WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının kıymet takdiri raporunun tebliğiyle öğrendiğini beyan ettiği, kıymet takdirinin 20/03/2018 tarihinde yapıldığı, davacının bu tarihte muttali olduğunun kabul edildiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. Hacze konu taşınmaza ilişkin tapu kaydının incelenmesinde, üzerinde iki adet ipotek kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce alacaklı T3 lehine 03/04/2002 tarih ve 1987 yevmiye numaralı ve 03/03/2008 tarih 4446 yevmiye nolu ipoteğin bulunduğu görülmektedir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....

Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kıymet takdirinde taşınmaza 270.000 TL değer biçilmiş olup taraflarına bu takdirde yapılan itiraz üzerine Kayseri 3....

Köyiçi Mevkii 11049 Parsel sayılı kagir ev ve avlu nitelikli taşınmaz üzerine 18.08.2016 tarihinde haciz konulduğu, taşınmaz kıymet takdiri yaptırıldığı, kıymet takdir raporunun davacıya 02.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının 12.07.2017 tarihinde satış talebinde bulunduğu, aynı tarihte 1.000TL satış avansı yatırıldığı, takipte 16.04.2019 ve 25.09.2020 tarihlerinde yenileme talebinde bulunulduğu, alacaklı temlik T3 vekilinin talepleri doğrultusunda davacıya İİK 103 davetiyesi tebliğ çıkarıldığı ve 26.12.2020 tebliğ tarihine göre şikayetin 04.01.2021 tarihinde 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı anlaşılmaktadır....

İcra müdürlüğüne talimat yazıldığını, 2018/1013 talimat numaralı dosya kıymet takdiri raporu alındığını, raporun da 16/03/2019 tarihinde kızı Elif Gül' e tebliğ edildiğini, itiraz edilmediğinden kıymet takdir raporunun kesinleştiğini, akabinde satış işlemlerine başlandığını, satış ilanının 28/06/2019 tarihinde borçlunun eşi Rukiye Gül'e tebliğ edildiğini, 1.arttırma tarihi olan 23/08/2019 gününden 1 gün önce borçlunun ofislerine gelip satıştan vazgeçmelerini, indirim ve taksit yapılırsa borcu ödeyeceğini söylediğini, dolayısıyla satışa dair her türlü işlemden haberi ve bilgisi olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece16/01/2020 gün 2019/661 E. 2020/71 K.sayılı kararla; "Süresinde olmayan şikayetin REDDİNE " karar verilmiştir....

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkeme tarafından davacıya 103 davet kağıdının ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği ve davanın süresinde olduğu kabul edilerek karar verildiğini, ancak dava dilekçesinde belirtilmeyen bir tebligat daha olduğunu, davacı borçluya gönderilen satış ilanının 10/05/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, bu tebliğe ilişkin olarak borçlunun usulsüzlük iddiası bulunmadığını, taşınmaz satış ilanının tebliğ edildiği 10/05/2017 tarihi esas alındığında eldeki davanın süresinden sonra açılmış olduğunu ve süre yönünden reddi gerektiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın süre yönünden reddini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 bendi uyarınca meskeniyet iddasına dayalı haczedilmezlik ve İİK'nın 16. Maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Uşak 2....

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yedi günlük süre içerisinde açılmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, meskeniyet iddiasının yasal şartlarının da bulunmadığını beyan etmiş, davanın öncelikle süre aşımı nedeniyle aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; 103 davet kağıdının davacıya 14/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdir tutanağının da 08/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının en geç bu tarihte taşınmazın haczinden haberdar olduğu, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde meskeniyet şikayetinde ve satışın durdurulması talebinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacıya 103 davetiyesinin tebliğ edilememiş olmasına, her ne kadar davacının icra müdürlüğünce yapılan fiili haciz ve kıymet takdiri sırasında haciz mahallinde bulunduğu ve hacizden haberdar olduğu, şikayetin süresinde yapılmadığı iddia olunmuş ise de, 25/02/2020 tarihli taşınmazın fiilen haczi ile kıymet takdir tutanağı başlıklı tutanakta borçlunun hazır olduğunun belirtilmediği, borçlunun bu tutanakta imzasının bulunmadığı anlaşılmakla, haczedilmezlik şikayetinin süresinde yapıldığının kabulünün gerekmesine, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunması için bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturmasının gerekmemesine, taşınmaz tapuda arsa olarak kayıtlı ise de, üzerinde meskeniyet şikayetine konu olan evin bulunduğunun yerel mahkemece mahallinde yapılan keşifte belirlenmiş olmasına, uzman bilirkişilerden alınan raporda şikayete konu olan taşınmazın toplam değerinin 247.203,30...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2022 NUMARASI : 2022/127 ESAS 2022/406 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/158313 Esas sayılı dosyasında, 2015/72 Talimat numarası ile müvekkili adına kayıtlı bulunan taşınmazın üzerinde haciz ve kıymet takdiri yapıldığını, kıymet takdiri raporunun 08/06/2021 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, söz konusu taşınmazın 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında müvekkilinin kardeşi dava dışı Yusuf Atasoy adına yazıldığını, oysa söz konusu taşınmazın müvekkilinin babasına ait olup miras taksim sözleşmesi ile müvekkiline bırakıldığını, yapılan bu yanlış tespit ve dava dışı Yusuf Atasoy'un da taşınmazı...

Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmaza 01/12/2016 tarihinde ihtiyati haciz şerhi işlenmiştir. 103 örnek haciz davetiyesi 23/08/2020 tarihinde borçlu davacı vekiline tebliğ edilmesine ve 21/08/2020 tarihinde hacze karşı itirazlarını içerir dilekçe sunmasına karşın, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra 15/09/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının meskeniyet itirazının süresinde olduğunu, borçluya haciz konulan gayrimenkulüne ilişkin bilgileri içeren ve hacze diyeceklerini bildirmesi istenilen muhtıra gönderilmediğini, 103 davetiye gönderilmediğinden borçlunun haciz durumunu öğrenir öğrenmez süresinde davasını açıp itirazlarını sunduğunu, borçlunun haline mütenasip konutu üzerinde haciz işlemine girişilmesi ve haciz işlemi yapılıp konutun satılmasının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, mahkemenin lüzumlu işlemleri yapmayarak dava konusunu sonuçsuz bıraktığını ve kanuni hakları gözardı ettiğni, hacze ve satışa konu konuttan başka kefilin konutu olmadığını, borçlunun tek konutunda ikamet etmesinin şart olmadığını, borçlunun Elazığ ilinde kirada oturduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

UYAP Entegrasyonu