Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesinde, davacı Kurum tarafında 2012 yılı Protokolünün 5.3.10 maddesi uyarınca uygulanan cezai işlemin iptali talep edilmiş olmasına karşın, Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının sahte raporlara dayanarak hekimler tarafından düzenlenen 27 adet reçetede yazılı ilaçları reçetede adı yazılı kişilere değil, kim aldığı anlaşılamayan kişilere verilmiş gibi tahakkuk evrakı hazırlayarak davalı Kurumu zarara uğrattığı ve böylece 2012 yılı eczane protokolünün 3.2.2 maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacının 2012 yılı Protokolünün 5.3.10 maddesi uyarınca uygulanan cezai işlemin iptali talebi karşısında, Mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak davacının Protokolün başka bir maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır....

    Mahkemece, asıl davanın kabulü ile ... ... il müdürlüğünün 23/10/2013 tarih ve B13.2. ....4.23.01/17.068.405 sayılı 25.184,76 TL bedelli cezai işlemin iptaline, bu işlemle ilgili davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen dosyanın, asıl dava ile aynı taraflar ve aynı konu ile ilgili açıldığı gerekçesiyle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-k.davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-k.davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı birleşen dosya davalısı, davalı kurum tarafın uygulanan cezai işlemin iptali ile anılan bu işlem nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespitini, birleştirilen davanın ise reddini istemiştir....

      Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalı tarafından tesis edilen cezai işlemin iptali ile bu işleme dayalı olarak mahsup edilen miktarın istirdadı talebine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kurum zararı nedeniyle alacak davasının mahkemece yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen 03/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Hükmüne uyulan 4. Hukuk Dairesinin 27/01/2021 tarih 2017/929 esas ve 2021/226 karar sayılı ilamında; “.... asıl ve birleşen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı ayrıca birleşen dosya davalısı ... tarafından hizmet sözleşmesinin iptaline ilişkin idari işlemin iptali davası açıldığı, ... İdare Mahkemesinin 2011/1727 esas 2012/775 sayılı kararı ile işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, Danıştay 12....

          Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, yol harcamalarına katılma payı istenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada 2464 sayılı Yasanın 89. maddesinin (a) bendinin dördüncü fıkrası uyarınca dava şartı olan meblağı yatırdığı, vergi mahkemesince yükümlü kurum lehine dava kabul edilerek sözkonusu işlemin iptal edildiği, ancak kararda yatırılan meblağın iadesi yolunda bir hüküm tesis edilmediği anlaşılmıştır. İdare hukuku ilkelerine göre her işlem tesis edildiği andaki unsurları itibariyle yargı denetimine tabi tutulur. Davacının yol harcamalarına katılma payı istenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açabilmesi yol harcamalarına katılma payının yarısının önceden belediyeye yatırması koşuluna bağlı tutulduğuna ve davacı da davasında haklı çıkıp dava konusu işlem iptal edildiğine göre yatırdığı yol harcamalarına katılma payının davacıya iadesine karar verilmesi gerekmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “kurum işleminin iptali ve sözleşmenin devamına ilişkin muarazanın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.04.2013 gün ve 2011/696 E., 2013/343 K. sayılı karar davalı vekilince temyiz edilmekle, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 21.10.2013 gün ve 2013/21838 E., 2013/25147 K. sayılı kararı ile, “…Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurum çalışanlarına ilaç verdiğini, davalının aralarındaki sözleşmenin 6.3.3. maddesi gereğince reçetelerdeki ilaçların hasta veya yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın hasta veya yakınına ait olmadığı gerekçesiyle 8.120,98.TL para cezası verildiğini ileri sürerek haksız olarak verilen bu kararın iptali ve sözleşmenin aynı şartlarda devamı istenilmiştir. Davalı SGK vekilince davanın reddi gerektiği savunulmuştur....

              Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından davacı eczacıya uygulanan uyarı, üç ay süreli fesih ve cezai şart ile reçete bedellerine dair cezai işlemin iptali istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davalının, ilaç katılım payı yönünden ileri sürdüğü temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, Davacı eczacı tarafından, ilaçların hastalara teslimi sırasında hastalardan alınması gereken ilaç katılım payının alınmaması nedeniyle 2012 yılı protokolünün 5.3.6. maddesine göre uygulanan cezai işlemin iptali talep edilmiştir. Sözleşmenin 5.3.6. maddesine göre hastalardan ilaç katılım payı alındığı hususunda ispat külfeti davacıda olup, davacı tarafından kurum sigortalısı hastalardan bu ödemelerin tahsil edildiğine dair herhangi bir yazılı delil ibraz edilmemiştir....

                Hukuk Dairesinin 01/11/2017 tarihli ve 2015/23980 E. 2017/10537 K. sayılı kararı ile onanmış, Davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine aynı Dairenin 10/10/2019 tarihli ve 2018/520 E. 2019/9693 K. sayılı kararıyla; dava konusu cezai işlemin kurum tarafından İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2015/9063 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu ancak tahsil edildiğine ilişkin bir belgenin bulunmadığı; mahkemece uygulanan 382.717,73 TL cezai işlemin, kurum tarafından tahsil edilip edilmediği araştırılmadan eksik inceleme sonucunda 272.786,21 TL'nin iadesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                  kurumun, kurum açma izinleri iptal edilir....

                    KARAR Davacı, dava dışı bir hastanın hastanelerinde muayene olup kendisine rapor ve reçete düzenlenerek hizmet verilmesine karşın, davalı kurum tarafından rapor ve reçetenin sahteliği iddia olunarak bu hizmet verilmemiş gibi cezai işlem uyguladığını belirtmiş, 6000,00 TL tutarındaki bu cezai işlemin iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş, Dava, davalı kurum tarafından düzenlenen cezai işlemin iptali istemine ilişkindir. Davacı dava dışı hastaya hizmet verildiğini ve herhangi bir sahtelik olmadığını ileri sürmekte, davalı kurum ise aksini savunarak davanın reddini dilemektedir. Mahkemece, yalnızca dava dışı hastanın oğlunun davalı kurum müfettişleri nezdinde verdiği, annesinin raporda yazdığı şekilde hasta olmadığı ve anılı ilaçları hiç kullanmadığı yönündeki ifadesi dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu