göre tebliğ edildiğini, kıymet taktirine ilişkin şikayet sürelerinin de ihale tarihi itibari ile sona erdiğini beyanla davanın reddi ile davacının İİK 134 uyarınca ihale bedelinin %10 u oranında para cezası ile cezalandırılmasını talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, kıymet takdiri tebliğinin usulüne uygun yapılmadığı, ihale konusu taşınmazın önemli özelliklerinin kıymet takdirinde ve satış ilanında hatalı belirtildiği, bu nedenle değerinin çok altında satıldığı ileri sürülerek ihalenin feshinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince; kıymet takdirine yasal sürede itiraz etmeyen davacının iddialarının fesih sebebi olarak ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği ve para cezasına hükmedilmediği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun şikayete konu...
İncelenen tüm dosya kapsamından ihaleye konu taşınmaza 382.801,50 TL kıymet taktir edildiği, davacı tarafından kıymet taktir raporunun kendisine usulsüz tebliğ edildiğinin iddia edildiği, yapılan incelemede ilk çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade gelmesi sebebiyle kıymet taktir raporunun TK'nun 21/2 maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı tarafından süresi içerisinde kıymet taktirine itiraz edilmediği bu şekilde kıymet taktirinin kesinleştiği tespit edilmiştir. Somut olayda, ihalenin feshi davasına konu taşınmaz yönünden şikayetçinin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itiraz etmemesi üzerine belirlenen 382.801,50 TL'lik kıymet takdir raporunun kesinleştiği ve ihalenin kesinleşen muhammen bedel üzerinde bir bedelle 498.500,00 TL'ye ihale edildiği, bu şekilde davacı borçlu yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden ihalenin feshini istemekte şikayetçinin hukuki yararı yoktur....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin yasal süresi içerisinde olmadığını, borçlunun başvurusunun kıymet takdir raporuna itiraz olup meskeniyet şikayetinin ayrı bir şikayet konusu olduğunu, daha önceden şikayetçi tarafından yapılan şikayet sonucu ilgili mahkemece bu hususta karar verildiğini ve mahkemece belirlenen bedelin revize edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek istemin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; şikayetçinin takip borçlusu olması nedeniyle icra müdürlüğünce alınan son kıymet takdir raporunda taşınmazın değerinin yüksek belirlendiğini ileri sürmesinde hukuki yararı bulunmadığı belirtildikten sonra, meskeniyet şikayetinin başka bir dosyada görülüp sonuçlandırılması nedeniyle bu husustaki talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle borçlunun şikayetinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 27. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine itiraz ve ihale ilgili delillerin hızlı toplanması ve değerlendirilmesi, ancak işlemi yapan memurun bulunduğu yer mahkemesinde mümkün olduğundan ve somut olayda da taşınmaz Antalya sınırları dahilinde olduğundan, kıymet taktirinin istinabe yoluyla Antalya İcra Müdürlüğünce yaptırıldığı, bu itibarla da kıymet taktirine ilişkin şikayetin o yer icra mahkemesince incelenmesinin gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/2158 sayılı takip dosyasına yer verilmediğini, müvekkiline ait takipte borçlu nezdindeki mücevherlerin haczedildiğini, yapılan kıymet takdirine borçlular tarafından itiraz edildiğini, kıymet takdirine itirazın 09.11.2012 günü karara bağlandığını, bu kararın 10.12.2012 tarihinde tebliğ olduğunu, İİK'nun 106-110 uyarınca kıymet takdiri kesinleşmeden satış istenemeyeceğini, 23.07.2013 günü satış isteyip avansı yatırdıklarını, 35. İcra Müdürlüğü'nün haczin düştüğünü karara bağlayarak sıra cetvelinde kendilerine yer vermediğini ileri sürerek, 22.01.2014 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, icra takip dosyasından satış istemek için kıymet takdirine ilişkin dava sonucunun beklenmesinin gerekmediği, satış talep edip, avans yatırmanın yeterli olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....
İcra dosyasının incelenmesinde feshi istenen taşınmazın muhammen bedelinin 208.166 TL olarak belirlendiği aynı taşınmazla ilgili öncesinde yapılan ihalenin Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/314 Esas 654 Karar sayılı ve 19/10/2017 tarihli kararı ile fesih edildiği feshin davacı tarafından istendiği, bu dava ile birlikte kıymet taktirine de ıttıla ettiği kıymet taktirinin eksik veya hatalı olduğu ile ilgili şikayet ve davanın açılmadığı, feshe dair kararda kıymet taktirinin yeniden değerlendirilmediği, fesih sonrası yapılan ihalede İİK'nun 128/a maddesi gereğince iki yıllık süre geçmediği, hükümle değiştirilmediği ve olağan üstü durumlar yaşanmadığı nedenle aynı kıymet taktiri ile satışa çıkarıldığı, ihale bedelinin 223.000 TL olduğu, bu halde muhammen bedelin üzerinde ihale bedeli gerçekleşmekle zarar unsuru oluşmadığı nedenle ihalenin feshi davasının reddinin gerektiği, zarar unsurunun ortadan kaldırıcı kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, davacının kıymet taktirini şikayet...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet takdirine itiraz-Meskeniyet iddiası Uyuşmazlık kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet nedeniyle haczin şikayet yoluyla kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 12.Hukuk Dairesi görevi dahilinde olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunun borçluya 18/11/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, kıymet takdir işlemine itiraz edilmediğini, şikayetin soyut iddialar içerdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ihale dosyasının incelenmesinde borçlunun ileri sürdüğü sebepler dışında kamu düzenini ilgilendiren bir hukuka aykırılık tespit edilmediği, kıymet takdiri raporunun ihalenin feshini talep eden borçluya tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine şikayet yolu ile kıymet takdirine itiraz etmediği ve kıymet takdirinin bu şekilde kesinleştiği, kıymet takdirinin düşük olmasının ancak kıymet takdirine itiraz edilmesi halinde değerlendirilebileceği, ihalenin feshi sebebi olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine, şikayet edenin ihale bedelinin %10' u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Yargıtay 12....