Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, anonim şirket ortaklığının tespiti ile hisse senedi verilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davalı şirket ortağı olan davacının murisi ...'...

    Dava kullanım kadastrosu sonucu davalı Hazine adına tespit edilen taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının davasının kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dosya arasında mevcut tapu kaydına ve kadastro tespit tutanağına göre, İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, Topağacı mahallesi, 122 ada 5 parsel sayılı 229,34 m2 mesahalı, bahçe vasıflı taşınmaz 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi gereğince hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış, bahçe vasfı ile kullanıcısı bulunmadığından T3 adına tespiti yapılmış, tam hisse ile T3 adına kaydedilmiştir. Keza 122 ada 6 parsel sayılı 512,96 m2 mesahalı, bahçe vasıflı taşınmaz da 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi gereğince hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış, bahçe vasfı ile kullanıcısı bulunmadığından T3 adına tespiti yapılmış, tam hisse ile T3 adına kaydedilmiştir....

    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddi ile, dava konusu ... ili ... ilçesi ... köyü (eski 528) yeni 3367 ada 44 parsele ilişkin kadastro ve uygulama tutanağının fındık bahçesi niteliğinden 11352, 11 m2 yüzölçümünde toplam 80640 hisse itibarı ile 5040 ardan 10800 hisse ... evlatları ... ve ..., 10080 hisse ... oğlu ..., 10080 hisse ... oğlu ..., 945 hisse ... kızı ..., 1305 erden 9135 hisse ... evlatları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 3360 ardan 23520 hisse ... evlatları ..., ..., ..., ... evlatları ..., ..., ..., ... evlatları ..., 840 hisse ... mirasçıları eşi ... kızı ..., 504'erden 2520 hisse ... evlatları ..., ..., ..., ..., ..., 840 ardan 8400 hisse ... evlatları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., 168 erden 840 hisse ... evlatları ..., ..., ..., ..., 210 hisse ... kızı ..., 105 erden 630 hisse ... evlatları ..., ..., ..., ..., ..., ..., 840 hisse ... kızı ..., 840 ardan 2520 hissesi ... evlatları ..., ..., ... adlarına tapuya kayıt...

      Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda ... ve arkadaşları tarafından Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, esas yönünden kısmen kabulüne ve çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine taşınmazın 4.140,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün 1/5 hisse ile ... kızı ..., 1/5 hisse ile ... kızı ... ve 3/5 hisse ile ...'ın, taşınmazın geriye kalan 4.046,74 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise müstakilen ...'ın kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve Hazine ile Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Dava ve birleşen dava kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazların kullanım alanlarının tespiti ile aralarındaki sınırın düzeltilmesi istemine ilişkindir....

        Çekişmeli taşınmaz 1938 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda tamamen orman sınırları içinde bırakılmış, 1981 yılında yapılıp kesinleşen daha önce sınırlaması yapılan ormanların aplikasyonu işlemi sırasında da orman sınırları içinde gösterilmiş, 1959 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli 138 ada 1 ve 136 ada 1 sayılı parseller yörede 1989 yılında yapılıp,1991 yılında kesinleşen 2/B madde uygulaması sırasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış, 03.02.2010 tarihinde de 3402 Sayılı Yasaya 5831 Sayılı Yasayla eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastrosunda Hazine adına hali arazi olarak tespit edilmiştir. Davacı, 138 ada 1 ve 136 ada 1 sayılı parsellerin zilyedi olduğunu, kullanım kadastrosu kullanıcı olarak beyanlar hanesinde gösterildiğini belirterek dava açmış ise de, yerinde yapılan keşif ve bilirkişi raporundan davacının kullandığı yerin 138 ada 1 ve 136 ada 1 sayılı parseller olmayıp, 722 sayılı parsele bitişik yer olduğu, kullanım kadastrosu dışında kaldığı anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin devri sözleşmesinin iptali ile 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına kayıtlı bulunan taşınmazda kullanım durumunun tespiti istemli davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06/01/2014 gün ve 2013/10226 E. 2014/76 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ..., 25.09.2009 tarihli dilekçesiyle; ......

              ar hisselerinin bulunduğunu belirterek bu oranda zilyetliklerinin tespiti istemiyle ....02.2015 tarihinde dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile; çekişmeli 110 ada ... parsel sayılı taşınmazın ayrı ayrı .../... hisse üzerinden (....... m²) ..., ... ile ... ... mirasçıları adına tesciline, bu kişilerin taşınmazda .../... hisse sahibi olduklarının ve fiili kullanıcısı olduklarının tespitine, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-birleşen dosya davacısı ..., ... ve ... ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli 110 ada ... parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, taşınmaz üzerine ... bağımsız bölümü olan ... katlı betonarme bina inşa ettiğini, birer bağımsız bölümü ... ..., ... ve ...'...

                Diğer yandan; dava, 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosunda beyanlar hanesine yönelik itiraz olarak açılmış ise de; yargılamanın bitmesinden sonra, temyiz aşaması sırasında taşınmazın satın alma nedeniyle malik sıfatının değişmesinden dolayı davanın niteliğinin zilyetliğin tespiti davasına dönüştüğünün kabulü gerekir. Hal böyle olunca; davanın açıldığı tarihte malik olan ve taşınmazı diğer davalıya satılmasından dolayı ekonomik olarak menfaat elde etmiş bulunan ... davaya dahil etmesi için davacı tarafa usulüne uygun şekilde imkan ve süre tanınmalı, daha sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasına girilerek kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte davacı lehine zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, oluştuğunun kabul edilmesi halinde tespit hükmü kurulmalı, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu