Taraflar arasında davalı ve kurum sigortalısına izafe edilen kusur oranları hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, kurum sigortalısı ile davalı işverenin kusur durumlarının tespiti için bilirkişi heyetinden alınan raporun ehil ve konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından tanzim edildiği, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, taraflara izafe edilen kusur oranlarının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ile de örtüştüğü bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin rapora itibar edilerek bu raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin kusur durumunun tespitine ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
Trafik kazalarında tarafların kusur oranlarının tespiti ve hasar bedelinin hesaplanması uzmanlığı gerektiren konulardandır. Bu durumda uzman bilirkişiden rapor alınmadan hüküm kurulması doğru değildir. Mahkemece, trafik kazasıyla ilgili ceza dosyası da getirilerek konusunda uzman bilirkişiden kusur oranı ve hasar bedelinin saptanması için rapor alınarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2)Kabule göre de, davalının sorumlu tutulacağı alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir....
İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümlerinin, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçların ayrıntılı olarak irdelenmesi, kusur aidiyet ve oranlarının gerekçeleriyle birlikte ortaya konulması gerekir....
ın %90 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise %10 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. 5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının tazminat isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, aktüer bilirkişi ... tarafından düzenlenen 19.12.2021 tarihli raporda; Davacının sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 100.432,40 TL olduğu kusur indirimi sonrası bu tutarın 90.389,16 TL olduğu, bakım giderinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 6.572,70 TL olduğu kusur indirimi sonrası 5.915,43 TL olduğu, SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 750,00 TL olduğu kusur indirimi sonrası bu tutarın 675,00 TL olduğu, davacının toplam maddi tazminat alacağının 104.878,76 TL olduğu bildirilmiştir....
Kazanın oluşumundaki kusur oranının belirlenmesi açısından konusunda uzman ve ehil bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 04.05.2017 tarihli raporda davacının kusur oranının %20 davalının kusur oranının ise %80 olduğunun tespit edildiği, SGK raporunun da bu rapor ile örtüştüğü anlaşılmaktadır. Taraflar arasında kusur oranlarının tespiti hususu uyuşmazlık konusudur....
Mahkemece, dosyanın kusur oranlarının tespiti yönünden bilirkişi incelemesine esas olmak üzere 20 günlük kesin mehil verilerek davacının yapılan ihtara rağmen bu sürede masrafların karşılanmadığı gerekçesi ile de davanın kesin süre nedeni ile reddine karar verilmiştir....
Mahkememizce, dosyanın, davaya konu araçta hasar oluşup oluşmadığı, oluşan hasara bağlı değer kaybının oluşup oluşmadığı ve değer kaybının miktarı ile kazada tarafların kusur durum ve oranlarının tespiti ile davalıların sorumluluklarının tespiti hususunda bilirkişi heyetine tevdiine karar verildiği, bilirkişi heyeti sunmuş olduğu 11/05/2023 tarihli raporunda özetle; "05/08/2021 günü meydana gelen kazada; a)... plakalı çekici ve bu çekiciye bağlı ... (Dorse) plakalı araç sürücüsü ...'nın %100 oranında asli derecede etkili olduğu , b)Park halindeki ... plakalı araç ilgilisinin kusur ve etkisinin olmadığı, c)Yaya ... ve ...'...
Esasen yukarıda açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın mahkumiyet niteliğinde bulunmadığı gözönünde bulundurulmalı, mahkumiyetle sonuçlansa bile ceza dosyasındaki kusur oranlarının işbu davaya ilişkin bağlayıcılığı da bulunmadığı ancak oluşa ilişkin maddi vakıaların bağlayıcı olduğu nazara alınarak, Mahkemece, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişilerden oluşacak kuruldan, 5510 sayılı Kanun’un 21/1., 4857 sayılı Kanun’un 57, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 2 ve devamı maddelerine uygun olarak düzenlenmiş kusur raporu alınarak, işverenin ve sigortalının kusur oran ve aidiyetlerinin gerçeğe uygun olarak tespiti gerekir....
Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, dava dışı sigortalı ile davalı işverenin kusur durumlarının tespiti için alınan bilirkişi raporunun ehil ve konusunda uzman bilirkişiler tarafından tanzim edildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, taraflara izafe edilen kusur oranlarının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ile de örtüştüğü ve kusur oranlarının hakkaniyete uygun olarak tasnif edildiği, bilirkişi raporunun tarafların görev ve sorumlulukları ile kusur oranlarının belirlenmesi açısından da dosya kapsamı ile örtüştüğü anlaşılmaktadır....
Mahkemece aldırılan 09/04/2018 tarihli raporda davalıların kusur oranlarının toplamının %80 olduğu dava dışı işçinin kusur oranın %20 olarak tespit edildiği ancak olayın oluşumu ve tarafların kusur oranlarının tespitinde göz önüne alınan objektif kriterlerin neler olduğu hususunda rapor gerekçesinin yetersiz olduğu görülmüş olup ayrıca dosya arasına alınan T1 Tahkikat raporunda davalılara atfedilen %95 ve dava dışı işçiye atfedilen %5 lik kusur oranları ile de çelişkili olduğu anlaşılmış olup ilk ederece mahkemesi tarafından isabetli olarak rapor ve tahkikat raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ise de bu kez de ilk raporla da önemli ölçüde çelişen 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise davalılara %70 davacıya %30 kusur atfeden rapor tanzim edilmiş olup bu kez de mahkemece aldırılan kusur raporları arasında kusur oranlarının birbiri ile ve T1 Tahkikat raporunda belirtilen kusur durumunun farklı olması ve davacı...