Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Birleşen dosyada taş dökmek suretiyle köy boşluğuna tecavüz etme suçundan beraat; beton dökerek köy boşluğuna tecavüz etme suçundan hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz dilekçesi içeriğinden, sanığın beraat hükmüne yönelik temyiz talebi bulunmadığı anlaşılmakla, mahkumiyet hükmüyle sınırlı yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (ONANMASINA), 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro tespiti sırasında köylere ait hudutnamelerin dikkate alınmadan kadastral sınırlarının belirlenmesi nedeni ile oluşan çifte tapunun iptal ve tescili, 1932 tarihli hudutnamesinde yazılı mülki idari sınırlara merasına ve gelişim alanlarına müdahalenin meni, köy ve ilçe sınırlarının eski haline getirilmesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. ......

      Görüldüğü üzere köy boşluğu niteliğindeki taşınmazlar üzerinde Devletin ve köy tüzel kişiliğinin müşterek hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu taşınmazların kullanma hakkının sahibi köyler, Devlet ise bu mülkün sahibidir. Bu şekilde köy boşluğu niteliğindeki taşınmazların hukuki durumu, Hazine ve köy tüzel kişiliğinin bu yerler üzerinde sahip olduğu hakkın hukuki niteliği ortaya konulduktan sonra, köylünün ortak kullanımındaki köy boşluğuna tecavüz suçu üzerinde de durulması gerekmektedir....

        Davalı ... cevap dilekçesinde; ...Köyü’nün muhtarı olduğunu, dava konusu yerin davacının tapulu taşınmazının yanındaki köy boşluğu niteliğinde bir yer olup, kesinlikle davacının arazisine müdahale etmediğini, davacının köy boşluğuna müdahale etmesi nedeniyle... Kaymakamlığına iki kez başvuruda bulunduğunu, men kararı alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın davacının tapulu taşınmazı dışında bulunan tapulama harici olarak bırakılan alan içerisinde kaldığını, halen bu kısmın davacı tarafından tasarruf edildiğini, etrafının fıraktı olarak tabir edilen dikenli tel ile çevrildiğini, içerisine kavak fidanı dikilip hendek kazıldığını, Kaymakamlıkça, men kararının alınması üzerine davacı tarafından eldeki davanın açıldığını, davalının herhangi bir tecavüzünün bulunmadığını gerekçe gös...k suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik,......

          Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu HUMK’nun 275 maddesi hükmü uyarınca görüşüne başvurulan fen bilirkişisi 04.12.2009 tarihli raporunda davalıya ait binanın yol ve köy boşluğuna taşkın olmadığını bildirmiş ise de HUMK’nun 283 maddesi hükmü uyarınca davacı süresi içinde bu rapora itiraz etmiştir. Gerçekten bilirkişi, gerekçeli rapor ve krokisinde ölçümün hangi aletlerle yapıldığını açıklamamış ve ayrıntılı ölçü değerlerini yazmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece HUMK’nun 284 maddesi uyarınca yeni bir bilirkişi tayin edilmek suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve bilirkişiden hassas aletlerle ölçüm yapması ve ölçü değerlerini açıklaması istenmeli ve davalıya ait binanın yol ve köy boşluğuna taşkın olup olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

            Yargılamada davalı köy, vekili marifetiyle temsil edildiğine göre köy yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 31.01.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.09.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 12.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının köy boşluğuna ahır inşa etmek suretiyle yaptığı müdahalenin men'ini ve ahırın kal'ini istemiş, davalı ahırı mecbur kaldığı için yaptığını savunmuştur....

                Köyleri Tüzel Kişiliklerince hayvan sokup otlatılmak suretiyle el atıldığını bildirirek yapılan bu elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, davalı köy muhtarlıklarınca dava konusu meranın davacı ve davalı köylerce ortak yararlanılan mera olduğu savunularak davanın reddine karar verilmesi istenmiş, mahkemece uyuşmazlık konusu meranın taraf köylerinin ortak kullandığı mera olduğuna karar verilmesi üzerine hüküm davalı köyler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı köy vekili; hükme varılırken Davacı köy vekili Avukat ... tarafından mahkemeye sunulan 16.09.2004 tarihli feragat içerikli dilekçe gözetilmeyerek hüküm verildiğini ileriye sürmektedir. Yayla ve mera davalarında yayla ya da meranın tahsisle veya kadim hak üzere kullanılan niteliğine bakılmaksızın davadan kısmen ya da tamamen feragat yetkisi köy derneğine ait olup köy muhtarının bu konuda herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. (Köy Kanunu md.40)....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM :Sanıklar ..., ..., ... haklarında hükümlülük; Sanık ... hakkında beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Köy boşluğuna ve meraya tecavüz suçundan açılan davada suçtan zarar gören köy tüzel kişiliği olup suçtan doğrudan zarar görmeyen köy halkından ...'ın davaya katılma hakkı bulunmadığı ve mahkeme tarafından katılma kararı verilmiş olmasının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden şikayetçi vekilinin temyiz isteğinin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE), 2- Sanıklar ..., ... ve ...'...

                    Davada tarafların iddia ve savunmalarına göre, davaya konu taşınmazın "mera" olarak vasıflandırılmasında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı gibi, mülkiyet hakkının aidiyeti yönünden de bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı, mülkiyeti hazineye ait bir kamu malı niteliğinde olan mera üzerindeki uyuşmazlığın, yararlanma hakkının tesbiti ile müdahalenin önlenmesi yani eda ile ilgili olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 25. maddesi hükmünce meralar üzerindeki yararlanma hakkının, genel bir deyimle meranın hangi köy tüzel kişiliğinin ya da belediyenin merası olduğunun saptanmasının kadastro mahkemesinin görevi dışında olduğu, Kadastro Mahkemesinin görevinin sadece taşınmazın mera olup olmadığını araştırmakla sınırlı olup, eğer taşınmaz mera ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16 ve 25. maddeleri hükümlerine göre sınırlandırma kararı vermekle yetinileceği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi gereğince müdahalenin önlenmesi davalarının Kadastro Mahkemesinde görülmesinin...

                      UYAP Entegrasyonu