Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :....Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5015 sayılı kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I) CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve müdafiince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi talep edilen sanığa, dava konusu eşyaya ilişkin "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken gümrüklenmiş değerin kamu zararı olduğu bildirilerek, bu zararı gidermediğinden bahisle yeterli olmayan gerekçe ile sabıkasız olan ve suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat nedeniyle...

    sanığın aynı Kanun'un 231/8. maddesi gereğince belirlenen 5 yıllık denetim süresi içinde her zaman zararı giderebileceği cihetle zararı gidermediğinden bahisle hükmün açıklanamayacağının gözetilmemesi, 2- 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3- Kendisini vekille temsil eden katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, 4- Suça konu gümrük kaçağı eşyanın 5607 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi delaletiyle TCK'nin 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA...

      Mahkemece,.... 109. maddesinde yer alan, zararı ve faili öğrenme tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de, Mahkeme hükmü eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup, rücu davalarında zamanaşımı konusunun 5510 sayılı. Kanun'un 93. maddesinde özel olarak düzenlenmesi ve diğer kanunlara herhangi bir atıf bulunmaması karşısında; somut olayda, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmadan yazılı şekilde davalı hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın 5,5 kWh gücündeki üç fazlı kompresörüne giden hattın fazlarından bir tanesini sayacın girişine bağladığına dair kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenen olayda, sanığın savunmasıyla söz konusu bağlantının varlığını kabul etmesi, bilirkişinin raporunda, sayacın girişine bağlanan fazdan kullanılan enerjinin sayaç tarafından ölçülmediğini belirtmesi, suça konu sayacın 16/11/2011 tarihinde sanığın işyerine takılması, sanığın o tarihten beri abone olup suça konu sayacı kullanması karşısında, sanığın yüklenen suçu işlediğinin sabit olduğu kabul edilerek, sanığın, kurum zararını taksitler halinde ödediği yönünde bilgi vermesi nedeniyle, vergi ve ceza dahil edilmeden hesaplanan kurum zararı ile sanığın soruşturma tamamlanmadan önce yaptığı ödeme miktarı katılan kurumdan sorulup sanığın soruşturma tamamlanmadan yaptığı ödemelerin, kurum tarafından...

          ın bozma öncesi talimatla alınan savunmasında dosyada mevcut KEMT varakası ile belirlenen gümrük vergileri toplamından daha yüksek bir miktar olan 1529 TL "kamu zararı" olarak bildirilerek sanığın yanıltıldığı, bozma sonrası ise talimat evrakına KEMT varakasının eklenmediği, kamu zararının sanığa bildirilmediği, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ettiği ve zararı aylık taksitler halinde ödeyebileceğini belirttiği anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel hali bulunmayan sanığa, davaya konu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamının kamu zararı olduğu ihtar edilerek zararı karşılayıp karşılamayacağının açıkça sorulması ve ödeme iradesini bildirmesi hâlinde ödeme için imkan tanınması sonucuna göre gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, gerçek kamu zararı bildirilmeksizin ve zararı karşılaması için makul süre de tanınmaksızın...

            Temyize konu toplam kurum zararı ile kabul edilen kısım gözetildiğinde, davacı kurum vekilinin temyiz isteminin karar tarihi itibariyle 72.070,00 TL' lik temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı belirgin olduğundan, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin "temyiz yoluna başvuru dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine" ilişkin 11.03.2020 tarihli EK KARARININ ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü : Gerekçeli karar başlığına “12/12/2012” olan suç tarihinin “04/03/2013” şeklinde yanlış yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, yapılan duruşmaya, toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak; Katılan kurum tarafından düzenlenen kaçak tahakkuku belgesinde, kurum zararı vergi ve ceza dahil edilmeksizin 18,42 TL olarak hesaplandığı, sanığın 02/04/2013 tarihinde 144,52 TL ödeme yaptığı, iddianamenin 17/04/2013 tarihinde düzenlendiği gözetildiğinde, sanığın soruşturma tamamlanmadan kurum zararını giderdiğinin kabulü gerektiği anlaşılmakla, karşılıksız yararlanma suçu nedeniyle oluşan zararın soruşturma tamamlanmadan önce tamamen giderilmesi nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 168/5. maddesine istinaden 5271 sayılı CMK'nın 223/...

                zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince; her iki tutanaktan kaynaklanan katılan kurum zararı normal tarife üzerinden bilirkişiye hesaplattırılarak bu zararı ödemesi konusunda sanığa "makul süre içinde bu zararı giderdiği takdirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği hususuna" dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11.4.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Fıkrası çerçevesinde işlem yapılması gerektiğinin tespit edildiğini, Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2014/6673 soruşturma sayılı dosya ile sorumlular hakkında soruşturma başlatıldığını, davalı şirketin iş kazası nedeniyle müvekkili kurumun uğramış olduğu zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kurum tarafından müteveffa sigortalının hak sahiplerine yapılan ödemelerden 5.000,00 TL'sinin gelirlerin onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 10/06/2019 tarihli dilekçe ile talebini 56.781,98 TL olarak ıslah etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı şirket davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "Davanın kısmen Kabulüne, kısmen Reddine, Toplam 51.103,78 TL'nın kurum onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Kalan kısım yönünden davanın Reddine" karar verilmiştir....

                  Davacı vekili dilekçesinde; davalılar tarafından oluşturulan Emanet Komisyonu tarafından yapılan ihale nedeniyle oluşan kurum zararı olan 4.400,33 TL nın tahsili talep ve dava edilmiştir. Davalılardan ... yararına ... zamanaşımı itirazında bulunmuş, diğer davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; davalılardan, ... ve ... yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalılar ..., ..., ... ve ...vekili yönünden; Uyuşmazlığa konu alacak miktarı 1.430 TL’yi geçmemektedir....

                    UYAP Entegrasyonu