti davasının reddine karar verilmiştir. Birleşen davada davacı, davalı şirketin 31.03.2020 tarihinde yapılan Genel Kurulunda alınan kararların hükümsüzlüğünün tespit edilmesini talep etmiştir. Davacı azlığın TTK.nın 420/1 maddesine göre erteleme istemine rağmen davalı şirketin toplantısı ertelenmemiş ve 31.03.2020 tarihli 2019 yılına ait yıllık olağan genel kurulu yapılarak, 4 nolu karar ile, 2019 faaliyetlerinde dolayı yönetim kurulu üyesinin ibrası, 5 nolu karar ile, 2019 yılı hesap dönemine ilişkin hazırlanan yönetim kurulu kar dağıtım önerisinin reddi, 6 nolu karar ile ...'...

                Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/07/2014 tarih ve 2014/172-2014/191 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu ve on yıl süre ile şirket müdürü olarak görevlendirildiğini, şirketin 09/08/2011 tarihli ortaklar kurulu toplantısında davacının şirket müdürlüğünden azline karar verildiğini, ortaklar kurulu toplantısının tüm ortakların katılımıyla kanuna uygun şekilde yapılmadığını, toplantıda alınan kararların iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, bu nedenle davalı şirketin ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davalı kooperatif temsilcileri, davacı yönetim kurulu toplantılarına iştirak etmediğinden başkan ve muhasip üye olarak kararlara imza attıklarını, alınan kararların ve harcamaların kooperatif yararına olduğunu, iptali istenilen genel kurul toplantısının yasa ve anasözleşmeye uygun yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; yönetim kurulu üyesi olan davacının yapılan harcamalarda görevi bulunduğu ve yönetim kurulu üyesi bulunduğu sırada yapılan harcamalara ses çıkarmayarak icazet verdiği halde, sonradan ibranın iptalini istemesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı derneğin 14.05.2005 tarihli genel kurul toplantısının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile bu toplantıda oluşturulan yönetim kurulunun aldığı kararların iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı derneğe ait dava tarihinde yürürlükte bulunan tüzük ile üye kayıt defterinin, 01.01.2005 ila 31.12.2007 tarihleri arası dönemi kapsar şekilde yönetim kurulu karar defterinin ve 14.05.2005 tarihli genel kurul toplantı tutanaklarının, çağrı belgelerinin hazırun cetvelinin, 2-İl Dernekler Müdürlüğünde bulunan dernek dosyasının, 3-...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/50 Esas ile......

                      UYAP Entegrasyonu