Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebliğ memuru, tebliğ yapı- lacak kişinin veya onun adına tebligatı almaya ehil kişilerin adreste bulunmamaları halinde, bu kişilerin adreste bulunmama sebeplerini araştırmalı, komşu, yönetici, kapıcı vb. kişileri sorarak onların beyanlarını ve imzalarını almalı ya da imzadan imtina etmeleri halinde bu durumu tebliğ mazbatasına şerh etmesi gerektiği dosyadaki tebligat işleminin de bu yol izlenmeden yapıldığı ve usulünce yapılmış tebliğ işlemi bulunmadığından, red kararı kaldırılarak sanığın 08.06.2015 tarihli temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek...

    Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 06.06.2012 gün, 2011/101 esas, 2012/184 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi suça sürüklenen çocuk ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğ- name ile daireye gönderilmekle incelendi: Gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasa Mahkemesi'nin temyiz harcına ilişkin 29.12.2011 gün ve 28157 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 20.10.2011 gün ve 2011/54-142 sayılı iptal kararının yürürlüğe girmemesi ve geçmişe etkili olmaması nedeniyle; 14.04.2011 tarihli Resmi Ga- zete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (1) sayılı Tarifesi'nin IV. bölümünde yapılan değişiklik gereğince, bu kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden sonra Yargıtay Ceza Dairelerine yapı- lacak temyiz başvurularında temyiz harçı alınması zorunludur....

      Yargılamanın İadesi Talebinde Bulunan (alacak davasının davalısı) Üniversite vekili, davacı tarafından müvekkili aleyhinde .....lacak davası açıldığını, bu davanın 23/07/2013 tarihinde 2013/926 Esas ile yürütüldüğünü ve 10/06/2014 tarih ve 2014/463 Karar numarası ile kabul kararı verildiğini ve bu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 03/09/2014 tarih, 2014/22084 Esas ve 2014/25089 Karar sayılı ilamı ile onandığını, ancak davacı tarafından dava dilekçesinde mahkemeye yanıltıcı bilgiler verildiğini, Mahkemece bu beyana itibar edilerek, araştırılmadan karar verildiğini iddia ederek; müvekkili idareye tebliğ edilmeyen muvazaa raporuna dayanılarak kurulan hükmün iptali ile yeniden yargılama yapılmasına, 6100 sayılı HMK.nun 74. maddesindeki özel yetkiye dayanılarak aynı Yasanın 375. maddesi uyarınca karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, usulü bozma kararına uyularak duruşma yapılmış ve yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında;davalının müflis.....lacak tutarının 40.212,62 TL ve 35.534,75 TL gecikme zammı ve ceza olmak üzere toplam 75.747,37 TL olduğu, fazlaya ilişkin istemin yersiz olduğu gerekçesiyle Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2006/2 iflas sayılı dosyasında müflis ......iflas idaresi tarafından düzenlenmiş 03.07.2013 tarihli ek sıra cetvelinde yer alan davalı ... Bakanlığının 83.768,04 TL alacak miktarının 75.747,37 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 131....

          Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davacı ile davalının murislerinden kalan malları diğer kardeşleri ile birlikte paylaştıklarını, dava konusu taşınmazların ise davacı ile davalı arasında müşterek yapıldığını, ayrıca bu taşınmazlarla ilgili olarak yazılı bir şekilde de paylaşım olduğunu, Derbent mahallesi 2832 parsel sayılı taşınmazın 03.05.2013 tarihli yapılan yazılı ve fiili paylaşıma göre 1. kat davac......2. kat davalı .....ait olacak şekilde, Derbent mahallesi, 1215 parsel sayılı taşınmazın .....arafının davacı ......tarafının daval.... ait olacak şekilde, yine ......56 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 1.katının davalı ....., 2. katının davacı .......lacak şekilde paylaşıldığını, sözkonusu taşınmazların anlaşma şartlarına göre ve fiilen kat mülkiyetine...

            Kooperatifinin 2. başkanı olan davalının kendisini arayarak ...lacak inşaat için 46 m2 yere ihtiyaçları olduğunu ve kendisinden bu yeri satın almak istediklerini bildirmesi üzerine arsanın 46 m2lik kısmının satılması için davalıya vekaletname gönderdiğini, sonrasında davalının arsanın 46 m2lik kısmının devri için tapuya gitmeleri gerektiğini söylediğini, tecrübesizliğinden yararlanmak ve güvenini kötüye kullanmak suretiyle taşınmazın tamamının devrini sağladığını, uzun yıllar sonra Türkiye'ye geldiğinde arazi üzerine ...lan inşaatı gördüğünü ve bu aşamada aldatıldığını anladığını, resmi senette arsanın tamamı için ödendiği belirtilen bedelin arsanın o tarihteki değerine göre çok düşük olduğunu, bu bedel ile arsanın tamamını satmayı kabul etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, kaldı ki bu bedelin dahi kendisine ödenmediğini ileri sürerek taşınmazın 900 m2lik kısmının bugünkü değerinin tespiti ile, belirsiz alacak davası olarak şimdilik 10.000,00 TL'nın dava tarihinden itibaren...

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2019 NUMARASI : 2019/313 ESAS - 2019/348 KARAR DAVA KONUSU : lacak KARAR : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı asil dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında imzalanan komisyon sözleşmesi gereğince, davalı şirketin pazarlama işlerine aracılık ettiğini, 05.01.2018 tarihinden 0603.2019 tarihine kadar yapılan işlerden doğan primlerin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.250,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              . - 2021/2732 K. sayılı kararının hüküm bölümünün para cezasına ilişkin 1-a bendinde yer alan "Takibe konu asıl lacak miktarı olan 115.400 TL'nin %10'u oranında olmak üzere 11.540,00 TL para cezasının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine" cümlesinin silinerek karar metninden tamamen çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre usulüne uygun olarak davacının üyelikten çıkarıldığını, taraflar arasında ortaklık dışı işlemler nedeniyle karşılıklı borç ve alacak doğduğu, bu nedenle tarafların birbirlerine dava açtığı, ihtarnamelerin gönderildiği, çıkarma kararının verildiği tarihte bu alacakların likit olmadığı, ortaklık borcunun ise likit olduğu, likit bir lacak ile likit olmayan alacak için mahsup işlemi yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, üyelikten ihraca ilişkin kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı kooperatifin aidat alacaklarına karşılık kooperatife sunduğu muhasebe hizmetlerinden dolayı muhasebe ücret alacağının bulunduğunu savunmuştur. Bu kapsamda açtığı davada “........” sayılı dosyasında 2001-2003 yıllarına ait toplam 2.277,27 TL ücret alacağı hüküm altına alınmıştır....

                  DAVA KONUSU : lacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum tarafından aylık almakta iken vefat eden Ahmet Teber'e 01/02/2011 tarihinden itibaren maaş bağlandığını, vefatı üzerine T3'e ölüm aylığı bağlandığını, müvekkili kurum müfettişleri tarafından yürütülen soruşturma kapsamında müteveffa Ahmet Teber adına usulsüz prim ve tevkifat yatırıldığının tespit edildiğini ve usulsüz yapılan ödemelerin tahsilatı için borç bildirim belgesi gönderildiğini, davalı tarafından Eskişehir 1. İş Mahkemesi'nin 2016/1046 Esas sayılı dosyası ile kurum işleminin iptali talepli dava açıldığını beyan etmiş, müvekkili kurum tarafından davacı tarafa yersiz ödenen 45.898,43 TL aylık ve 10.813,73 TL sağlık giderinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu