Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan Mahkemece, 02.03.2011 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının olay tarihinde 67 yaşında olduğu, 65 yaşından büyük olan sigortalıların aktif çalışma döneminde olmayacağı için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirden doğan Kurum zararı için rücu davası açamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş olması da isabetsizdir. Buna göre Mahkemece, ceza davasında, sigortalının tali kusurlu olduğunun belirlendiği de göz önüne alınarak kusur oran ve aidiyeti yeniden alınacak kusur raporu ile belirlenmeli,alınacak hesap raporu ile de sigortalının gerçek zararı hesaplanmalı, bu miktar gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile karşılaştırılıp davalının toplam kusur oranına göre davalı işverenin sorumluluğu belirlenmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    Davacı ... vekili Avukat Verd Demir tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 11/09/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekilince, davalılardan ...'ın Ankara Kılıçali Paşa İlkokulu’nda dava konusu kurum zararının oluştuğu tarihte okul müdürü, diğer davalı ...’un ise okul aile birliği başkanı olarak görev yaptığı, ......

      Dava, 10.05.2010 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararın rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 21. maddesidir. Dosya kapsamına göre, sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlere 01.09.2010 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasa’nın 54. maddenin uygulandığı, Mahkemece, itibar edilen gerçek zarar hesabında, hak sahibi erkek çocuk Yusuf’un 18 yaşında olması ve eğitim ve öğretim hayatına devam ettiğini gösterir delil bulunmaması nedeniyle destek zararı olmadığının belirtilmesi karşısında, Kurumca talep edilen kurum zararı miktarı ayrıştırılarak hak sahibi erkek çocuk Yusuf’a yönelik talep edilen zarar miktarının reddi gerektiğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

        A.Ş. ve diğerleri aleyhine 22/02/2008-21/10/2008 gününde verilen dilekçeler ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... Otomotiv Nak. A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava ve birleşen davalar, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, birleşen davaların kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... Otomotiv Nak. A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni" Davacı tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 19/01/2011 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan açılan davanın reddine, davalılardan ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 13.10.2001 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelen sigortalıya bağlanan gelirler ve yapılan tedavi ve masraflar nedeniyle uğranılan Kurum zararının bakiye kısmının rücuan ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

              Şu durumda, davacının ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması nedeni ile kurum zararı istemi hakkında bir karar verilemiyeceğini öğrendiği, kararın kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıl içinde (06/10/2009 tarihinde) dava açmış bulunması karşısında davanın zamanaşımına uğradığı ileri sürülemez. Kaldı ki, zamanaşımı def'inde bulunmayan davalılar ... ve ... yönünden de zamanaşımından red kararı verilmesi doğru değildir. Mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA 28/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                dolduğu, 5 yıllık zamanaşımı süresi boyunca (07/03/2007- 14/09/2013) tarihleri arasında Sema Arıkan'ın (04/05/2011- 31/12/2013) tarihleri arasında İhlami Batur'un kurum avukatlığını yaptığı, 39.593,46 TL kurum zararının var olduğuna hükmedilmesi halinde bu zarardan kusurları sebebiyle dava dışı kurum avukatı Sema Arıkan, davalı kurum avukatı T3 denetleme görevini yerine getirmeyen Kurum Hukuk Müşaviri vede kurum yetkilisinin kusurları sebebiyle müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları" yönünde görüş bildirilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık hakkında sayacı şöntlemek suretiyle kaçak elektrik kullandığına dair tutanak tutulduğu, yargılama aşamasında alınan 21/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda sanığın kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği ancak bilirkişi incelemesi ile kurumun gerçek zararı olan vergili ve cezasız miktarın belirlenmediği anlaşılmakla; ek bilirkişi raporu aldırılarak vergili ve cezasız kullanım bedelinin belirlenmesi, sanık hakkında kamu davası açılmadan önce katılan kurum tarafından talep edilen zararı soruşturma aşamasında tazmin eden sanık hakkında kamu davası açılamayacağından, CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak elektrik kullanım bedelini...

                  Ancak; Katılan kurumun normal tarifeye göre vergili ve cezasız gerçek zararının ne olduğunun bilirkişiden rapor alınarak hesaplattırılarak, sanık hakkında kamu davası açılmadan önce katılan kurum tarafından talep edilen zararı soruşturma aşamasında tazmin eden sanık hakkında kamu davası açılamayacağından CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi zararı karşılanmıyor ise sanığa kaçak elektrik kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK'nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine makul bir süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

                    UYAP Entegrasyonu