Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihli tutanak ile kaçak elektrik kullanıldığının belirlenmesi karşısında; sanığın mührün konuluş amacına aykırı davranması nedeniyle yüklenen mühür bozma suçunun unsurları itibarıyla oluştuğu gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, 3-Sanık hakkında harici faz ile kaçak elektrik kullandığına dair tutanak tutulduğu, yargılama aşamasında alınan 04/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda vergiler ve cezalar hariç kurum zararının 25,15 TL olarak tespit edildiği, ancak kurumun gerçek zararının vergiler dahil cezalar hariç olarak hesaplanması gerektiği, bu tutara %18 KDV tutarının da eklenmesi gerektiği anlaşılmakla; sanık hakkında kamu davası açılmadan önce katılan kurum tarafından talep edilen zararı soruşturma aşamasında tazmin eden sanık hakkında kamu davası açılamayacağından, CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak elektrik...

    eden sanık hakkında kamu davası açılamayacağından, CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak elektrik kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK'nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp, talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine makul bir süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 17/02/2016 tarihinde bilirkişi raporu alınmış olması, ödeme halinde düşme kararı verileceğinin sanığa ihtar edilmemesi ve sanığın 23/02/2016 tarihli 3. celsede bilirkişi raporunda bildirilen 2.876,00 TL kurum zararını ödemek istediğini beyan etmesi karşısında; Sanığın katılan kurumun bilirkişi tarafından tespit edilen cezalar hariç vergiler dahil zararını gidermesi halinde, bu durumun yasal sonuçları olan hakkında kamu davası açılmadan önce katılan kurum tarafından talep edilen zararı soruşturma aşamasında tazmin etmesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağından, CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle hakkındaki kamu davasının düşürülmesine hükmedileceği; soruşturma aşamasında zarar karşılanmamış ise kovuşturma...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/10/2003 ve 06/03/2006 günlerinde verilen dilekçeler ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl ve birleşen dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen dava için tek hüküm kurulmuş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          -K. sayılı ilamıyla 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi uyarınca kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, suçtan doğrudan zarar gören kurum Gümrük İdaresi'nin itirazı üzerine itirazın kabulü ile bu kararın kaldırılmasına karar verildiği, bu kez mahkemenin 09.07.2012 tarih, 2011/393 E.-2012/141 K. sayılı ilamıyla 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca kurulan hükmün kurum zararı olarak belirtilen 284,00 TL'nin ödenmesi şartıyla açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın infazı için Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesi yerine sanığa zararı tebligattan itibaren 1 ay içerisinde giderilmesi için mahal mahkemenin 09.01.2013 tarih ve 2012/310 sayılı yazısı ile ihtarda bulunulduğu ve zararı belirtilen sürede ödenmeyen sanık hakkındaki hüküm açıklanarak temyize konu hükmün kurulduğu anlaşılmakla; Zararı giderme şartı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında belirtilen zarar miktarını infaz yetkisinin o yer Cumhuriyet Başsavcılığı'nda olduğu...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/04/2006 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacı kurum vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, mülga 506 sayılı Kanun'un ek 37. maddesine dayalı kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir....

              Zararı öğrenme olgusu, gelirler yönünden Kurumun yetkili organının onay günü, giderler için sarf ve ödeme tarihleri itibarıyla gerçekleşmekte, zararı gerçekleştirenin öğrenilmesi olgusunun ise her somut olayın özelliğine göre saptanması gerekmektedir. Kurum ceza davasına müdahil olarak katılmadığından rücu davalarında Borçlar Kanunu'nun 60. maddesindeki ceza zamanaşımı ise uygulanmamaktadır. Motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin rücu davalarında; zamanaşımı süresi yönünden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109. maddesinin uygulanması gerekir. Anılan maddede; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin istemlerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı; tazminat yükümlüsüne karşı kesilen zamanaşımının, sigortacıya karşı da kesilmiş olacağı hüküm altına alınmıştır....

                SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı Kurum davaya cevap vermemiş, vekili duruşmalarda davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "Davanın KABULÜNE, Dava konusu borç bildirim belgesinin İPTALİNE" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurum tarafından düzenlenen borç bildirim belgesinde hata bulunmadığını, kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu, davanın reddi gerektiğini, kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan tedavi giderleri nedeniyle 506 sayılı Yasanın 26. maddeleri gereğince davacıya borç çıkartılmasına ilişkin kurum işleminin iptali istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Bozma üzerine kurulan hükme yönelik yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak; Sanık savunmasında; zarar miktarı bildirildiğinde, zararı giderebileceğini beyan etmesi ve katılan kurum vekilinin ise zarar miktarını tespit edemediklerini,zararın giderilmediğini belirtmesi karşısında; suç nedeniyle ortaya çıkan zararın ilgili kuruma açıklayıcı olarak sorulması, gerektiğinde suç tarihi itibariyle oluşan kurum zararının bilirkişi vasıtasıyla tespit edilerek sanığa bildirilip bu yönde imkan tanındıktan sonra, sonucuna göre sanık hakkında TCK.nın 168/2. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan kurum vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince...

                  Ancak; TCK'nın 168/5. maddesinde, karşılıksız yararlanma nedeniyle oluşan kurum zararının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde kamu davası açılmayacağının düzenlenmesi ve kurum yazısından sanığın, kurum tarafından talep edilen zararı taksitlendirdiğinin, ilk taksidi de 12.11.2013 tarihinde hakkında iddianame tanzim edilmeden önce ödediğinin anlaşılması karşısında, sanığın soruşturma tamamlanmadan önce yaptığı bu ödeme miktarının, bilirkişi tarafından vergi ve ceza hesaba katılmadan hesaplanacak olan tutarı karşıladığı tespit edilirse TCK'nın 168/5. maddesine istinaden CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 18/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu