Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı ve mevcut deliller değerlendirildiğinde davacı tarafından mahkememizde açılan davanın İİK 82. maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti olduğu ve İİK 16 maddesi gereğince 7 günlük şikayet süresine tabi olduğu, mahkememizce yukarıda incelemesi yapılan icra müdürlüğü dosyası ve kıymet takdirine itiraz dosyalarının yapılan incelemesi ile sabit olduğu üzere dosyamız davacısı en geç mahkememizin 2019/128 esas sayılı dosyasına müracaat tarihi olan 19/07/2019 dava tarihinde kıymet takdiri raporlarını tebliğ almış olup zira dava dilekçesindeki ''..Rize İcra Müdürlüğünün 2018/2738 esas sayılı dosyası ile ........

mesken almasının imkansız olduğunu ileri sürerek meskeniyet rakamının yeni kıymet takdirine göre hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2011/478 Talimat sayılı dosyasında kıymet takdiri raporu alındığı, kıymet takdir raporunun davacı borçluya 18/12/2014 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacı - borçlu tarafından 23/12/2014 tarihinde Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/1127 Esas sayılı dava dosyası ile kıymet takdirine itiraz edildiği görülmektedir. Bu durumda şikayetçinin taşınmaz kaydına konulan hacizden en geç 18/12/2014 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dava dilekçesinde, kıymet takdiri raporunun tebliğinin usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir. Şikayete konu taşınmaz kaydına konulan hacizden 18/12/2014 öğrenme tarihi itibariyle 06/10/2017 tarihinde yapılan şikayet İİK 16.maddesi uyarınca süresinde değildir. O halde ilk derece mahkemesince, şikayetin süreden reddine dair karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da aynı doğrultudadır....

İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdiri raporunun Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/1354 Tal sayılı dosyası üzerinden yapılmış olması sebebiyle kıymet takdirine ilişkin şikayetin iş bu dosyadan tefrik edilerek 2021/496 Esas sırasına kaydedildiği, iş bu dosyada yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin değerlendirme yapıldığı, taşınmaza asıl takip dosyası olan İdil İcra Dairesinin 2020/47 Esas sayılı dosyasından 25/02/2020 tarihinde doğrudan haciz konulduğundan anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İdil İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

    İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdiri raporunun Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/1354 Tal sayılı dosyası üzerinden yapılmış olması sebebiyle kıymet takdirine ilişkin şikayetin iş bu dosyadan tefrik edilerek 2021/496 Esas sırasına kaydedildiği, iş bu dosyada yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin değerlendirme yapıldığı, taşınmaza asıl takip dosyası olan İdil İcra Dairesinin 2020/47 Esas sayılı dosyasından 25/02/2020 tarihinde doğrudan haciz konulduğundan anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İdil İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

      Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takipte haczedilen ihale konusu taşınmazı ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunduğunu ve bu konuda icra mahkemesinin verdiği kararı ihale tarihinden evvel temyiz ettiğini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece, borçlunun bu yöne ilişkin şikayetinin incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, şikayetçi borçlunun, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine ilişkin 18.12.2015 tarihli itirazının, ... 2....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2019 NUMARASI : 2018/27 ESAS 2019/101 KARAR DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz|Meskeniyet İddiası KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/27 Esas 2019/101 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 8....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet Takdirine İtiraz .K.. A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen kararın kesin olduğu, taraflarca kıymet takdirine itiraz edilmiş olması ve ihalenin feshi aşamasında borçlu tarafından kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediği ve kıymete ilişkin itiraz ileri sürülmüş olması sebebi ile, taraflarca icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz başvurularının incelenmesi gerektiği açıktır....

          Somut olayda, şikayete konu taşınmaza ilişkin 25.09.2013 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince bahsi geçen kıymet takdirine ilişkin tebligatın aslı bulunamadığından bu durumun borçlu lehine yorumlanması ve meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabul edilmesi somut olaya uygun düşmemektedir. Zira ilk derece mahkemesince PTT'den yapılan araştırma sonucu barkod numarası ile bildirilen kıymet takdir raporu tebliğinin 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği sabit olup, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebligata ilişkin usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı da gözetildiğinde öğrenme tarihinin 24.04.2014 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir....

            UYAP Entegrasyonu