İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu 34 XX 831 plaka sayılı araca ait kıymet takdirinin hatalı olduğunu, icra dairesi tarafından yeni bir kıymet takdiri yapılması gerektiğini, aracın kıymet takdirinin bir buçuk yıl önce yaptırıldığını, alınan emsal fiyatlarda aracın değerinin 320.000- TL ile 350.000- TL arası değiştiğini, şu anki fiyatının 350.000,00- TL olan bir aracın 134.000,00- TL kıymet takdiri olan bir rapor ile ihale ettirilmesinin müvekkili alacaklının zararına bir durum oluşturacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, memur muamelesini şikayete ilişkindir. İİK 111/a maddesinde; ''...borçlu kıymet takdirinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilir. Kıymet takdiri yapılmadığı durumlarda borçlu da kıymet takdiri yapılmasını isteyebilir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/5316 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte yapılan tebligatların usulsüz olduklarını, müvekkil şirketin takipten ve tebligatlardan haberdar olmadığını, haberdar olmama nedeninin de şirketin kayyum tarafından yönetilmesi olduğunu, gerek icra emrinin gerekse kıymet takdiri raporunun usule uygun tebliğ edilmediğini, buna rağmen satış işlemlerine başlandığını, icra müdürlüğünce düzenlenen kıymet takdiri raporunun da hatalı olduğunu belirterek; yeniden kıymet takdiri yapılması ile usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin öğrenme tarihinin 16.12.2019 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
yapılmadan ihale yapıldığını, davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldıktan sonra kıymet takdiri yapıldığını, kıymet takdiri raporunun 02.08.2018 tarihli olduğunu, ihalenin ise 25.08.2020 tarihinde yapıldığını, 2 yıl geçerek hükümsüz kalan kıymet takdirinin yeniden yapılması gerekliyken eski tarihli rapor doğrultusunda ihaleye çıkılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçerlilik süresi kalmamış kıymet takdiri raporuna göre ihalenin yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihalenin feshinin kanun gereği olduğunu, müvekkili şirkete usulüne uygun yapılmış bir satış ilanını ve 103 davetiyesi tebliğinin olmadığını, satış ilanının tirajı 50.000 in üzerinde ulusal bir gazetede ilan edilmediğini, ayrıca satış ilanının satış tarihinden en az bir ay önce ilan edilmesi gerektiğini, bu kurala uyulmadığını beyan ederek, İskenderun İcra Müdürlüğünün 2018/546 Talimat Dosyasından 25/08/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir...
süresi geçtikten sonra satış ilanı, satış günü tebligatını ilgililere yaptığını, hissedarlara kıymet takdiri raporu tebliğ edilmeden doğrudan satış ilanı tebligatının yapıldığını, satış memurluğu tarafların kıymet takdiri raporu kabul ettiği tebligatlar ile aslında satış günü ve kararı ile satış yaptığını bu durumun ihaleye yeterli katılımı engellediğini, ilgililere kıymet takdiri raporunu görme ve varsa itirazlarını öne sürme fırsatı verilmeden satış yapılmasının ihalenin feshini gerektirdiğini, satış kararının Karakaya Köyü muhtarlık binasına ilanın asılmasına karar verildiğini ancak satış kararının muhtarlığa tebliğinin yapılmadığını, satış memurunun kıymet takdirinin kesinleşmesinin beklenmeden satış günü belirlemesinin yasaya aykırı olduğunu, satış günü tebliğ tarihi ile satış günü arasında 30 günlük sürenin bulunması kuralına aykırı işlem yapıldığını, kıymet takdiri kesinleşen taşınmaz için 2 yıllık süre geçmeden yeniden kıymet takdiri yapılamayacağını, satışa konu taşınmazların...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/4 Esas - 2021/516 Karar ve 23.09.2021 tarihli kararı ile de sabit olduğunu, kesinleşmemiş kıymet takdiri raporu esas alınarak yapılan ihalenin feshinin gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kıymet takdiri raporu tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin olarak ... 14....
Borçlu şirket adına çıkartılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliğ işleminin incelenmesinde; Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Somut olayda, takip dosyasından borçlu şirkete gönderilen icra emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine borçlu şirkete başkaca icra emri tebliğ edilmeden dolayısı ile borçlu şirket yönünden takip kesinleşmeden ve şartları oluşmadığı halde kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlu şirkete TK'nun 35. maddesine göre yapılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliğ işlemleri usulsüzdür....
a yapılan kıymet takdir tebliğ işleminin usulsüz olduğu, bu borçlu yönünden kıymet takdir raporu kesinleşmeden satış işleminin yapıldığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. Taşınırlar yönünden kıymet takdiri İİK.nun 87.maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde uyarınca haczi yapan memur, haczettiği malın kıymetini takdir eder. Anılan maddede ayrıca kıymet takdirinin borçluya tebliğ edileceğine dair bir düzenleme mevcut değildir. İİK'nun 128/a maddesi ise taşınmazlar hakkında olup, taşınırlar yönünden uygulanması mümkün değildir. Kaldı ki borçlu icra mahkemesine başvurusunda yalnızca kıymet takdir raporunun tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmüş, ihaleye konu taşınırın değerinin düşük olduğu ve kıymet takdirine itiraz ettiğine dair bir beyanda da bulunmamıştır. Bir an için kıymet takdir raporunun tebliğinin gerektiği düşünülse bile, salt kıymet takdiri raporunun tebliğ işleminin usulsüz olması ihalenin feshini gerektirmez....
İstinaf Sebepleri Şikayete konu 16 SFS 05 plaka sayılı araca ait kıymet takdirinin hatalı olduğu, icra dairesi tarafından yeni bir kıymet takdiri yapılması gerektiği, aracın kıymet takdirinin bir buçuk yıl önce yaptırıldığı, alınan emsal fiyatlarda aracın değerinin 320.000-TL ile 350.000-TL arası değiştiği, şu anki fiyatı 350.000,00-TL olan bir aracın 134.000,00-TL kıymet takdiri olan bir rapor ile ihale ettirilmesinin alacaklının zararına bir durum oluşturacağı ileri sürülerek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... 15....
gerektiğine dair bir düzenlemenin bulunmadığını, bu talebin satıştan vazgeçme olarak değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, - Alacaklı tarafın, 23.02.2015 tarihinde, icra müdürlüğüne başvurarak, haciz konusu taşınmazlar hakkında kıymet takdiri yapılmasını talep ettiği, icra müdürlüğü 26.02.2015 tarihli kararında, 14.03.2013 tarihli icra müdürlüğü kararını ilgi tutarak, alacaklının, satıştan vazgeçmiş sayıldığı 14.03.2013 tarihinden sonra, süresi içerisinde satış veya kıymet takdiri talep edilmediğinden haczin hükümsüz kaldığını dolayısıyla da kıymet takdir işlemi yapılamayacağını belirttiği görülmüştür....
Nitekim, HGK'nun 26.02.1992 tarih ve 1992/4-70 E.-130 K. sayılı kararında, satışın, kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının, başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı benimsenmiştir. Ayrıca anılan kararda, iki yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu açıkça vurgulanmıştır. Öte yandan, bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, şikayete konu menkullere ilişkin olarak 14.02.2014 tarihinde yapılan hapis hakkı tesisi sırasında, icra müdürlüğünce resen kıymet takdiri yapıldığı görülmüş olup, ihalenin ise, 18.4.2016 tarihinde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, satışın, kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıllık süre geçtikten sonra yapıldığı açıktır....