Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve eski tarihli memleket haritası ile amenajman planının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi ve üçlü ziraat mühendisi bilirkişi kurulu raporlarıyla, çekişmeli taşınmazın 1956 arazi kadastrosunda taşlık ve ... olarak tapulama dışı bırakıldığı, üzerinde imar ihya çalışmaları ... taşlardan ayıklanmış ve buğday ekilmişse de, toprağın mevcut haliyle imar ihya yoluyla edinilecek yerlerden olmadığı belirlenerek, Kadastro Müdürlüğünce taşınmazın taşlık ve Çallık olarak tapulama dışı bırakıldığı bildirilmiş ve henüz orman kadastrosu yapılmamış olduğundan, H.G.K.’nun 24/10/2001 gün ve 2001/8-964-751 sayılı ve 13/02/2002 gün ve 2002/8 - 183- 187 sayılı kararlarında değinildiği gibi, kadastro (tapulama) komisyonlarınca orman sayılarak tesbit harici bırakılan yerler, orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar orman sayılırsa da, bu yerin 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7 ve devamı...

    teslim ettiği, onunda kendisine verdiğini, taşınmazın kullanım kadastrosunda Hazine adına tesbit ve tapuya tescil edildiği tarihe kadar, yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Hazine adına olan tapu kaydın iptali ile adına tapuya tescilini, tapunun beyanlar hanesine davalı gerçek kişi yararına konulan zilyetlik şerhinin silinmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, imar ihya ve zilyetliğe dayanılarak kesinleşen 2/B madde sahası olması nedeniyle Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline, tapunun beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin silinmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

      Maddesi hükümlerine göre yapacağı orman kadastrosunda bu yeri orman sınırları içine alabilir. 2- İşte, 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda, orman sınırı dışında bırakılan (orman kadastro tutanağı düzenlenmeyen) yerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün aktif dava ehliyeti olduğu gibi 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman ve arazi kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Yasa hükümleri birlikte uygulanacağından, kadastro ekiplerince herhangi bir nedenle tutanak düzenlenmeyerek tesbit harici bırakılan yerlerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün askı ilan süresi içinde açtığı davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan ... ve davalılardan Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.03.2006 gün ve 1726-3964 sayılı bozma kararında özetle; "... Belediyesi sınırlarında bulunan ve 1957 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında orman olarak tesbit harici bırakılan çekişmeli taşınmaz 1990 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakılmışsa da, davanın açıldığı 2000 yılına kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin geçmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak Hazine vekili 19.11.2004 günlü oturumda tescil istediği halde, bu konuda olumlu - olumsuz bir karar verilmesinin doğru olmadığı" açıklanmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında dere yatağında kaldığından bahisle tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 04.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide yeşil renkle gösterilen 1.208,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            göre o yerin kadastrosu yapılabilir veya Orman Yönetimi bu yerin 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. maddesi hükümlerine göre yapacağı orman kadastrosunda bu yeri orman sınırları içine alabilir. 2- İşte, 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda, orman sınırı dışında bırakılan (orman kadastro tutanağı düzenlenmeyen) yerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün aktif dava ehliyeti olduğu gibi 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman ve arazi kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Yasa hükümleri birlikte uygulanacağından, kadastro ekiplerince herhangi bir nedenle tutanak düzenlenmeyerek tesbit harici bırakılan yerlerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün askı ilan süresi içinde açtığı davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir....

              Yargıtay H.G.K.nun 24.10.2001 gün, 2001/8-464/751 sayılı kararı ile H.G.K.nun 12.05.2004 gün 2004/8-242-292 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, genel arazi kadastrosu sırasında orman vasfında çalılık olarak tespit dışı bırakılan taşınmazın öncesinin orman olduğunun kabulü ile daha sonraki tarihte yapılacak orman kadastrosunda tespit harici bırakılmasından dava tarihine kadar yirmi yıllık zilyetlikle kazanma süresinin gerçekleşmediği durumda davanın reddinin gerekeceği hükme bağlanmıştır. Davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastrosu 18.07.1998 tarihinde ilan edilerek kesinleştiğine göre, orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakılma tarihinden dava açma tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığından davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez....

                Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1995 yılında yapılmış, taşınmaz makilik ve çalılık olarak tesbit harici bırakılmış, 2005 yılında yapılan orman kadastrosu dava sırasında henüz ilan edilmemiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında tesbit harici bırakıldığı, tescil harici bırakılan yerlerin yasal malikinin Hazine olduğu, bu nedenle Hazinenin dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 18. maddesine göre ... alanına dönüştürülmesi ve ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olduğu iddiasıyla adına tescili iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece taşınmazın niteliği konusunda bir araştırma yapılmaksızın, tapulama sırasında çalılık olarak tesbit harici bırakıldığı, bu nedenle mülkiyetinin Hazineye ait olduğu gerekçesi ile dava ret edilmiştir....

                  Hukuk Dairesinin 2009/1736-4122 sayılı bozma kararında özetle; “Davacıların, cilt 11, sahife 47, sıra 7 no ile kayıtlı tapu kaydına tutunarak, Çolaklı köyü sınırları içinde bulunan 60 dönüm yerin 1985 yılında yapılan arazi kadastrosunda tespit dışı bırakıldığını belirterek taşınmazın kendilerine düşen miktarının tapuya tescilini istedikleri, Bahçe Kadastro Müdürlüğünün 22.09.2005 tarihli yazısında, dava konusu yerin Hasanbeyli kasabası sınırları içinde kaldığı, bu ilçede arazi kadastrosunun 1978 yılında 766 sayılı Yasa gereğince yapıldığı ve davalı yerin orman sayılarak kadastro harici bırakıldığı, çolaklı köyünde ise kadastronun 1985 yılında 3402 sayılı Yasaya göre yapıldığı, bu yasada dolu pafta sistemi kabul edildiği için kadastro harici bırakmanın söz konusu olmadığının belirtildiği, kadastro müdürlüğünün cevabi yazına göre taşınmazın bulunduğu Hasanbeyli kasabasında, orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2.madde uygulamasının 1974 yılında yapıldığı, 15.11.1974 - 15.11.1975...

                    Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 16. maddesi gereğince, yolların tescil harici bırakılarak, haritasında gösterilmekle yetinileceğinin belirtildiği, taşınmazın bir bölümünün, davacı ... Müdürlüğünce kamulaştırıldığı, bu gibi yerlerin tapu kaydı kapsamına alınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne ve 129 ada 1 nolu taşınmazın bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 408,58 m2 yüzölçümlü bölümünün tapusunun iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 06/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu