WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. ünvanlı işyerinden bildirilen Hizmet Döküm Cetvelinde “K” kodlu Kontrollü işyeri bildirimi olarak tanımlanan 11.04.2007 - 14.09.2012 süresinde 1954 gün sigortalı bildirimlerinin fiili çalışmayı içerdiğinin anlaşıldığı, yaşlılık aylığının durdurulmasına dair Kurum işleminin yerinde olmadığı, davacının durdurulan aylığın 2015 Eylül ödeme dönemi itibariyle ödenmesine devam edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının yaşlılık aylığının durdurulmasına dair Kurum işleminin iptaline, durdurulan aylığın 2015 Eylül ödeme dönemi itibariyle her bir ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya ödemesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı Kurum vekili, davanın ispatlanamadığını beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....

    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 30/12/2021 tarihli ara karar ile, "Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne; yargılama sonuçlanıncaya kadar davacının emekli aylığının iptali yönündeki kurum işleminin tedbiren durdurulması talebinin reddine, borç olarak çıkarılan bayram ikramiyesi yersiz ödeme borcu ve emekli aylığı borcunun tahsili işleminin yargılama sonuna kadar tahsilinin tedbiren durdurulması talebinin takdiren teminatsız olarak kabulüne," karar verilmiş; 09/03/2022 tarihli ara kararı ile de, davalı vekilini ihtiyati tedbir kararına yönelik 03/01/2022 tarihli itirazının reddine karar verilmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını ve kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesi'nin 09.04.2019 tarih 2019/507 Esas -2019/690Karar sayılı ilamı ile de davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin esastan reddine kesin olmak üzere karar verildiği anlaşılmaktadır. İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından; davanın dayanağını oluşturan kurum işleminin iptali ile davalıların davacı Kurum'a borçlu olmadığının tespitine ilişkin kesinleşmiş yargı kararı karşısında, davanın reddine dair mahkeme kararının vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verilmiştir....

    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı ve 6183 sk uyarınca düzenlenen 2.752 TL tutarlı ödeme emrinin davacıya 03/09/2014 günü tebliğ edildiği ve eldeki davanın 09/09/2014 günü açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı iş mahkemelerinde dava açma hakkı 7 günlük hak düşürücü ile sınırlandırılmıştır. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini talep etmiştir. Hal böyle olunca, davacının süreye bağlı bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu ortadadır....

      Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, aylığı kesen kurum işleminin yerinde olup olmadığına ilişkindir.. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 1479 sayılı Kanun'un 45 ve 46 ncı maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

        Mahkemece, davanın kabulü ile davacının yaşlılık aylığı bağlanırken dezenlenen tahakkuk cetvelinde borçlanma 2380 günlük sürenin davacının yurt dışında çalışmaya başladığı tarih olan 24/10/1973 tarihinin başlangıç tarihi olarak esas alınması gerektiğinin bu tarih esas alınarak borçlanma işleminin kabulü ile yaşlılık aylığının kurum tarafından hesaplanması gerektiğinin tespitine, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmiştir....

          A.Ş.’nin ortağı olduğunu, ancak hisselerini 25.05.2015 tarihinde diğer ortak Cem Kılıçoğlu’na devretmiş olduğunu, böylece şirket ile ilgisinin kalmadığını, daha sonra davacının annesine ait bir taşınmazın satılması nedeniyle satış bedelinin davacının sadece para çekme yetkisinin bulunduğu hesaplarına kurum tarafından haciz işleminin uygulandığını, hesap sahibinin annesi olduğunu ve davacının sadece para çekme yetkisinin bulunduğunu, kurumun bu işleminin usulsüz olduğunu, davacıya hiçbir ödeme emri gönderilmeden haciz işlemi yapılmasının usulsüz olduğunu, ayrıca kurum alacaklarının öncelikle borçlu şirketten tahsili yoluna girilmesi gerektiğini, bu hususlara riayet edilmeden işlem yapıldığını beyanla davacının annesine ait banka hesaplarına uygulanan haciz işleminin iptali ile davacının kurumu borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı; davaya konu kurum işleminin mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 26.303,65 TL cezai şart uygulanarak eczanenin yazılı olarak uyarılmasına yönelik kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunun, reçete bedeli toplamı olan 5.260,73 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı eczacının kurumdan tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilmesi gerektiğinin tespitine dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine; Dairece verilen 08/10/2020 tarihli ve 2020/988 E. 2020/5707 K. sayılı kararla; tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, “ Somut uyuşmazlıkta davacı; dava dilekçesinde davalı kurum tarafından hakkında uygulanan 2009 yılı protokolünün 6.3.3 maddesi uyarınca 38.846,45 TL cezai şart, 6.3.10 maddesi uyarınca 46.075,95 TL cezai şart ve 4.3.6 maddesi uyarınca 10.513,64 TL reçete bedeli kesintisi işlemlerinin iptali ile muarazanın men’ini talep etmiştir....

            Davalı Kurum vekili, 2011/48 sayılı Genelge'nin 5. maddesi uyarınca tebliğin başvuru dilekçesinde belirtilen adrese yapıldığını, 3 aylık yasal süre içerisinde davacı tarafından ödeme yapılmadığı için talebinin reddedildiğini, Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir. Dava, davalı Kurum tarafından yapılan tebliğin usulsüz olması nedeni ile süreside yapılan borçlanma talebini reddeden Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu