Zira borçlu kıymet takdirine icra mahkemesi nezdinde itiraz etmekle üzerine düşeni yapmış, bu konudaki yasal prosedürü kesin verilen karar ile tüketmiştir. Kıymet takdirine ilişkin iddiaların ihalenin feshi davasında incelenememesi borçlunun icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmemesi ya da kıymet takdirine itiraz etmemekle beraber kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü ve takdir edilen değerin düşük olduğu iddiası ile usulen satış ilanı tebliği üzerine yasal yedi günlük sürede bu hususları şikayet konusu yapmaması hallerinde mümkündür. Anılan durumda davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü takdir edilen değerin düşük olduğu yönündeki iddialarının ihalenin feshi davasında incelenmesi gerekip mahkemece yapılan yargılamada taşınmaza 344.000,00 TL değer takdir edildiği, bu durumda taşınmazın 170.000,00 TL olan ihale bedelinin satışa esas alınması gereken bedelin %50'sini karşılamadığı anlaşılmakla davanın reddi kararı isabetli değildir....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; HMK'nın 31. maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma görevi olduğunu, davanın 1.celsesinde Basın İlan Kurumu'ndan gelen cevabın talebi karşılamadığı, ilanın yapıldığı gün itibariyle cevap verilmesi ve ihalenin yapıldığı günkü kamera kayıtlarının celbini talep ettiklerini, ayrıca kıymet takdiri raporundaki değerin yerinde olmadığını, yeniden değerlendirilmesini ve keşif yapılmasını talep ettiklerini, mahkemece taşınmazın kıymetinin belirlenmesi ve yeniden keşif yapılması taleplerinin reddine karar verdiğini, satışa hazırlık aşamasında kıymet takdirine itiraz eden tarafın ihalenin feshi davasında da kıymet takdirinin hatalı olduğunu ileri sürebileceğini, müvekkili şirketin tasfiye memuru tarafından kıymet takdirine itiraz davası açıldığına göre HMK'nın 31. maddesi gereğince icra hakimliğinin yeni keşif günü verip kıymet takdirini incelemesi gerektiğini, taşınmazın kıymeti yüksek olduğundan taşınmazın bulunduğu yerdeki mahalli gazete ile yapılan...
Sayılı dosyasından yaptırılan 15.05.2018 tarihli kıymet takdiri raporunda müvekkilinin malik olduğu ve satışı yapılan İstanbul Fatih Binbirdirek Mah 232 ADA 5 PARSEL kayıtlı 7 katlı kargir bina için 30.000.000,00 TL kıymet biçildiğini, kıymet takdiri raporuna alacaklı T4 tarafından itiraz edildiğini ve açılan davanın İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1031 E. Sayısına kaydedildiğini, taraflarınca kıymet takdirine itiraz edilerek İstanbul 4....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. İİK.nun 128/a-1. maddesinde kıymet takdiri raporunun tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde ilgililerin itiraz edebileceği hükmüne yer verilmiştir. Kıymet takdir raporu usulüne uygun tebliğ edilmediğinden ve daha sonra yapılan satış ilanı tebligatı da usulsüz olduğundan usulüne uygun olarak kesinleştiği kabul edilemez....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile ihaleye konu taşınmazın muhammen bedelinin 550.000,00 TL olduğu, şikayetçi borçluya kıymet taktir tutanağının TK'nın 16. maddesine göre usulüne uygun olarak 30.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayetçi borçlunun süresi içinde kıymet taktirine itiraz etmediği, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olacak şekilde 743.010,00 TL bedelle ihale olunduğu, taşınmazın kıymet takdirinin üzerinden 2 yıl geçmediği, şikayet dilekçesinde açıkça kıymet takdirine itiraz mahiyetinde iddiada bulunulmadığı, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, re'sen yapılan değerlendirmede de feshi gerektiren bir olguya rastlanmadığı gerekçesiyle şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; diğer savunmalarının yanı sıra ihale konusu taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satıldığını, davacının kıymet takdirine itiraz davasında kendisine verilen kesin sürede gider avansının yatırmadığını bu nedenle bu davada bu delile dayanamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 128/a maddesi; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. " hükmünü içermektedir. Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet taktirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, ......
YANIT : Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının taşınmazın değerine ilişkin iddialarının kıymet takdirine itiraz davasında değerlendirildiğini, kıymet takdirine itirazın reddi kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiğini, imar değişikliği iddiasının ise hem kıymet takdirine itiraz davası hem de mahkemenin 2020/216 Esas sayılı şikayet davasında değerlendirildiğini, satış ilanındaki eksiklik hususunda davacının öncesinde şikayet yoluna başvurmadığını, kıymet takdirinin yapıldığı tarihte yapı kullanma izin başvurusunun bulunmadığını, ihalenin usulüne uygun olarak yapıldığını bildirerek davanın reddine, İİK'nın 134/2 maddesi gereği davacının ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir. (HGK’nın 16.06.2020 tarih, 2017/12-742 E. - 2020/406 K. ) Somut olayda, şikayet konusu (308 ada 18 parselde kayıtlı 8....