İİK'nın 128/a maddesine göre; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler". Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki İcra Mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, İcra Mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Tüm dosya kapsamına göre; davacının dava sebebi olarak diğer sebeplerle birlikte taşınmazın kıymet takdirinin düşük olarak belirlendiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Davacı tarafından Denizli 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/940 esas sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz edilmiş, mahkemece yapılan kıymet takdirine süresinde 14/01/2020 tarihinde itiraz edilmiştir. Davacı itiraz dilekçesinde dava dilekçesinde belirtmiş olduğu nedenlerle kıymet takdirine itiraz etmiş, kıymet takdirine itiraz dilekçesinde somut nedenlere dayanmış olduğu görülmüştür....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; "kıymet takdiri raporunun davacı/borçluya 07 Eylül 2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış ve İ.İ.K.128/a maddesinde belirtilen 7 günlük yasal itiraz süresinde kıymet takdirine itiraz şikayeti yoluna müracaat etmediği, öğrenme tarihinden itibaren başlayan 7 günlük süreden çok sonra 22/09/2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından, kıymet takdirine itiraz şikayetinin süresinde yapılmadığından usulden reddine karar verilmiş, şikayetçi borçlu tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine mahkemenin 31/05/2021 tarihli ek kararı ile istinaf yoluna başvurulan kararın mahiyeti gereğince kesin nitelikte bulunduğu gerekçesi ile "Davacının istinaf başvuru dilekçesinin reddine" karar verilmiş, davacı borçlu tarafından mahkemenin ek kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş ve mahkeme kararının kaldırılarak kıymet takdirinin yeniden yapılması talep edilmiştir....
Bu nedenle merci tayini koşulları oluşmamıştır. Yukarıda değinilen hususlar, mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar doğrultusunda asıl davada itirazın iptali, birleşen davada menfi tespit istemi hakkındaki davaya Pasinler Asliye Hukuk Mahkemesi bakmakla görevli olduğu anlaşılmakla birlikte merci tayini koşulları oluşmaması sebebiyle dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1-Yargı yeri belirlenmesi şartları oluşmadığından dosyanın merci tayini talebinde bulunan mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-Dosyanın merci tayini isteminde bulunan mahkemeye gönderilmesine. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/06/2022...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/08/2022 NUMARASI : 2022/460 ESAS 2022/504 KARAR DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Kıymet Takdirine itiraza ilişkin olarak açılan davada Fatsa İcra Hukuk ve Samsun 2....
İİK'nın 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. (HGK'nın 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı) Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Ancak somut olayda kıymet takdirine diğer borçlu taşınmaz maliki tarafından itiraz edilmiş olup, davacı süresinde kıymet takdirine itiraz talebinde bulunmadığından, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemez (Yargıtay 12. HD'nin 02.03.2021 tarihli, 2021/390 E, 2021/2267 K. sayılı içtihadı). Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
Bu durumda irdelenmesi gereken husus açılan davada, davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilip edilmediğidir. Davacı yasal sürede icra müdürlüğünce takdir edilen kıymete itiraz ettiğinden ihalenin feshi davasında takdir edilen değerin düşüklüğü iddiasında bulunabilir ve bu iddiada bulunulması halinde davacının kıymet takdirine yönelik itirazlarının incelenmesi gerekir. Dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında davacı tarafın, taşınmazın kıymet takdirine itiraz itiraz etmediği, ancak kıymet takdir yapıldıktan sonra taşınmaza riskli yapı şerhi işlendiğini, bu nedenle taşınmazın şu anki değerinin satış değerinin çok üstünde olduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu anlamda açılan davada riskli yapı şerhi sebebi ile taşınmaz değerinin de arttığı hususuna dayanılmış olmakla davacının bu iddiası taşınmazın takdir edilen değerine itiraz edilmesi niteliğinde değildir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce, kıymet takdirine itiraz edilen taşınmazların İstanbul'da bulunduğu, itiraz edilen kıymet takdiri raporunun esas sayılı dosyasından yazılan talimat doğrultusunda İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü'nün 2021/871 Talimat sayılı dosyasından düzenletildiği, yapılan kıymet takdirine itirazın ise kıymet takdirini yapan icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra mahkemelerine yapılması gerektiği, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililerin, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunulabileceği, bu nedenle İİK'nın 128/a maddesi gereğince kıymet takdirine itirazın İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemelerine yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
O halde mahkemece, borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine verilen kararın doğru olup olmadığı değerlendirilerek, itirazın reddi kararının doğru olmadığının anlaşılması halinde ise; kıymet takdirine itiraz nedenlerinin yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....