WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli karar ve davalı ... müdürlüğünün temyiz dilekçesi, davalı eşe Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edilmiştir. Dosyada daha önceden bu adrese yapılıp da bila ikmalen iade edilen bir tebligat bulunmamaktadır. Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Teb. K. m. 10/1). Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkündür....

    O halde davacının yasal payına elatmanın önlenmesine karar vermek gerekir iken bu yön gözardı edilerek yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 26.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, bilirkişi raporunun davalı vekiline tebliğ edilmeksizin, dava konusu alacaklar hakkında karar verilmesi, yukarıda açıklanan Anayasa ve Kanun maddelerine aykırıdır. Bu halde, mahkemenin davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkını kullanmasına imkan tanıdığı ve adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Anılan sebeple, davalı vekiline bilirkişi raporu tebliğ edilerek itirazlarını sunması için imkan tanınmalı, itirazlarını sunması halinde bu itirazlar doğrultusunda değerlendirme yapılmalı ve sonuca göre bir karar verilmelidir. Yukarıda yazılı sebepten, usul ve kanuna aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunun davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmeksizin, mahkemece dava konusu alacaklar hakkında karar verilmesi, yukarıda açıklanan Anayasa ve Kanun maddelerine aykırıdır. Bu halde, mahkemenin davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkını kullanmasına imkan tanıdığı ve adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Anılan sebeple, davalı vekiline bilirkişi raporu usulüne uygun tebliğ edilerek itirazlarını sunması için imkan tanınmalı; itirazlarını sunması halinde bu itirazlar doğrultusunda değerlendirme yapılmalı ve sonuca göre bir karar verilmelidir. Yukarıda yazılı sebepten, usul ve kanuna aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere süre verilmesi talebinin reddine karar verilerek aynı celsede davanın karara bağlanması, yukarıda açıklanan Anayasa ve Kanun maddelerine aykırıdır. Bu halde, mahkemenin davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkını kullanmasına imkan tanıdığı ve adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Anılan sebeple, davalı vekiline bilirkişi raporuna karşı itirazlarını sunması için imkan tanınmalı; itirazlarını sunması halinde bu itirazlar doğrultusunda değerlendirme yapılmalı ve sonuca göre bir karar verilmelidir. Yukarıda yazılı sebepten, usul ve kanuna aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi...

            Diğer taraftan, bir işyerinde mevsimlik olarak çalıştırılan işçi, mevsim bitiminde, mevsimlik iş dışında askı süresi içinde işverenin diğer işyerlerinde çalıştırılıyorsa, devamlı bir çalışma olgusu söz konusu olduğundan, bu durumda işçinin yıllık ücretli izin hükümlerinden yararlandırılması gerekir. Aynı işverene ait yazlık ve kışlık tesislerde, sezonluk işlerde fakat tam yıl çalışan işçiler de, 4857 sayılı Yasanın 53/3 maddesi ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinin 12 nci maddesi uyarınca yıllık ücretli izne hak kazanacaklardır. Somut olayda da, davacı işçi 1999 yılında 342 gün çalıştığından, çalışılan süre bakımından Anayasal dinlenme hakkını kullanmasına imkan bulunmaktadır. Mahkemenin 1999 yılı açısından yıllık izin alacağının kabulü açıklanan nedenle yerindedir....

              Ancak; davacı 29.09.2009 tarihinde işverene çektiği ihtarnamede ve dava dilekçesinde; kanuni izin sürelerinin eksik kullandırıldığını, 2004 yılında ise hiç izin kullandırılmadığını belirtmiştir. Davacı izinlerinin hiç kullandırılmadığını değil, eksik kullandırıldığını ve 2004 yılı izninin hiç kullandırılmadığını iddia etmiş olup, davacı tanıkları da yıllık izinlerin tamamının kullanılamadığını ve davacının daha önceleri izin kullanmasına rağmen son üç yıl izin kullanmadığını beyan ettiğinden; davacı duruşmaya davet edilerek, ihtarnamedeki ve dava dilekçesindeki açıklama ile birlikte tanık anlatımlarına karşı diyecekleri sorulmalı, izinlerinin ne kadarını kullandığı açıklattırılmalı ve oluşacak sonuca göre izin alacağı hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile sonca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, taraflara miras yoluyla intikal eden 2722, 4341 ve 3451 parsel sayılı taşınmazları tasarrufunda bulunan ve kendilerinin kullanmasına izin vermeyen davalının herhangi bir kullanım bedeli de ödemediği gibi taksim edilmesini de kabul etmediğini ileri sürerek 8.500.-TL ecrimisilin tahsilini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacılara ait payları haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, evlilik içerisinde yalnızca bekarlık soyadı olan "..." soyadının kullanılmasını talep etmiş, davalı olarak Nüfus Müdürlüğünü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, davacının eşi ...'in hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, evlilik içerisinde yalnızca bekarlık soyadı olan "..." soyadının kullanılmasını talep etmiş, davalı olarak Nüfus Müdürlüğünü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, davacınıni eşi ...'in hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu