Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK 16 vd. maddeleri uyarınca 7 günlük süreye tabi olup, bu sürenin haczin öğrenilmesinden itibaren başlamasına, icra takip dosyasından şikayete konu taşınmaza haciz konulduğuna ilişkin 103 davetiyesinin davacıya 05/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekilince 25/01/2021 tarihinde dava konusu taşınmaza ilişkin olarak kıymet takdirine itiraz davası açıldığı, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin ise yasal 7 günlük sürenin geçirilmesinden sonra 18/03/2022 tarihinde yapıldığı, dolayısıyla meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığının anlaşılmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, aynı taşınmazlar için müvekkili tarafından birden fazla dava açılmasının hem yargılamanın uzamasına hem de müvekkili bakımından ayrıca bir külfete neden olacağını, kıymet takdirine itirazın ve meskeniyet iddiasının aynı dosya üzerinden çözümlenmesi gerekirken dosyanın tefrik edilerek meskeniyete dayalı haczedilemezlik şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacı vekili tarafından tek dava dilekçesi ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itiraz şikayetinin birlikte yapıldığı, mahkemece tensip kararı ile meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek inceleme konusu esasa kaydının yapıldığı ve akabinde dosya üzerinden yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır....

Somut olayda; davanın meskeniyet şikayeti ile birlikte kıymet taktirine itiraz dilekçesi verdiği, yargılama sonunda meskeniyet şikayeti yönünden davanın süre nedeniyle reddedildiği, kıymet taktirine ilişkin kararın ise İİİK'nun 363. Ve 128/a maddesi gereği kesin olduğu, istinaf dilekçesinde sebep ve gerekçe gösterilmediği HMK'nun 355. Maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin bir aykırılığın da tespit edilemediği anlaşılmakla meskeniyet şikayeti ve kıymet taktirine itiraz yönünden aşağıdaki hüküm kuruldu....

İstinaf Sebepleri Şikayet borçlu istinaf başvurusunda; şikayetin önemli olan kısmının kıymet takdir raporuna itiraz değil, meskeniyet şikayetinde esas alınan değerlerin güncelliğini yitirmesi nedeniyle bu durumun haksızlık oluşturması olduğunu, meskeniyet şikayetinde belirlenen taşınmazın güncel değerinde önemli ölçüde bir artış olmasına rağmen belirlenen haline münasip ev değerinin aynı kalmasının menfaat dengesini bozduğunu, İİK'nın 128/a maddesinde düzenlenen kıymet takdir raporunun üzerinden iki yıl geçtikten sonra yeniden kıymet takdiri yapılmasına dair düzenlemenin, meskeniyet şikayetinde de uygulanması ve bu suretle meskeniyet şikayetinde belirlenen haline münasip ev değerinin güncellenmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....

    Mahkemece, borçlunun şikayet nedenleri arasında bulunan kıymet takdirine itirazı da incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmediği..." anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulüne HMK'nun 353/1- 6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği; İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda 19/11/2020 tarihli gerekçeli kararında özetle: "...Dava, hukuki mahiyeti itibariyle İİK'nın 82 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti ile aynı yasanın 128/a maddesine dayalı kıymet takdirine şikayet mahiyetindedir. Kıymet takdirine itiraz şikayeti bakımından; Davacı, aleyhine yapılan takip dosyası kapsamında bilirkişilerce taşınmaza takdir edilen değerin emsal taşınmazlara nazaran ''düşük'' olduğunu iddia etmiştir....

    ettikleri mesken olduğunu, müvekkilinin meskeni ve eklentilerinin, haczedilemeyeceğini, Uyap üzerinden yapılan incelemede, İ.İ.K. 103 maddesine uygun davetiye tebliği yapılmadığını, İcra Müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine ilişkin, 30.11.2015 tarihli kıymet takdir raporuna itiraz ettiklerini, değerin düşük tespit edildiğini, yeniden kıymet takdiri yapılmasını istediklerini beyanla, taşkın haczin tespiti ile taşkın olan kısımlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına iptaline, kötü niyetli taşkın haciz konulmasını sağlayan takip alacaklısının taşkın haciz miktarı üzerinden %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine *meskeniyet nedeniyle haczedilemezlik şikayetinin kabulüne kıymet takdirine esas mahcuz gayrimenkul üzerindeki haczin kaldırılmasına iptaline, kıymet takdir raporuna itirazın kabulü ile yeniden kıymet takdir raporu alınmasına karar verilmesini istemiştir....

    Bunun yanında kıymet takdirine itiraz davası ile ilgili yetkisizlik kararının işin niteliği gereği acele mevattan olması hasebiyle tefrik edilerek verilmesi gerekirken birlikte verilen kararda hukuka aykırıdır....

    Davacının kıymet takdirine yönelik şikayeti bakımından yapılan istinaf incelemesinde, İİK'nın 363. maddesi ve İİK'nın 128/a-son maddesi gereğince kıymet takdirine ilişkin şikayete ilişkin kararlar kesin olduğundan, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle, meskeniyet şikayetine ilişkin olarak, mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

    İlk derece mahkemesi kararında özetle: Şikayete konu taşınmazın da arasında bulunduğu bir kısım taşınmazlara yönelik icra müdürlüğünce kıymet takdiri yaptırıldığı, anılan kıymet takdirine karşı davacı vekilince Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/162 Esas sayılı dava dosyası ile 22.10.2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz davası ileri sürüldüğü, anılan davanın dilekçesinde şikayete konu taşınmazın kıymet takdirine de itiraz edildiğinin görüldüğü, bu itibarla davacının en geç kıymet takdirine itiraz davasını açtığı tarihte şikayete konu taşınmaza yönelik haczi öğrendiğinin kabulünün gerektiği, bu nedenle iş bu meskeniyet şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekir iken bu süreden çok sonra 15.07.2021 tarihinde ileri sürüldüğü anlaşıldığından şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

    İlk derece mahkemesi kararında; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz safhası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulmayacağı gibi, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmaması sebebiyle de davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine, kıymet takdirine itirazın kabulü ile kıymet takdiri işleminin iptaline taşınmazın değerinin 722.537,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve bölünebilir niteliğe haiz olduğunu, mahkemece en azından davacının evinin bulunduğu yerin bölünerek kalan kısmın satılmasına karar verilebilecek iken meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın bu yönüyle kaldırılmasına ve meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu