WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2016 NUMARASI : 2015/770 ESAS, 2016/1292 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMADAN SONRA AÇILAN (BOŞANAN KADININ KOCASININ SOYADININ KALDIRILMASI) KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA VE SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 31.10.2014 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilin davalının boşandıktan sonrada soyadını kullanmasına izin verdiğini ancak davalının, davacı aleyhine velayetin değiştirilmesi, nafaka, mal paylaşımı davaları açtığını, 6284 Sayılı Kanun gereğince uzaklaştırma ve tedbir kararı aldırdığını, sevgilisi ile görüşmeye başladığını belirterek, soyadını kullanmasına...

Yukarıda özetlenen dilekçe içeriğine, dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre dava, Türk Medeni Kanunu'nun 173. maddesine dayalı boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine yöneliktir. 6100 sayılı HMK'nun "Görevin Belirlenmesi ve Niteliği" başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından, davanın aile mahkemesince görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan ... ... adına kayıtlı fındık bahçesi niteliğindeki 149 ada 12, 169 ada 4, 171 ada 13, 172 ada 1, 206 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tamamının davalının fiili kullanımında olduğunu, kendisinin taşınmazları kullanmasına davalı tarafça izin verilmediğini ileri sürerek 2007-2011 yılları arasındaki dönem için toplam 5.000,00 TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, taşınmazların kendisinin değil dava dışı diğer mirasçıların kullanımında olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur....

      Davalı, dava konusu taşınmazı 21/11/2011 tarihinde davacı ile nişanlıyken satın aldıklarını, davacının payına isabet eden satış bedelinin bir kısmını kendisinin ödediğini, borcunu ödeyene kadar taşınmazı kullanmasına davacının izin verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı borçlunun itirazının haksız olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ......

        Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... 5. Aile Mahkemesinin 10/10/2007 gün ve 1109-1074 sayılı kararı ile boşandığı eşinin soyadını kullanmasına dair, mahkemeden izin kararı aldığını, ancak artık çocuklarının büyüdüğünü, mesleki çevresinde de evlilik öncesi soyadı ile tanındığını belirterek "..." olan soyadının "..." olan kızlık soyadı ile değiştirilmesini istemiştir. ... 2. Aile Mahkemesince, nüfus kayıt düzeltme davası niteliğinde olan uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın TMK'nın yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihinden sonra açıldığı ve aile mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava Türk Medenî Kanununun 173. maddesine dayanmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkindir....

          Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesinde özetle "Davalı ...'dan ... Aile Mahkemesinde boşandığını, müşterek çocukları ... ve ...'ın velayetlerinin kendisine verildiğini, tüm resmi evraklarda evlilik soyadını kullandığından evlilik sonrası kızlık soyadını kullanırken birçok sıkıntı yaşadığını, eşi ile yaptığı görüşmede "..." soyadını kullanmasına müsaade ettiğini, boşanma sonrasında "..." olan soyadını kullanmaya devam etme konusunda tarafına izin verilmesini talep etmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun üçüncü kısmının (m. 396-494) hariç, ikinci kitabından (m. 118-395) kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ......

            ün evine gelerek lavaboyu kullanmak istediği, şikayetçinin de sanığı içeri alarak lavaboyu kullanmasına izin verdiği, sonrasında sanığın şikayetçiden 1 bardak su, tuz ve ip istediği, bu eşyaları şikayetçinin getirmesinden sonra sanığın şikayetçiye parmaklarını suya sokturduğu, sanığın Hz....

              Davalı vekili, davalı iş yerinin 09.05.2011 tarihinde tescil edildiğini, davacının 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi bir istihdamın söz konusu olmadığını, talebi üzerine üç gün belirli saatlerde iş yerini kullanmasına izin verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalı işyerinde çalıştığı kabul edilerek, feshin haklı sebebe dayandığı davalı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında davalı işyerinde sigortalı gösterilmeyen davacının fiilen çalışıp çalışmadığı uyuşmazlık konusudur. Somut olayda, davacı 01.08.2009-20.05.2011 tarihleri arasında davalı şirkete ait iş yerinde çalıştığını, ancak bildiriminin yapılmadığını ileri sürmüş, davalı ise davacının işyerinde fiili çalışmasının olmadığını savunmuştur....

                Taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi hatalıdır. Davalı tarafa usulüne uygun yapılacak dava dilekçesi tebliği ile usulüne uygun taraf teşkili gerçekleştirilip, davalının savunma hakkını kullanmasına olanak sağlanarak, taraf delilleri toplandıktan sonra karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/05/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların ortak alan olan bahçeye ağaçlar dikerek davacının evinin güneş almasını, hava sirkülasyonunu engellediğini, bahçeyi kullanmasına izin verilmediğini belirterek davalıların ortak kullanım alanı olan bahçeye müdahalesinin men'i ve dikmiş oldukları ağaçların kesilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin 4/5'inin rızası olmadıkça ortak yerlerde inşaat, onarım, tesisler ve değişiklik yapamazlar....

                    UYAP Entegrasyonu