Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel Müdürlüğüne İzafeten ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 03/01/1993 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ..., ..., ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılardan ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davalılardan ...’un vefat ettiği, mirasçılarına gerekçeli karar ve davacı vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin tebliğe çıkarıldığı ancak tüm tebligatların usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığı anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kurum zararı nedeniyle tazminat Uyuşmazlık, 2946 sayılı Kamu Konutları Yasasının eki olan yönetmelik uygulamasından kaynaklanmaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 4.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 15/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık Sanığın, hamile olan ve kimliği yanında olmayıp, sosyal güvencesi de bulunmayan kızı ...’ı, diğer kızı ...’in kimliği ile ...’nde muayene ettirip doğum yapmasını sağladığı iddia edilen somut olayda, acil sağlık hizmetlerinin hastaların sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapılacak hizmetlerden olduğu ve bu hizmetler nedeniyle kamu zararı oluşmayacağı, bu sebeple yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; katılan kurum vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden sonucu itibarıyla doğru olan beraat hükmünün ONANMASINA, 10.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 08/04/2004 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/06/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

          Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2022/229 Esas, 2022/457 Karar sayılı kararının suçtan zarar gören kurum vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü: Kurum vekilinin 13.05.2008 havale tarihli dilekçe ile sanıktan şikâyetçi olduğunu belirterek katılma talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından aynı tarihli duruşmada katılan vekili olarak duruşmalara katılmasına karar verildiği, 10.07.2008 tarihli duruşmada ise, sanığın zararı karşılaması nedeniyle sanıktan şikâyetinin bulunmadığını beyan ettiği, mahkeme tarafından suçtan zarar gören kurum vekilinin katılan sıfatının devam ettirildiği, 28.06.2022 tarihli duruşmada ise, kurum vekilinin sanığın cezalandırılmasını talep ederek verilen hükmü temyiz ettiği anlaşılmış ise de; kurum vekilinin 10.07.2008 tarihli duruşmada sanıktan şikâyetçi olmadığını beyan etmesi sebebiyle katılan sıfatı sona erdiğinden hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı anlaşılmakla; suçtan zarar gören kurum vekilinin temyiz...

            Zararı öğrenme olgusu, gelirler yönünden Kurumun yetkili organının onay günü, giderler için sarf ve ödeme tarihleri itibarıyla gerçekleşmekte, zararı gerçekleştirenin öğrenilmesi olgusunun ise her somut olayın özelliğine göre saptanması gerekmektedir. Kurum ceza davasına müdahil olarak katılmadığından rücu davalarında Borçlar Kanunu'nun 60. maddesindeki ceza zamanaşımı ise uygulanmamaktadır. Zamanaşımının başlangıcı konusuna gelince; 506 sayılı Kanunda zamanaşımının (özel olarak) düzenlenmediği düşünüldüğünde; genel hükümler çerçevesinde çözüm arama gereği vardır.818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 128. (6098 Sayılı Kanunun 146–149.) maddesinde: “Zaman aşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar” denilmektedir. Kurum açısından alacak hakkı, bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale geleceğinden, muacceliyet’in onay tarihi olacağı açıktır....

              Zararı öğrenme olgusu, gelirler yönünden Kurumun yetkili organının onay günü, giderler için sarf ve ödeme tarihleri itibarıyla gerçekleşmekte, zararı gerçekleştirenin öğrenilmesi olgusunun ise her somut olayın özelliğine göre saptanması gerekmektedir. Kurum ceza davasına müdahil olarak katılmadığından rücu davalarında Borçlar Kanunu'nun 60. maddesindeki ceza zamanaşımı ise uygulanmamaktadır. Motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin rücu davalarında ise ; zamanaşımı süresi yönünden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109. maddesinin uygulanması gerekir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı Maliye Hazinesi vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/04/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının ...Mal Müdürlüğü Muhasebe Şefi olarak görev yapmakta iken birinci derece Mal Müdürlüğü vekaleti için tedviren görevlendirildiğini, davalının tedviren görevlendirilmesi nedeniyle vekalet aylığı ödenmesi talebiyle idaresine başvurduğunu ancak talebinin reddedildiğini, ...2....

                  Ancak; 1-Suçtan zarar gören kuruma duruşma günü bildirilip katılma olanağı sağlanmadan açıklanan şekilde yargılama yapılarak karar verilmesi, 2- Sanığın, hükmün verildiği 19/03/2015 tarihli duruşmada, müşteki kurum ile görüştüklerinde kendilerinden bir talepleri olmadığı için zararı tazmin etmediğini beyan etmesi karşısında; müşteki kurum vekilinin, sanığın zarar giderme talebine karşı diyecekleri de sorulup, gerektiğinde ödeme yeri de belirlenmek suretiyle sanığa makul bir süre içerisinde zararı tazmin etme imkanı sağlanıp sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 168/2. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Sanığın hakkında lehe olan hükümlerin uygulanmasına dair talebinin, 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesindeki ertelemeye ilişkin hükümleri de kapsadığı halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve müşteki kurum vekilinin temyiz itirazları...

                    Ancak; 1-Sanıkların ihbar üzerine yakalanmaları neticesinde araçta ele geçen kabloyu çaldıkları yeri söyledikleri ve kablonun kurum yetkilisine teslim edildiği somut olayda; katılandan soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4 maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağının tartışılması gerektiği; kısmi iadeye rıza gösterilmemesi durumunda ise, sanığın ilk celse adli kontrol altına alındığı ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen diğer sanıklarla birlikte CMK/113/1-a maddesi gereğince hükmedilen 2.000 TL güvenceyi yatırdığına ilişkin dosyaya makbuz ibraz ettiği, son celse ise sanıkların kurum zararının yatırmış oldukları güvenceden karşılanmasını talep ettikleri, Mahkemece kurum zararı 5.000 TL kabul edilip hüküm fıkrasında, güvence miktarından sanıkların payları oranında 5.000 TL'lik miktarın...

                      UYAP Entegrasyonu