"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 150 ada 74 parsel sayılı taşınmaza davalının fındık dikmek ve ekip biçmek suretiyle müdahale ettiğini, tek başına kullanıp kendisinin kullanımına izin vermediğini ve uyarısına rağmen müdahalesini sonlandırmadığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davalının, davacının kullanmasına izin vermeyip sadece kendisinin kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Tesisi - Nafaka - Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, asıl davasında 1579, 2237, 2469, 1154, 1752, 113 ada 9 parsel sayılı taşınmazlarda davalılarla birlikte irsen paydaş olduğunu, davalıların annesi ...’nin eşi ...’ın ilk eşinden olan çocukları ve torunları olduğunu, taşınmazların davalılar tarafından ekim dikim yapılarak, kiraya verilerek kullanıldığını, taşınmazı kullanmasına izin verilmediği gibi, payına isabet eden bedelin de ödenmediğini ileri sürüp fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000-TL ecrimisilin annesi ...’nin ölüm tarihi olan 1987 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, birleşen davasında asıl dava tarihi olan 29/06/2006 ile birleşen dava tarihi olan 29/06/2010 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil isteminde bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2017 NUMARASI : 2016/822 ESAS, 2017/952 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı T1 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde: Dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde ikinci eşinden boşanması üzerine ölen ilk eşi hanesine yazılarak onun soyadını alan davacının, baba hanesine kaydı ile bekarlık soyadı olan "Kokal" soyadını kullanmasına izin verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararı davalı tarafa 29/5/2006 günü tebliğ edilmiş olup, temyiz dilekçesi 26.6.2006 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Bu durumda HUMK.nun 432. maddesi hükmünde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 1.6.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, paydaşlar arasında yapılan fiili taksim sonucu davalının dava konusu taşınmazın bir kısmını yol olarak bıraktığı halde bu yeri kullanmasına izin vermediğini öne sürerek elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur. Davacının talebinin genel yola elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Umumi yol, yetkili kamu idareleri tarafından umumun kullanmasına tahsis edilen ve herkesin yararlanmaya hakkı olduğu yollardır. Gerçekten, her zaman değiştirilmesi mümkün bulunan imar planı belediyece uygulanmak suretiyle davacıya ait taşınmaz fiilen ve hukuken kesin olarak yola kavuşmuş olmadıkça henüz plan üzerinde mevcut olan bir yoldan söz edildiği sürece geçit hakkının kuruluş amacının ortadan kalktığını gösteren haklı bir neden olarak kabul edilemez. Dairemizin bozma ilamında belirtilen hususlar araştırılarak tüm alternatifler değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 25.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yıllık ücretli izin alacağı izin defterinin veya eşdeğer bir belgenin sunulması ile belirlenebilecektir. 22.06.2010 tarihli Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı Avrupa Yakası İtfaiye Müdürlüğü'nün hasar tespit raporu başlıklı raporu, davacının yıllık ücretli izinlere ilişkin belgelerin zayi olduğu hususunu kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi 04/04/2012 tarihli ibranamenin ise izin alacağı yönünden 702,33 TL miktar içerdiği, davacının ibranameyi fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ihtirazi kayıtla imzaladığı anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalı işveren tarafından davacının yıllık ücretli izinlerinin tamamını kullandığı ya da bedelinin tamamen ödendiği ispatlanamadığından davanın yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece, davacının varsa ödenen yıllık izin alacağı gözetilerek, icra inkar tazminatı da değerlendirilip sonuca gidilmelidir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/20 KARAR NO : 2021/48 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2019/747 ESAS - 2020/467 KARAR DAVA KONUSU : NÜFUS (DİĞER KAYITLARIN DÜZELTİLMESİ İSTEMLİ) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilik ile kazanmış olduğu Bıyık soyisminin iptali ile ön adının yanında sadece kızlık soyismi olan Aydeniz'i kullanmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edilmesine rağmen davalılar tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür....
Bu nedenle yıllık izin alacağı hususunda davalının yemin delilini kullanmasına olanak tanınmadan savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesi hatalıdır. Yukarıdaki gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM 1- Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nun 353/1- a-6 maddesine göre Mahkeme kararının KALDIRILMASINA, Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2- Peşin alınan istinaf harcının iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda miktar itibariyle kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....