Hukuk dairesinin 2017/3574 Esas 2018/607 K sayılı ilamı ile ihalenin feshine karar verildiğini, meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itirazlarının Tufanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi 2018/3 Esas Sayılı dosyasından halen devam etttiğini, Tufanbeyli İcra Dairesi 2015/128 Esas Sayılı dosyasına dilekçe ile başvuru yaparak kıymet takdirine itiraz davasının devam ettiği, kıymet takdir davası satış isteme sürelerini engellemediği için haczin düştüğü bu nedenle hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, 07/07/2020 tarihinde ihalenin feshedilmesi satışı düşürmediğinden talebin reddine karar verildiğini, ihalenin feshedilmesinden ötürü haciz sürelerinin işlemeye devam ettiğini ve tekrardan yenilenmediği içinde İİK 106 ve 110'a göre hacizlerin kaldırılması gerektiğini belirterek icra dairesi'nin 07/07/2020 tarihli kararın kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Toplam alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçluya 30/01/2017 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiği, borçluya ait taşınmaza haciz konulduğu ve kıymet takdirinin yapıldığı, kıymet takdir raporunun davacıya 08/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 14/07/2019 tarihinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz istemine dair dava açıldığı anlaşılmıştır. Şikayete konu icra dosyası kapsamında bulunan Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 2017/17295 sayılı 07/07/2017 tarihli yazısı dikkate alındığında davacı borçlunun Tarsus 1. Sulh Ceza Hâkimliği'nin 22/11/2016 tarih ve 2016/588 sayılı tevkif müzekkeresi ile tutuklu olarak bulunduğu bildirildiğinden davacının ödeme emrinin tebliğ edildiği 30/01/2017 tarihinde tutuklu olarak ceza infaz kurumunda bulunduğu sabittir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İ.İ.K.'nun 82/12. maddesinde yer alan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Öte yandan kıymet takdirine itiraz edilmesine rağmen satışın yapılmış olması, mahkemece satışın durdurulmasına karar verilmediği sürece tek başına ihalenin feshi nedeni olamaz....
İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda davacı vekilinin dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüz olduğunu iddia ettiği ancak 27/04/2021 tarihli celsede yine davacı vekilinin davacının, haczi, kıymet takdirine gelindiğinde öğrendiğini beyan ettiği görülmüştür. Takip kapsamında yapılan kıymet takdir işleminin 15/01/2021 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında 09/02/2021 açılan davanın süresinde olmadığı anlaşılmakla davanın süre yönünden reddine karar verilmesi yerindedir....
İcra Dairesi'nin 2018/22561 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğ evrakı muhatabın adreste bulunmaması sebebiyle iade edilmesi üzerine ikinci bir ödeme emri tebliğ evrakının çıkartılmadığını, usulüne uygun takip kesinleştirilmeden kıymet takdirinin yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebiyle kıymet takdirine ve kıymet takdirinin tebliğine itiraz ettiğini ileri sürerek ödeme emrinin usulsüzlüğü sebebiyle kıymet takdirine itiraz ettiklerini aksi halde değerin düşük tespit edilmesinden ötürü kıymet takdirinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde;......
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdir raporu tebliğ işlemine yönelik şikayet ile kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
yapılmadığını, Yalnızca icra müdürlüğünce haciz konulan müvekkiline ait İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, Yukarı Dudullu Mahallesi, Kemerdere Mevkii, 14933 Parsel, 2 ve 3 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki iki adet taşınmazın tapu senetleri ve 29.08.2013 tarihli faturalarda toplam değerlerinin tüm dosya alacağını aşan ölçüde haciz uygulandığını, Müvekkiline ait taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin dosya alacağını karşılamaya yeter değerde olduğu tapu senet ve faturalarından da açıkça görülebileceği, müvekkilinin ticaretle uğraşmakta olan bir iş adamı olup bankalar nezdinde konulan haciz ve bloke işlemleri ticari hayatını durma noktasına getirdiğini, haciz ve blokaj işlemlerinin kaldırılmaması halinde müvekkilinin telafisi güç ve hatta imkansız zararlara uğramasına sebebiyet verebileceğini, alacağa yeter miktarda taşınmaz haczedilmiş olduğundan müvekkiline ait banka hesapları üzerine konulan hacizlerin usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını, müvekkili aleyhine konulan tüm hacizlerin...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/982 KARAR NO : 2019/1088 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARACABEY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2018 NUMARASI : 2016/111 ESAS 2018/16 KARAR DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, davacıya kıymet takdir raporunun 09/10/2019 tarihinde tebliğinden sonra, alacaklı vekilinin bu tebliğ işleminin usulsüzlüğünü kabul ederek yeniden tebligat yapılması talebi üzerine davacıya 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun 26/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafın da usulsüzlüğünü kabul ettiği ve bu nedenle yenilenen tebligat işleminden davacının tebliğ tarihinde haberdar olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığı, alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce borçluya 103 davetiyesi ve ikinci kez kıymet takdir raporu tebliğinin, ona yeni bir şikayet hakkı tanıyacağı anlaşılmakla mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken şikayetin süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli değildir....