Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geçirilmiş olması nedeniyle artık kıymet takdirine itiraz edilmesinin mümkün bulunmadığını, davacı tarafın satışa konu gayrimenkullerin değerlerinin düşük olduğu iddiasında olduğunu ancak davacı tarafın dava dilekçesinde buna ilişkin herhangi bir somut iddia ortaya koyamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    gerçek değerinin belirlenmesini talep ettiğini, yapılan yargılama neticesinde Tire İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/60 Esas ve 2021/175 sayılı Kararı ile taşınmazın değerinin 270.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve kararın kesinleştiğini, süresinde yapılmayan şikayet sebebiyle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kıymet takdirine itiraz davası sonrası açtığı iş bu dava ile haksız olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ancak davacının haczin öğrenildiği tarihten itibaren süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gibi kıymet takdiri raporunun tebliğinde de bu şikayet yoluna başvurmadığını, ayrıca açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davasında alınan yeni kıymet takdiri raporu sonrasında da meskeniyet iddiasının öne sürülmediğini, kaldı ki yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının davacıya meskeniyet şikayeti hakkı tanımayacağının açık olduğunu, meskeniyet şikayeti haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süreye tabi olduğundan ve davacı bu iddiaya yönelik dava...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda takip kapsamında davaya konu taşınmaza konulan hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 02/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan kıymet takdir işlemi sonrası alınan raporun davacı borçluya 13/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 20/11/2020 tarihinde icra mahkemesine kıymet takdirine itirazda bulunduğu, bu itirazın 04/06/2021 tarihinde reddedildiği, davacının meskeniyet şikayetini ise 28/01/2022 tarihinde yaptığı görülmektedir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/15757 E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu borçlunun üzerine kayıtlı bulunan gayrimenkule 25.12.2019 tarihinde haciz konulduğu, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 20.01.2020 tarihinde, kıymet takdirinin borçlu asile 24.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 29.06.2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz edildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu vekiline 20.01.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 02.03.2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır....

    İlk derece mahkemesi kararında özetle; Dava İİK'nın 82/12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Borçlunun haczi daha önce öğrendiğine yönelik bir bilgi veya belge yoksa kıymet takdiri raporunun ona tebliğ edilip edilmediğine bakılmalıdır. Kıymet takdiri raporu borçluya tebliğ edilmişse yedi günlük süre bu raporun tebliğ tarihinden itibaren başlar. ( 12.Hukuk Dairesi E.2016/5391,K. 2016/23159) Elbistan İcra Müdürlüğü'nün 2020/38 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı borçlunun eski vekiline kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun 13/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, Elbistan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/55 esas sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz davası açıldığı ve davanın reddedildiği anlaşılmıştır....

    Her ne kadar davacı vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de, icra dosyasının incelenmesinde meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 19/10/2012 tarihinde haciz konulduğu, 24/01/2013 tarihinde kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği, kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun davacı borçluya 25/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememize meskeniyet şikayeti davasının ise 20/04/2017 tarihinde, yaklaşık olarak 4 yıl sonra açıldığı, 7 gün olan şikayet süresi içerisinde borçlu tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....

    Asliye Hukuk Mahkemesinde bulunan 2020/7 esas sayılı dosyada kıymet takdirine itiraz davası açıldığını, ancak açmış olduğu bu davada da evin haczedilemezliği konusunda hiçbir itirazda bulunmamakla beraber, taşınmazın haczedildiğini bu tarihte kesin olarak öğrenmiş olduğu anlaşıldığını, İcra ve İflas Kanunumuzda haczedilemezlik şikayetinde bulunabilmek için herhangi bir süre öngörülmediğini, bu nedenle kural olarak şikayet için kanunda düzenlenmiş olan genel sürenin haczedilemezlik iddiasının ileri sürülebilmesi için de geçerli olduğu hukukumuzda kabul edildiğini, bu durumda 7 günlük şikayet süresi haczin öğrenilmesinden itibaren başlayacağını, davacı kıymet takdirine itiraz davası açtığı esnada taşınmaz haczini öğrenmiş olduğundan davanın açıldığı 24/01/2020 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak 7 günlük itiraz süresini hiçbir itirazda bulunmadan geçirdiğini, bu nedenle süresi içeresinde ileri sürülmeyen bu itirazın sonrasında kötüniyetli olarak ileri sürülmesine olanak bulunmadığını...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafın kıymet takdirine itiraz istemine yönelik itirazında, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği, icra dosyası içerisinde kıymet takdir raporları borçlu Abdul Vedat vasisine tebliğ edilmiş olup, dava dilekçesinde de bu tebliğin usulsüzlüğüne ilişkin bir iddiada bulunulmadığı, tebliğden 7 gün içerisinde bilirkişi raporlarına itiraz edilmediği ve dolayısıyla süresinde itiraz edilmediğinden kıymet takdirine ilişkin itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, meskeniyet şikayetine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde haciz aşaması bulunmadığı, kaldı ki, kıymet takdir raporunun, borçlu vasisine 24.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarih itibariyle 7 gün içerisinde vasinin meskeniyet şikayetinde bulunması gerekirken bu şikayet de süresi içerisinde ileri sürülmediği, dolayısıyla davacı tarafın meskeniyet iddiasının süre aşımı nedeniyle reddine...

    İcra Dairesi'nin 2016/12936 E sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde 17/02/2020 tarihinde yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı borçluya ödeme emri tebliğinin, kıymet takdiri tebliğinin ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu, kıymet takdirine itiraz hakkının tanınmadığını kıymet takdirine de bu dava ile itiraz ettiklerini taşınmazın değerinin çok düşük belirlendiğini, ayrıca taşınmazın davacı borçlunun haline münasip evi olduğunu, davacının başkaca taşınmazının bulunmadığını meskeniyet itirazlarının da olduğunu beyan etmiş, kıymet takdirine itirazlarının kabulüne, meskeniyet şikayetinin kabulüne ve ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın niteliğinin arsa olarak yazdığını, alacaklının 3008 parselde mesken olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, mesken olup olmadığının yapılacak keşif ile belli olacağını, 7 günlük sürenin, kıymet takdirine itiraz süresi olduğunu, hacze itiraz süresinin 3 gün olduğunu, dolayısıyla 3 günlük süre içerisinde hacize itiraz etmediğini, kıymet takdir tutanakları bilirkişi raporunun borçlu davacı T1 04.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davayı ise davacı 11.08.2021 tarihinde süre geçtikten sonra açtığını, davalının 3008 parsel sayılı taşınmaz haczinde hiç bir kusuru olmadığından, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına ilişkindir....

    UYAP Entegrasyonu