kusur izafe edildiğini ileri sürerek 19.08.2020 tarihli trafik kaza tespit tutanağının iptali ile kusur oranlarının yeniden belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır. Eldeki dava dosyası incelendiğinde, somut olaya uygun olmayan ve tarafların sorumluluklarını açıklamamada yetersiz kalan bilirkişi raporunun esas alındığı anlaşılmaktadır....
Heyet bilirkişi raporundaki kusur oranlarının ilk heyet bilirkişi raporu ve kurum sigortalısının açtığı davadaki heyet bilirkişi raporundaki kusur oranları ile aynı olduğu, Mahkemece iş kazasında işverenin % 50 oranında, kurum sigortalısının % 50 oranında kusurlu kabul edildiği, hükme esas alınan 2. bilirkişi raporunun 3 kişilik iş güvenliği uzmanlarından oluşturulmuş heyet tarafından verildiği, önceki raporlardaki çelişkinin giderilecek şekilde raporun tanzim edildiği, ilk heyet raporundaki kusur oranlarının birbiri ile uyumlu olduğu, uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kusur raporunun oluşa, olaya, dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerin kusura ilişkin istinaf talebi yerinde değildir....
Mahkeme tarafından, konusunda ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden oluşa ve mevzuata uygun, davalıların sorumluluk ve kusur oranlarının tespiti için yeniden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması isabetsizdir. Diğer taraftan, davalı şirketin kararı temyiz etmemesine göre Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın bozma sonrası yapılacak yargılamada gözetilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı ... avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/11 Esas sayılı dosyasından kusur oranının tespiti amacıyla ayrı bir bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın ceza dosyasındaki bilirkişi raporuna göre tazminatın belirlendiğini, bu sebeple yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde zarar miktarının tayin edilerek 3.000 TL tazminatın haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin ek dava niteliğindedir. Somut olayda; ... 3....
Davalı asıl, yol içinde yürüyen davacının ağır kusurlu hareketinin kazaya neden olduğunu, kusur tespiti için.... rapor alınması gerektiğini, davacının maluliyet iddialarını kabul etmediğini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte dahili davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. .. .....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek dosyada mevcut resimler, yol durumu ve kazanın meydana geliş şekli değerlendirilerek tarafların olaydaki kusur oranlarının tespiti için Ek rapor alınması ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.11.2008 2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olaya konu kaza olayındaki kusur durumunun tespitine ilişkin bilirkişi heyet raporunun ehil ve konusunda uzman bilirkişiler tarafından tanzim edildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin raporların kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, taraflara izafe edilen kusur oranlarının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ve kurum denetim raporundaki kusur tespiti ile de örtüştüğü ve kusur oranlarının hakkaniyete uygun olarak tasnif edildiği, dosya kapsamına göre işyerinde keşif yapılmasına gerek olmadığı bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin kusur heyet raporuna itibar edilerek bu raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle davalının kusura ilişkin istinafının yerinde olmadığı görülmüştür....
İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümlerinin, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçların ayrıntılı olarak irdelenmesi, kusur aidiyet ve oranlarının gerekçeleriyle birlikte ortaya konulması gerekir....
İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümlerinin, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçların ayrıntılı olarak irdelenmesi, kusur aidiyet ve oranlarının gerekçeleriyle birlikte ortaya konulması gerekir....