"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Beraat Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 15.07.2013 tarihli iddianamesi ile sanığa ait adreste şikayetçi kurum tarafından elektriğin kesilerek mühürlenen sayacın mührünü kırmak suretiyle elektrik kullanılması iddiasıyla mühür bozma suçundan açılan kamu davasında, 20.01.2012 tarihli mühürleme tutanağı ve mührün bozulduğuna ilişkin 07.12.2012 tarihli Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı içeriğine göre; anılan mührün bozularak aynı sayaçtan elektrik kullanıldığının belirlendiği, katılan şirketin mühürleme tarihi olan 20.01.2012 tarihinden sonra özelleştirildiği gözetilmeden ve dairemizin bozma ilamına da uyulmasına rağmen mühürleme işlemini yapan kurumun özelleştirildiği gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, aylık tahsis işlemini iptal eden Kurum işleminin iptaline, borçlanma işleminin geçerli sayılmasına, aylığın başvuru tarihinden itibaren ödenmesine devam olunmasının gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisi 01/07/1996 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına ve 13/05/2004 tarihinden itibaren ölüm aylığı almaya hak kazandığına, davalı Kuruma 17.291,00-TL borçlu olmadığına ve aksi yöndeki Kurum işlemini iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
dan bağlanan yetim (ölüm) aylığı tahsis işlemini iptal eden Kurum işleminin iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 07/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Örneğin kız çocuğu olarak hak sahibi kadının fiili birlikte yaşadığı saptanan eşinin ölümü halinde, kurum önceki karara dayanarak aylık bağlamayacağını belirtemeyecektir. O halde kız çocuğu hak sahibi olarak ayrı yaşadıklarını belirterek aylık bağlanmasını talep ettiğinde, bu istemi de doğrudan reddedilmelidir. Kurum aylık bağlamalı, ancak fiili birlikteliğin devam ettiği yönünde bir inceleme ve denetimden sonra aylık bağlama işlemini iptal etmelidir. 7.Ayrıca belirtmek gerekir ki kurumun idari nitelikte bir işlemdir. Temel hak ve özgürlükleri sınırlayan, onlara müdahale niteliği taşıyan işlemlerde ve verilmiş bir hakkı, izni veya yetkiyi geri alan işlemlerde bu işlemlerin başvuranlar yönünden ağır sonuçlar doğuracağı hususu dikkate alındığında, kurumun 5510 sayılı mevzuat hükümlerine uyarak işleminde yasal mevzuat içinde kalarak gerekçe yükümlülüğüne uyması gerekmektedir....
Her ne kadar konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerinde ise de, davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması isabetli değildir. Davacı işbu dava dilekçesinde ödeme emrinin iptalini talep ederken dava açılmadan önce Kuruma başvurarak şirketin Kurumdan olan alacaklarının borçlarına mahsup edilmesini istediklerini, ancak Kurum tarafından mahsup talepleri hakkında işlem yapılmadığı için yasal süreyi kaçırmamak adına dava açtıklarını belirtmiştir. Davalı Kurum dava devam ederken 10.06.2014 tarihinde mahsup işlemini gerçekleştirmiştir. Dava açılmadan önce davalı Kurum mahsup talebinden haberdar olup, bununla ilgili işlem yapmadığı için davanın açılmasına haksız olarak sebebiyet verdiğinden lehine vekalet ücreti takdir edilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Somut olayda, davacıya 4501 gün SSK hizmeti ve 540 gün askerlik borçlanması olmak üzere toplam 5041 gün üzerinden 1.9.2010 tarihinden itibaren geçici 81/B-A bendine göre 668,37 TL aylık bağlandığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı kurum tarafından davacıya bağlanan aylıkla ilgili hesaplamaya dair karşılaştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacıya ilk tahsis tarihinde bağlanan aylıkları ve hesapları gösteren kurum belgeleri ile kurumun aylık bağlama işlemlerine dair eksik belgeleri getirterek tekrar sonuca giden, Kurum işlemlerini irdeleyen bilirkişi raporu alınarak karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, Kurum işlemini irdelemeyen dolayısıyla denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, borçlanma işlemini reddeden kurum işleminin iptali, yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen sürelerin 3201 sayılı Yasa uyarınca ve borçlanma talep tarihindeki şartlar çerçevesinde 5510 sayılı Yasanın 4/1-a madde kapsamında borçlanabileceğinin tespiti ile 5510 sayılı Yasanın 4/1-a madde uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir....
Davacı, davalı Kurum kayıtlarında ''04.06.1941'' olarak geçen doğum tarihinin 04.06.1961 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, dava tarihi öncesi olan 22.09.2008 tarihinde davacı tarafından kendisine idari başvuruda bulunulan davalı Kurum, yargılamanın devamı sırasında 01.10.2012 tarihinde tesis ettiği işlemle dava konusu olan kayıt düzeltilmesi işlemini gerçekleştirmiştir. Bu durumda, davanın açılmasına davalı Kurumun sebep olduğu anlaşıldığından, davalı Kurum aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3’üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Somut olayda, mahkemece davacının kesilen aylıklarının ödenmeye devam edilmesi, davalı Kurumun işlemini geri alması gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....