WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kurumca sigortalıya bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin peşin sermaye değerinin, 31.07.2008 onay tarihli gelir bağlama kararı sonucu 09.09.2000 tarihi itibariyle 7419,27 TL. olarak bildirildiği halde, yargılama aşamasında celp edilen 27.04.2011 onay tarihli gelir bağlama kararı sonucu 12.09.2004 tarihi itibariyle 25.718,92 TL. olarak bildirilmesi karşısında, Mahkemece, Kurumdan çelişkinin nedenine dair belgeler ile sigortalıya bağlanan gelirin ve sosyal yardım zammının bağlandığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı celp edilerek, iş bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Anılan maddede “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22'nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı ... Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü yer almaktadır. Hangi hallerde sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı ise; Yasanın 19. Maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre; iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü en az %10 azalmış bulunduğu Kurumca tesbit edilen sigortalıya, sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Sigortalı tarafından işveren aleyhine açılan ve kesinleşen .... 2....

      Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş olup 21/4 fıkrasında ise 3. kişilerin sorumluluğu "  İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine...

        Anılan maddenin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği, 4. fıkrasında, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edileceği belirtilmiştir. Kusur incelemesi yönünden, raporun oluşa ve hükme esas almaya uygun olduğu anlaşılmaktadır....

        Anılan madde hükmüne göre; “ İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı Kurumca işverene ödettirilir. İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası veya meslek hastalığı, üçüncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir....

          in vefatı ile ilgili olarak yapılan davacı şirket hakkındaki inceleme sonrasında sigortalıya/hak sahiplerine yapılan yardımlar nedeniyle davacı aleyhine rücuan tazminat isteminde bulunup buna ilişkin Kurumca davacıya herhangi bir tebligat yapılıp yapılmadığı ile bu yöndeki rücuan tazminat davasının da var olup olmadığının Kurumdan sorulması, 3-Davalı Kurumca yapılan teşvik iptalleri ile borç tahakkuklarının da ayrıca ve açıklayıcı dayanak belgeleri ile birlikte açıklayan (5510 sayılı Kanun'un 90/6 fıkrasındaki ve teşvikin ne suretle faydalanma şartlarının ihlal edildiğinin belgelerin de eklenmesi gereklidir. Bu itibarla sözü geçen eksiklik giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Belirtilen işlemin yerine getirilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.07.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu olayının kurumca iş kazası olarak kabul edildiği, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından tespit edildiği, buna karşılık yerel mahkemenin 2013/74 E. sayılı dosyasının Kurumca aynı davalıya karşı açılan rücu davası olduğu, bu kapsamda davacının sürekli iş göremezlik oranının esasen kurum tarafından da tespit edilerek davacıya iş kazası sigorta kolundan ödeme yapıldığı ancak buna ilişkin belgelerin eldeki temyiz incelemesi konu dosyaya celp edilmediği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir....

              Dava konusu uyuşmazlık dava dışı sigortalı Mustafa Özer’in 18.10.2010 tarihinde geçirdiği trafik-iş kazası nedeniyle sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya davacı kurumca bağlanan gelirlerin rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davalı ...’in %75, ...’in %25 kusurlu olduklarına dair bilirkişi raporu hükme esas alınarak toplam kurum zararının %75'ine karşılık gelen 10.513,56 TL'nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 23’üncü maddesi hükmüne göre; sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce iş kazası meslek hastalığı ve hastalık meydana gelmiş ise, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken her türlü masraflar ile bağlanan gelirin başladığı...

                Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez....

                  Yapılan incelemede davacıya iş kazası sonucu 21.08.2003 tarihinde ölen sigortalı oğlundan dolayı 21.08.2003 tarihinden ölüm geliri, 01.09.2003 tarihinde de davalı Kurumca ölüm aylığı bağlandığı, 05.09.2003 tarihli ölüm aylığı istemli taahhütnamede davacının ölüm gelirinden bahsetmediği, 11.05.2004 tarihli dilekçe ile ölüm geliri bağlanmasını istediği, davalı kurumca 506 sayılı Kanun'un 92. Maddesinin uygulanmasında hataya düşerek hak sahibine hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı bağladığı anlaşılmıştır. 506 sayılı Kanun'un 92. maddesinin uygulanmasında hem ölüm sigortasından hem iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse iş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tüm, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından bağlanan aylığın da yarısı verilir....

                    UYAP Entegrasyonu