AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2022 NUMARASI : 2022/613 ESAS - 2022/835 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353. maddesi gereğince DURUŞMA YAPILMADAN incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlilik dışı birlikteliğinden küçük Kerim adında bir çocuklarının olduğunu, küçüğün 2011 doğumlu olup davalı 4 aylık hamile iken davalı ile ayrıldıklarını, davalının kendisi aleyhine açtığı nafaka davasından dolayı 2011 yılından beri maaşından kesinti olduğunu, davalının küçük için daha sonra soyadının değiştirilmesi davası açtığını ve soyadının Yavaş olarak değiştirildiğini, bu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, boşanma nedeni ile velayeti annede olan küçüğün soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde; eski eşi ...'ten olma çocuk ...'in soyadının kendi soyadı olan "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile ...'in evliliklerinden soyadının değiştirilmesi istenen ...'in 20.09.1999 tarihinde dünyaya geldiği, davacı ... ile ...'in ... ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.11.2001 tarih 715-704 sayılı kararı ile boşandıkları, mahkemece baba ile çocuk ... arasında şahsi ilişki tesisine karar verildiği, İlayda'nın velayetinin davacı anne ...'...
in "Pelen" olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava Evlilik birliği dışında doğan küçük ...'in babasının tanımasıyla kazandığı "..." soyadının velayet hakkı kapsamında annenin soyadı olan "..." soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkin olup velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi istenilen İshak Melih ergin kişi değil, çocuktur, davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, tanıma ile baba ile soybağı kurulan, anne ve babanın sonradan evlenip boşanmaları ile de velayeti anneye verilmiş olan çocuğun, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....
Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde, üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumlu etkileneceği ileri sürülmediği gibi, dosyada çocuğun ruhsal olarak bu durumdan etkilendiği, zarar gördüğüne ilişkin bir delil de bulunmadığı, bu haliyle soyadının değiştirilmesinde küçüğün üstün yararı bulunmadığı açık olmakla ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
evliliklerinden 25.02.1996 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'in dünyaya geldiği, davacı Lale ile ...'in ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.2001 gün 2001/601-123 sayılı kararı ile boşandıkları, Burak'ın velayetinin davacı anne ...'...
Yukarıya alınan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında mahkemece, davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik dışı doğan çocukların, tanımayla kazandıkları "baba soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu isteğin esastan incelenerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde davacının adı ve soyadının " ..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın adın değiştirilmesi yönünden kabulüne, soyadının değiştirilmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 2013 doğumlu Mira'nın velayeti annesinde olduğundan velayet yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, küçüğün soyadının değiştirilmesine ilişkin davanın kabulü ile, küçük MİRA BOZKURT'un "BOZKURT" olan soyisminin "ÇİFTÇİ" olarak değiştirilmesine, nüfusta "MİRA ÇİFTÇİ" olarak kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Davalı Nüfus İdaresi istinaf dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemelerin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, yasanın bu şekilde soyadı değişikliğine imkan tanımadığını, son celse duruşmanın saatinden önce alınarak, son sözleri sorulmaksızın eksik hasım ile neticelendirildiğini belirterek, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek, reddini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; velayeti altındaki küçüğün soyadının değiştirilmesi ve velayetin tespiti istemine ilişkindir....
Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Kanun, bu hükümde görevli mahkemeyi göstermemiştir. Adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin davanın, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden, esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğundan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca da görevli asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır. Dolayısıyla küçüğün önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereğince, asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır....
Davalı ... temsilcisi; çocuğun reşit olmasından sonra soyadının değiştirilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....