Davacının ileri sürdüğü fesih nedenleri yönünden yapılan incelemede; ihaleye konu Çorum İli Merkez İlçesi, Gülabibey Mahallesi, 2928 Ada, 2 Parsel de kayıtlı zemin kat 13 ve 14 nolu bağımsız bölümler ile 2. kat 2 ve 4 nolu bağımsız bölümler için kıymet takdirinin yapıldığı, düzenlenen kıymet takdirine ilişkin rapora karşı Çorum İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/170 Esas - 2019/395 Karar sayılı dosyası ile 20.03.2019 tarihinde davacı T1 vekili tarafından Kıymet Takdirine İtiraz davası açıldığı, mahkemenin 16.07.2019 tarihli kararıyla davanın Kısmen Kabul, Kısmen Reddine ilişkin kesin olmak üzere karar verildiği, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili T1 ve kendisine gönderilen kıymet takdirine ilişkin raporun ve müvekkili T1’e gönderilen İİK. md. 103 davet kağıdının usule aykırı şekilde tebliğ edildiği iddiasında bulunmuş ise de vekilin kıymet takdirine ilişkin rapordan haberdar olarak bu rapora karşı az yukarıda bahsi geçen kıymet takdirine itiraz davasını açarak yasal itiraz...
Ancak açılan davada taşınmazın kıymet takdirine de itiraz edilmiştir. İİK'nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut durumda davacı borçlu şirket tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği ve açılan davada da taşınmaza takdir edilen değerin düşük olduğu iddiası ile fesih talep edildiği açıktır....
DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Rize İcra Müdürlüğünün 2018/6035 E sayılı dosyası üzerinden yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe ilişkin dosyada ipotekli taşınmazlar hakkında yapılan kıymet takdirine ilişkin raporların hatalı olduğunu beyan ederek yeniden kıymet takdiri yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK’nun 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Öte yandan; kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin olmakla birlikte anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir....
Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla, ... İcra Müdürlüğünce yapıldığından kıymet takdirine ilişkin itirazları inceleme yetkisi ... İcra Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... İcra Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/01/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece bu hususları değerlendirmeden kıymet takdirine konu gayrimenkule yapılan keşifte eksik bırakılan hususları değerlendirmeden karar verdiğini, taşınmazın değerinin usulünce tespit edilmediğini, kıymet takdirine ilişkin kararlar kesin olduğundan bu itirazların ancak ihalenin feshi aşamasında incelenebilecek itirazlardan olduğunu, taraflarınca kıymet takdirine itiraz edildiği halde icra mahkemesi'nce yapılan keşif ve hazırlanan bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeden, taşınmazın gerçek değeri usulünce tespit edilmediğinden ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava konusu taşınmazın icra müdürlüğünce belirlenen kıymet takdirine itiraz davasında yapılan keşif sonucu taşınmazın içine girilmeksizin rapor düzenlenmesine, kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin olmakla beraber süresinde dava açan borçlunun ihalenin feshi davasında da kıymet takdirine yönelik hususları fesih sebebi olarak ileri sürmesinin mümkün olmasına, nitekim taşınmazın değerinin 283.591,00TL olduğunun anlaşılmasına, bu durumda gerçek muhammen bedelin altında bir rakamla satışın başlatılmış olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
mahkeme tarafından yapılan değerlendirmede, "kıymet takdirine yapılan itiraz davasının İİK 128/a son ve İİK 363....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınır ya da taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
HMK 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle ilk derece mahkemesince başvurunun doğru bir şekilde kıymet takdirine itiraz olarak nitelendirildiği, İİK 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraza ilişkin verilen kararların kesin nitelikte olması nedeniyle ilk karar aleyhine yapılan istinaf başvurusunun ek karar ile reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....